Ülkemizdeki şirketler son 6 ayda zorlu bir varolma savaşı verirken, bir yandan da Çin ve ABD odaklı ticaret savaşları global düzeyde zorlu bir yılı karşılayacağımızın işaretlerini verirken, 2019 yılında nasıl bir pazarlama anlayışıyla hareket etmemizde fayda olduğunu Markam Sen Marka ve Pazarlama Yönetim Danışmanlığı şirketinin Kurucusu Nagihan Ünüvar anlatıyor.
İnsanoğlu var olduğu sürece her koşula alışma ve mücadele etme dürtüsünün de devam edeceğine inanıyorum. Her koşulda yenilikler olacak, üretim ve tüketim devam edecektir. Çünkü insan olmanın gereği yaşamak ve yaşatmaktır. Üstelik, yaşadığımız çağda dijitalleşmenin avantajını kullanan insanoğlu, belki de tarihinin en muazzam dönüşümünü gerçekleştiriyor, daha bilgili, daha ilgili, daha eğitimli ve çok da meraklı bir süreç yaşıyor.
Dijital çağ ve gün geçtikçe bilinçlenen tüketiciler de markalardan bir ürün ya da hizmet tanıtımından daha fazlasını bekliyor. Benzer ürün ve hizmetlerin de arttığı, marka olmanın görüntüde kolay ancak sürdürülebilirlikte zor olduğu çağımızda marka olmak ve değer verilmek için geleneksel pazarlama anlayışından sıyrılıp, niş hedefleme ve değer yaratmaya yönelik bir pazarlama anlayışıyla hareket etmek gerekiyor. Herkese değil kişiye özel yapılacak anlamlı her çalışmanın hem bütçemizi doğru yönlendirmemizi sağlayacağını, hem de ciromuzu yükselteceğini düşünüyorum.
İnsanlar Sorunlarının Çözümü için Bedel Öderler
İçerik Pazarlaması, tanımlanmış hedef kitlenin dikkatini çekmek ve satınalmaya teşvik etmek için değer yaratacak içeriklerin üretimine odaklanmış bir pazarlama yaklaşımıdır. İçerik pazarlamasında, ürün ve hizmetlerinizi tanıtmak yerine, müşterilerin sorunlarına çözüm olacağını düşündüğünüz yararlı içerikler üreterek onlara yardımcı olursunuz. Çözümün siz de olduğunun farkına vardırabilirseniz, rakiplerinizin arasından sıyrılabilir ve müşterilerinizi satınalmayı teşvik edebilirsiniz.
İyi bir pazarlama için iyi bir içerik yönetimi stratejisine sahip olunması gerekiyor. Tüm pazarlama faaliyetlerinin ancak iyi ve değer yaratan bir içerikle başarıya ulaşabileceğini unutmayalım. Fayda vermek, çözüm odaklı olmak ve en önemlisi de müşterimizi iyi tanımaktır. Pazarlama dediğimiz kavram da tam olarak budur. Satış neye odaklıdır, pazarlama ise nedene odaklıdır. İçin de bulunduğumuz çağ da tam olarak bunu gerektirmektedir. Müşterileriniz sizin ne yaptığınızla değil neden yaptığınızla ilgilenir ve nedenlerinizin onların hayatlarında bir anlamı olmasını beklerler.
Hikayesi Olmayan Hikaye Olur
Kolaylıklar çağında olduğumuzu, ancak bu çağda hızlı yükselip birden kaybolmanın da gerçeklerden biri olduğunu unutmayınız. Özellikle hizmet sektöründe marka olmak, iyi olmak ve değerli olmak için işinizle ilgili değerli bir geçmişiniz de olmalı. Bunu bir gecede meşhur olan ancak 1 ay sonra ortadan kaybolan şarkıcılara benzetebiliriz. Deneyim, hizmet sektöründe altın bir anahtardır. Ne iş yapıyorsanız o işle ilgili yeterli bir deneyime sahip olmanız gerekiyor. Bir hikayeniz, bir geçmişiniz olmalı ki insanlar bu hizmeti almak için size bir bedel ödesinler.
Ürün pazarlaması çok mu farklı, bana göre farklı değil. Dolce Gabbana “İşimizi pazarlarken önce hikaye yaratıyor sonra da ürünümüzü tasarlıyoruz” diyor. Bakınız örnek aldığımız markalara, liderlere, hepsinin bir geçmişi, bir hikayesi var. İnsanoğlu hayata masal kahramanlarını örnek alarak başlar ve bilinç altında onlar gibi olmak için yaşar. Kimse sizden bir peri masalı beklemiyor desem bu çok da gerçekçi olmaz değil mi? Önce kendi hikayenizi yazınız, sonra da başkalarının hikayelerine ortak olunuz.
Hikayemi Anlatırken
Hikayeler, içerikler yaratıp değerli marka olma yolunda ilerlerken bize yardımcı olacak o kadar çok araç var ki; Sosyal Medya, Arama Motoru Reklamları, Anında Mesajlaşma, Sanal Gerçeklik, Nesnelerin İnterneti, Yapay Zeka..Sizin iyi bir hikayeniz varsa, sınırsız bilgiye sahip olabildiğimiz dijital çağda hikayenizi anlatacak platformlar ardına kadar açık, yeter ki kullanmasını biliniz.
Son söz, yeni bir yıl da yeniden yola çıkalım, doğal, samimi, taklit etmeyen örnek alınan markalar yaratalım. Neye değil, nedene odaklı olalım, sorunlara çareler üretelim, çevremize duyarlı olalım. Hayat kısa ve dünya biz olsak da olmasak da büyümeye, kendini geliştirmeye devam edecek ancak hayatlara değer katanlar unutulmayacaklar.