Rehber öğretmenlere yönelik sempozyum düzenlendi

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi (İYYÜ), Şişli Milli Eğitim Müdürlüğü ve Şişli Rehberlik Araştırma Merkezi tarafından Şişli bölgesindeki okullarda görevli rehber öğretmenlere yönelik olarak “Rehberlik Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyumda öğretmenlere farklı gelişimsel özellikleri olan çocuk ve gençlerin akranlarıyla birlikte aynı ortamda eğitim-öğretim alabilmelerini hedefleyen kaynaştırma programları ile ilgili eğitim verildi.

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü, Şişli Milli Eğitim Müdürlüğü ve Şişli Rehberlik Araştırma Merkezi’nin ortaklaşa düzenlediği “Rehberlik Sempozyumu”, Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, İYYÜ Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, İYYÜ Psikoloji Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Nevin Eracar, İYYÜ Fen ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Günseli İşçi ve Şişli Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı rehber öğretmenlerin katılımıyla gerçekleşti.

Gün boyu süren etkinlikte Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) bağlı kurumlarda kaynaştırma programlarının nasıl olması gerektiği konusunda bir panel düzenlendi. Rehber öğretmenin çalışırken sanat tekniklerini nasıl kullanabileceği üzerine bir konferansın da yapıldığı programda, rehber öğretmenlerin alanda ihtiyaç duyabilecekleri yedi atölye çalışmaları da gerçekleştirildi. Atölye çalışmalarıyla rehber öğretmenlerin farklı donanımları bire bir deneyimlemelerinin amaçlandığı belirtildi.

Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu :“Bir öğretmen heyecanını asla yitirmemeli”

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu açılışta yaptığı konuşmada eğitimde heyecan duymanın önemini vurgulayarak, “Eğitim camiası içerisinde anahtar kelime heyecandır. Eğitenin heyecanını hiç yitirmemesi gerekir. Heyecanla üretim arasındaki ilişki çok kıymetlidir. Üretim heyecanı üretir, heyecanı canlı tutan da üretimdir. Dolayısıyla keşfetmek, sorun çözmek, derde derman olabilmek bütün bunları heyecan besler. Bu nedenle bir öğretmenin heyecanını asla yitirmemesi gerekir. Okullarımızın içindeki bütün birikim sizlerle kimliklenecektir. Yeni bir döneme giriyoruz. Bu dönemde ‘Neye ne kadar katkı sağlayabiliriz?’ başlıklarını ön plana çıkarmalıyız. Bu da öğrencilerin varlığıyla mümkün. Özellikle rehberlik öğretmenlerimiz bu noktada çok kıymetlidir” dedi.

Öğrencilerin ruh dünyalarına inebilmenin rehber öğretmenler vasıtası ile mümkün olduğuna da değinen Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “Öğrencilere rehber olabilmek, onların ruh dünyalarına dokunabilmek, bilişsel ve sosyal gelişimlerini izleyebilmek ve yardımcı olabilmek hiç kuşkusuz son derece önemlidir. Bizler sizleri çok önemsiyoruz. Sizlerle aramızdaki bilgi akışının sürekli olmasını istiyoruz. İlgili kuruluşlarla bu programları Şişli’nin dışına taşımak istiyoruz ve üniversite olarak buna gönüllüyüz” diye konuştu.

“Teori ve pratiği her daim buluşturmak lazım”

Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür de, öğretmenin okullarda rol model ve dinamik bir güç olarak çok şey değiştireceğine ve dönüştüreceğine yürekten inandığını ifade ederek, “Biliyoruz ki var olmak değişmek, değişmek olgunlaşmak, olgunlaşmak ise sürekli olarak kendini yenilemektir. Öğretmenler olarak her dem yeniden doğmadıkça bu mesleğin hakkını vermiş olmayız. Bu sebeple de teori ve pratiği her daim buluşturmak lazım. İstanbul bu dinamik yapıya sahiptir. Akademiyle, pratikle okullarımızın daha çok iç içe olması lazım. Bu heyecanla bu programı gerçekleştirdik” dedi.

“Mesleki birikimle birlikte öğrenme ve donanım ihtiyacı artıyor”

Rehber öğretmenlerin hizmet içi eğitime her zaman ihtiyacı olduğunu belirten İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr Üyesi Nevin Eracar, bu tür programların önemini vurgulayarak, “Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümlerinden mezun olan uzmanlar bu programlarda hizmet verirler. Nitekim dört yıllık bir eğitim süreci ruh sağlığı gibi önemli bir alanda yeterli bir donanım sağlamıyor. Deneyim biriktikçe mesleki birikimle birlikte öğrenme ve donanım ihtiyacı artıyor. Bu nedenle ilgili kurumlarla bu programı gerçekleştirdik. Program kapsamında rehber öğretmenlerin sanatla çalışabilecekleri tekniklerin gösterildiği, adli işlerde nasıl bir yol alabilecekleri, onların ailelerle çalışmaları, kaynaştırma programlarında alınacak yol ve üstün zekâlı çocuklara ulaşmada bir takım tekniklerin paylaşıldığı atölyeler düzenleyeceğiz” şeklinde konuştu.

“Kaynaştırma uygulamalarıyla çocukların korunması amaçlanıyor”

Kaynaştırma programları ile çoğunluğa göre farklı gelişimsel özellikleri olan çocuk ve gençlerin akranlarıyla birlikte aynı ortamda eğitim-öğretim alabilmesinin hedeflendiğini aktaran Dr. Öğr. Üyesi Nevin Eracar, program hakkında şu bilgileri verdi:

“Kaynaşma veya kaynaştırma uygulamalarında normal çocuklar grubu ile farklı gelişim özelliklerine sahip çocukların karşılaşması ve aynı ortamı birlikte yaşaması, eğitim öğretim sürecinde birlikte bulunması, engelli çocuklar kadar normal çocuklar için de dikkatle işlenmesi gereken ruh sağlığı problemlerine neden olabilir. Bu açıdan bakıldığında kaynaştırma uygulamalarının gelişigüzel bir yerleştirme ile değil, hem her iki gruptan çocukların, hem velilerin ve ailelerinin ve en çok da bu uygulamaları yürütecek öğretmenlerin yeterince hazırlanabilmesi ile faydalı olabilir. Bu hazırlıklar, çocukların korunması ve hatta özel yeti ve beceriler kazanabilmeleri için değerli bir fırsat oluşturma amaçlıdır. Kaynaşma uygulamalarının pilot projeler kapsamında başlatılması, “farklı olanla birlikte yaşama” gücünün kazanılmasında tüm ilgili grupların etkileşim süreçlerinin planlanması, değişimlerin ölçülüp tanımlanması gerekir.”
İLGİLİ HABERLER