Adli Bilimci Prof. Dr. Sevil Atasoy, Türkiye’de kaçırılan çocukların sayısının son 10 yılda 3 kat arttığını söyledi.
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 11. Kocaeli Kitap Fuarı’nda dünyadaki 23 ünlü adli bilimciden biri olan Prof. Dr. Sevil Atasoy, Yahya Kaptan Konferans Salonu’nda sevenleriyle buluştu. “Kayıp Çocuklar” konulu söyleşi gerçekleştiren Atasoy, “İstatistiklere göre 10 kaybolan ya da kaçırılan çocuktan 1’i canlı bulunmuyor. Sayısal olarak Türkiye’de bu kaçırılan çocukların sayısı son 10 yılda üç kart artmış gibi duruyor” dedi.
“TÜİK son 7 yıl içinde 100 bin çocuğun kaybolduğunu açıkladı”
Uluslararası Fuar Merkezi’nde sevenleriyle buluşan ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesine kendisini davet ettiği için teşekkür eden Prof. Dr. Sevil Atasoy, kaybolan çocukların her geçen gün arttığından bahsederken, ailelere böyle bir durumda ne yapması gerektiği hakkında bilgiler verdi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun son 7 yıl için açıkladığı kaybolan çocuk sayısının 100 binin üzerinde olduğunu belirten Atasoy, “Bunun önemli bölümü kız çocuğu, bunların arasında bir bölümü de kaçan çocuklar. Kaçırılan çocukların birçoğu, evden kaçtığı düşünen aileleri sayesinde polise bildirilmiyor” diye konuştu.
“Kaybolan 10 çocuktan 1’i canlı bulunmuyor”
“Çeşitli şekillerde çocuklar evden kaybolabilir” diyerek konuşmasına devam eden Prof. Dr. Atasoy, “Evden kaçanlar ya da büyük fuar alanlarında kaybolan çocuklar, bu durumlarda çocuklarımızı bulabiliyoruz. Ancak istatistiklere göre 10 kaybolan ya da kaçırılan çocuktan 1’i canlı bulunmuyor. Sayısal olarak Türkiye’de bu kaçırılan çocukların sayısı son 10 yılda üç kart artmış gibi duruyor. Şimdi ailelere böyle kötü ve üzücü bir duruma düşmemesi için önerilerim olacak” şeklinde konuştu.
“Çocuğunuz kaybolduğunda hemen polise haber verin”
Çocuk kaybolduğu anda aile ne olursa olsun hemen polise haber vermeli diye belirten Sevil Atasoy şöyle devam etti:
“Çünkü her ne kadar 10 çocuktan biri ölü bulunsa da öldürülen çocukların büyük bir bölümü kaçırıldıkları 3 saat içinde öldürülmüş olur. Biz yakınlarımızı arayıp bir de etrafı aradığımızda 2 saat geçiyor. Bu durumda polise 1 saat zaman kalıyor ve görevli memurlar zamanında olaya yetişemiyor. Polise haber verdikten sonra çocuğumuzu aramaya başlamalıyız. Çocuklarımız herhangi bir yere saklanmış da olabilir. Bunun için her yeri her köşe başını mutlaka kontrol etmeliyiz. Mühim olan çocuğun kendini kaçıranla ilk temas ettiği yeri bilmektir. Birinden de mutlaka bilgi edinebilirsiniz. Bu bilgi de polis için çok önemlidir. Evin bir yerinde çocuk saldırganla karşılaşıyor. Daha sonra saldırgan en fazla 1.5 kilometre uzağa götürüyor. Burada da çocuğu öldürürse 200 metre uzağa götürüp bırakıyor. Saldırganlar genelde 20-30 yaş arası oluyor. Genellikle bekar ve ailesi ile ya da yalnız oturan insanlar. Yaptıkları iş ise az bilgi isteyen işler oluyor. Bu insanların yabancı uyruklu olma şansı var ama çok düşük ihtimallerdedir. Her yabancı suçlu olarak kabul edilemez."
“Çocuğunuz kaybolduğunda delillere sakın dokunmayın”
Yıllarca çocuklarımıza tanımadığın kişilerden şeker alma, sana verdikleri herhangi bir hediyeyi sakın alma ve yabancılarla konuşma diyerek doğru bir iş yapıldığını belirten Atasoy, "Çocuklarımıza tanımadığı birisinin ismini söylese dahi ona inanmadan o kişiden uzaklaşması gerektiği daha küçükken öğretmeliyiz. Çocuğun kaybolmasından sonra kesinlikle çocuğun odasına, telefonuna ya da bilgisayarına dokunmayın. Bunlara polisler bakıp incelemeli. Çocuğun yeni fotoğrafı ve üstüne giydiği kıyafete kadar tüm bilgiler doğru ve eksiksiz polise verilmeli. Anlattığım tüm olaylar önlenebilir. Kendi mahallenizdeki her şeyi görüp bilmeniz gerekir. Etrafı bilirseniz çocuklarınızın kimlerle beraber olduğunu bilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Adli Bilimci Prof. Dr. Sevil Atasoy: “Türkiye’de kaçırılan çocukların sayısı son 10 yılda üç kart arttı”
İLGİLİ HABERLER