’’Ailelerin, sosyal medyada çocuklarıyla ilgili paylaşımlarında özenli olması gerekiyor’’

Çocuk istismarı ve ihmali konusunda konuşan Eğitim Bilimci Banu Gürün, "Ailelerin sosyal medyada çocuklarıyla ilgili paylaşımlarında özenli olması gerekiyor. Ailelerin özellikle çocukları deşifre, teşhir edebilecek şekilde paylaşımlardan kaçınması gerekiyor" dedi.



Mektebim Okulları CEO Vekili ve Eğitim Bilimci Banu Gürün, son zamanlarda gündeme sık gelen çocuk istismarı ve ihmali konusunda açıklamalarda bulundu. Gürün, çocuk istismarının ve ihmalinin son 10 yılda 3 kat arttığını, ailelerin, sosyal medyada çocuklarıyla ilgili paylaşımlarında özenli olması gerektiğini, ailelerin ve çocukların bu konuda bilinçlenmesi gerektiğini söyledi. Ayrıca Gürün, çocuk istismarı ve ihmali konusunda sert, keskin yasal tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yaptı.



"Çocuk istismarının ve ihmalinin son 10 yılda 3 kat arttığını görüyoruz"

Çocuk istismarı ve ihmali konusunda sert tedbirlerin alınması gerektiğini ifade eden Banu Gürün, "Suç kavramı insanlık tarihi kadar eski. Çocuklara yönelik suç kavramı da insanlık tarihi kadar eski. Çünkü tarih boyunca çocuklar, kendini savunamayan, himayeye ihtiyaç duyan varlıklar oldular. Çocuk istismarının ve ihmalinin son 10 yılda 3 kat arttığını görüyoruz. Hem Türkiye’de hem de uluslararası raporlarda da aynı verilere ulaşabiliyoruz. Geçmişte de var olan ihmal ve istismarın görünür olmasının en önemli gerekçelerinden biri; sosyal medya araçlarının artık daha yaygın kullanılıyor olması ve sosyal medyada oluşan duyarlılık durumu. Çocuk istismarı ve ihmali konusunda alınması gereken birçok tedbir var. Tedbirlerin başında da daha sert, kenarı çizilmiş ve köşeleri daha belirgin yasal tedbirler alınması süreci yer alıyor" dedi.



"Ailelerin, sosyal medyada çocuklarıyla ilgili paylaşımlarında özenli olması gerekiyor"

Sosyal medyaya dikkat çeken Gürün, "Ailelerin sosyal medyada çocuklarıyla ilgili paylaşımlarında özenli olması gerekiyor. Ailelerin özellikle çocukları deşifre, teşhir edebilecek şekilde paylaşımlardan kaçınması gerekiyor. Daha çocuk doğmadan sosyal medya hesabı açmak, çocuğun ağzından yayın yapmak gibi bir takım eğilimler var. Bu durum açıkçası kabul görmüyor" şeklinde konuştu.



"Çocukların 3 yaşından itibaren bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor"

Sosyal ortamda çocuklara olan davranış biçimlerinin kültürden kültüre farklılık gösterdiğini aktaran Gürün, "Bizim kültürümüzde de çocukları sevmek, dokunmak, öpmek ve sarılmak; sevgi ve şefkat göstergesidir. Bu noktada çocukların küçük yaşlardan itibaren yani neredeyse 3 yaşından itibaren bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekiyor. Vücudunun kendi mahremiyet alanı olduğu, çocukların özellikle omuz altına dokunulmaması, yabancılara kapalı olması gerektiği konusunda bilgilendirme yapılmasında fayda olacaktır diye düşünüyoruz. Aileler bu konuda son derece net ve çocukların anlayabileceği tonda bilgilendirmeler yapmalılar. Kendilerinin de bu konuda hassasiyet beslemeleri gerekiyor. Çocuklarını iyi izlemeleri gerekiyor. Çünkü bu tür durumların çocukların özellikle yakın çevresinden geldiği istatistikler tarafından doğrulandığından ailelerin bu konuda hem bilinçli hem de uyanık olması gerekiyor" diye konuştu.



"Aileler, istismar ve ihmal konusunda bilinçlenmeli"

Ailelerin istismar konusunda neler yapması gerektiğini açıklayan Gürün, "Ailelerin her şeyden önce çocuklarının bedenlerine saygı duyması, çocuklarının da kendi bedenlerine saygı duymasını sağlaması gerekiyor. Çocuğun kendi mahremiyetini koruması gerekiyor ve bununla ilgili bilinçlendirmesi gerekiyor. Bu bilinç düzeyinin oluşturulabiliyor olması için önce ailenin bilinçlendirilmesi gerekiyor. Ailenin bilinçlendirilmesi içinde hem sağlık personelinin hem de eğitim personelini tarafından bu konuda çalışmaları mümkün" şeklinde konuştu.



Son zamanlarda sosyal medyada çocuk istismarı nedeniyle gündemde olan kitap hakkında konuşan Gürün, "Her şeyden önce kitap için iğrenç diyebilirim. Bu konuyu bende sosyal medyadan takip ettim. Şunu çok merak ediyorum: Kitabı yazmak aynı bir konu yani psikiyatrinin incelemesi gereken bir konu. Bu kitabı basmak nasıl oluyor? yasayla nasıl sınırlı olmuyor. Herhangi bir filtreden hiç mi geçmiyor? Bunları söylemek istiyorum. Gerçekten kamu vicdanını sızlatıyor" açıklamasında bulundu.



Gürün, sözlerini şöyle tamamladı: "Çocuk istismarı denilince bizlerin aklına sadece cinsel istismar tarafı geliyor. Oysaki çoğun fiziksel ve ruhsal anlamda da ihmali söz konusu olabiliyor ve bu çok yaygın biçimde olabiliyor. Bu konuda duyarlılık ve yasa çerçevesi oluşmasıyla ile ilgili olarak hem eğitim dünyasının hem hukukçuların hem de aynı anda sağlık personelinin bir araya gelmesi ve tek ses çıkarması gerektiğini düşüyorum".
İLGİLİ HABERLER