'Hazırlıklı Olmalıyız'

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, 1999 Marmara Depremi’nin 22. yıldönümü vesilesiyle açıklamalarda bulundu.

Başkan Altuğ, alınması gereken önlemlerin hayati önemine vurgu yaptığı mesajında şunları dile getirdi:

Hazırlıklı Olmalıyız

“1999 Büyük Marmara Depreminin üzerinden 22 yıl geçti. Üzerinden yıllar geçse de yaşadığımız acı dinmeyecek ve kaybettiklerimizin yeri asla dolmayacaktır.

Şüphesiz ki ülkemiz, dünyanın en önemli deprem kuşaklarından birinin üzerinde bulunmaktadır. Bu doğrultuda, geçmişte yaşanan depremin günümüzde ve gelecekte de yaşanılması kaçınılmaz. Yaşadığımız yüzyılın bilimsel verileri ışığında; sahip olduğumuz bilgi, birikim ve teknolojinin imkanlarını kullanarak tedbirlerimizi almamız, kurumlarımız ve vatandaşlarımızla bir bütünlük içerisinde her zaman depreme hazırlıklı olmamız ve yaşanan bu büyük acıdan ders çıkarmamız gerekmektedir. 

Telafisi Çok Zor

Sakarya bir sanayi kenti, köklü geçmişe sahip olan bir ticaret kenti, verimli topraklarıyla bir tarım kenti, dört mevsim destinasyonları ile bir turizm kenti ama tüm bunların yanında değişmeyen tek şey; “Sakarya birinci dereceden bir deprem kentidir. İlimizde, yeni inşa edilen binalar 2018 Türk Bina Deprem Yönetmeliği ile daha güvenli şekilde inşa edilmekle birlikte mevcut yapı stokumuza baktığımızda durumun çok tehlikeli olduğu görülmektedir. Hem kötü bir zemine sahip olan, hem de 1999 depremini yaşamış olan birçok bina gerek maddi açıdan gerekse insan yaşamı açısından tehlike oluşturmaktadır. Son olarak yaşamış olduğumuz Elazığ – Sivrice ve Bingöl – Karlıova depremleri de yapı stokumuzun ciddi bir deprem riski altında olduğunu yeniden gözler önüne sermiştir. Depremler olduktan sonra kısa vadeli çözümler bulunmaya uğraşılması yerine deprem olmadan neler yapılabilir konusu konuşulmalıdır.

Yaşadığımız tecrübeler bize, deprem hasarlarının telafisinin çok zor olduğunu, bir şehri yeniden inşa etmek için -gördüğünüz gibi- 22 yılın bile yeterli olmadığını gösteriyor. Bu yüzden deprem olmadan çaresine bakmak gerekiyor. Verdiğimiz bunca emeğin saniyelerle yok olmasına müsaade etmemeliyiz. Yeniden inşa etmek yerine yıkmamak için çaba sarf etmeliyiz artık. Günümüz teknolojisi, imkanları buna müsait ve bizler de bu vizyona sahibiz.

Sakarya Stratejik Plan çalışmalarımızda da şehirleşme ve sosyal yapı başlığında; tehdit ve zayıf yön olarak yaşanan depremin izlerinin hala var olması ve olası bir depreme karşı hazırlığın güvensiz yapı stoku itibariyle yetersiz olduğu konularını da detaylı bir şekilde irdeledik. Bu konuda kentsel dönüşümün elzem olduğunu görüyoruz. Olası bir deprem için iletişim alt yapımızı da güçlendirmeliyiz.  Belirlenmiş olan deprem anında toplanma alanları konusunda bireylerin bilinçlendirilmesi de önem arz ediyor. Daha önce de dile getirdiğimiz gibi deprem eylem tatbikatı ile Sakarya’nın bu konuda eksikleri de belirlenmelidir.

Büyükşehir Belediyesinin bu konuda çözüm odaklı ciddi çalışmaları olduğunu biliyoruz. Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı kurularak sürecin tek elden yönetilmesi sağlandı.

Kentsel Dönüşüm

Kentsel Dönüşümün de depreme hazırlık anlamında aciliyet arzettiğine değinen Başkan Altuğ, şunları dile getirdi: “6306 sayılı Kentsel Dönüşüm Kanunu, riskli binaların tespit edilmesi ile mevcut yapı stokunun yenilenmesi için çıkarılmış bir kanundur. Sakarya’da 1999 depremi öncesi yapılmış 4 – 5 katlı yapıların Kentsel Dönüşüm Kanunu kapsamında yenilenmesi zaruridir. Zaten zemin sıvılaşması olan bir kentte zemin iyileştirmesi yapılmadan inşa edilmiş olan bu binalar tehlike oluşturmaktadır.  Fakat Sakarya açısından baktığımızda hem izin verilen kat sayısı düşürülmüş hem de verilen imar azalmış durumdadır. Bu durum 4 – 5 katlı yapılara sahip vatandaşlarımızın kentsel dönüşümü tercih etmemesine yol açmaktadır. Kanunun Sakarya bazında uygulanabilirliğinin arttırılması maksadı ile RİSKLİ YAPILAR için imar çalışmaları yapılmalıdır. Maalesef verilen kredi desteği de teşvik edici miktarlarda değildir. Verilen bu maddi destekler arttırılmalı, vatandaş bu konuda teşvik edilmelidir.

Kentsel dönüşüm haricinde bilimsel ölçekte kent planlarının yapılması, mühendislik hizmetlerindeki kalitenin yükseltilmesi, yapı denetimi, güvenli yapılar üretiminin sağlanması gibi genel konular düzenlenmelidir. Bütün bunlar gelecekte de aynı sorunların ortaya çıkmasını önlemek, can ve mal kayıplarını azaltabilmek açısından yapmamız gerekenlerdir.”

Küresel İklim Değişikliği Tehdidi

Son zamanlarda artan doğal afetlere dikkat çeken Başkan Altuğ, “Küresel iklim değişikliği nedeniyle bugünlerde güney bölgelerimizde yangınlar ile kuzey bölgelerimizde de seller ile mücadele ediyoruz. Yaşanan afetler birbiri ardına ekleniyor. Bu nedenle artık ülkemizde Afet Risk Yönetimi Stratejisiyle birlikte İklim Değişikliği ile Mücadelede Acil Eylem Planlarına ihtiyacımız var.

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 22. Yıldönümünde yitirdiğimiz canlarımızı rahmetle anıyor, geride kalan vatandaşlarımızın her koşulda yanlarında olduğumuzu ve acılarını paylaştığımızı belirterek, hafızalarımıza büyük yıkımlarla kazınmış böylesi felaketlerin bir daha yaşanmamasını diliyoruz.” Dedi.

İLGİLİ HABERLER