"Hekimler tütün endüstrisi ile aynı masaya oturmaz"
İstanbul’da Temmuz ayında ‘İstanbul Diyalogları’ adıyla yapılması planlanan toplantıya Sağlığa Evet Derneği yönetimi yayımladıkları yazılı bir açıklamayla itirazda bulundu. Dernek, toplantının yasa çerçevesinde olmadığını öne sürerek gerekçelerini sıraladı.
Sağlığa Evet Derneği yönetimi, bir vakıf tarafından 3 Temmuz 2019 tarihinde düzenlenecek ‘İstanbul Diyalogları’ isimli toplantı ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Dernek Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, geçtiğimiz ay içinde bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve hekimlerin, bir vakıf tarafından düzenlenecek toplantıya davet edildiklerini belirterek, "Bağımsız olduğunu iddia eden vakıf, tek mali destekçisinin bir ulusötesi tütün firması olduğu dünya kamuoyunca malumdur. Zaten davetiyelerin altında da vakfın 12 yıl boyunca bir tütün firmasından yılda 80 milyon dolarlık bir teminat ile finanse edilmiş olduğu alenen belirtilmişti" dedi.
"İstanbul yasa dışı toplantı mekanı değildir"
Toplantının haberi alındığı andan itibaren bir çok kuruluş katılmama kararı aldığını kaydeden Dağlı: "Hekimlere meslek birliği tarafından, diğer sivil toplum temsilcilerine bağlı oldukları kuruluşlarca uyarı yazıları gönderilmiştir. Toplantıya Türkiye dışından da çağrılanlar olduğu bilgisi alınmıştır. Tütün endüstrisi destekli vakfın toplantıyı düzenleyemediği ülkelerin vatandaşlarını İstanbul’da ağırlamayı planlamıştır. İstanbul dünyada tütün endüstrisi çıkarları için yasaların ihlal edildiği bir şehir olarak tanınmamalıdır. Tütün kontrolü yükümlülüğü çerçevesinde yetkililerin bu toplantının durdurulması için harekete geçmesini bekliyoruz. İstanbul ulusötesi tütün firmalarının yasa dışı toplantı mekanı olamaz" ifadelerini kullandı.
Bu toplantı neden yasal değildir?
Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Tanzer Gezer: "Türkiye’nin imzası bulunan Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin (TKÇS) halk sağlığı politikalarının tütün endüstrisi çıkarlarından korunmasını düzenleyen 5.3 maddesi, tütün endüstrisi ile halk sağlığı arasında uzlaşmaz bir çelişki olduğunu açıkça ortaya koyar ve işbirliğini men eder. Dünya Sağlık Örgütü, sözü edilen Vakıf ile açıkça görülen tütün endüstrisi ilişkisi nedeniyle işbirliği yapmayacağını açıklamış, hükümetleri ve halk sağlığı temsilcilerini de aynı tutumu göstermeye davet etmiştir. Dünyada tanınmış bir çok mesleki kuruluş vakıf ile işbirliği yapmalarının söz konusu olmadığını bildirmiş, küresel kamu kurumlarını ve sivil toplum kuruluşlarını uyarmıştır. Toplantı TKÇS’nin açıkça ihlalidir, Türkiye kanunlarına ve uluslararası sözleşmeye aykırıdır. Toplantıya izin verilmemelidir" şeklinde konuştu.
İlgili Madde
Derneğin yönetim kurulu üyesi Tanzer Gezer’in açıklamalarında belirttiği Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi’nin ilgili maddesi şu şekilde; “Taraflar, tütün kontrolü ile ilgili halk sağlığı politikaları geliştirilmesinde ve uygulanmasında, ulusal kanunlar doğrultusunda, bu politikaları tütün endüstrisinin ticari ve diğer çıkar çevrelerinden koruyacaklardır.”
“Tütün endüstrisi ‘geleceğini’ başka ürünlerde arıyor”
Sağlığa Evet Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Osman Elbek de tütün endüstrisinin, geleceğinin sigarada olmadığını anladığını belirterek, "Sözde zararı azaltılmış ısıtılan tütün ürünlerini pazarlarken, halk sağlığı koruyucusu kıyafetine bürünecek, yasa yapıcılar ile karar masasına oturacaktır. Yeni ürünlerinin duman değil buhar çıkardığını vurgulamak üzere yerleşmiş halk sağlığı tabiri ‘dumansız’ kavramını sahiplenmiştir. Söz konusu vakıf, yeni pazarlanacak tütün ürünlerinin daha sağlıklı olduğu algısını oluşturarak, gelecek nesillerin yeni ürünü kullanması hedefine hizmet etmektedir" dedi.
"Hekimler tütün endüstrisi ile aynı masaya oturmaz"
Sağlığa Evet Derneği Sekreteri Prof. Dr. Füsun Yıldız ise "Vakıf, Türkiye’deki davetlerini Sürdürülebilirlik Akademisi’nin aracılığıyla hekimlere de göndermiştir. Tütün ile ilgili olası sonuçları tartışırken, sektörün de kendisini dönüştürme konusunun ele alınacağını açıklamıştır. Toplantının ev sahipleri, tütün endüstrisi ile hekimleri bir araya getirmeyi ve sektörün yeni ürüne dönüşmesini tartıştırmayı hedeflemişlerdir. Yaşamını tütün kullanımından oluşan hastalıkların tedavisine adamış hekimlerin mücadelesini hiçe sayarak, sattıkları ürünle yılda 100 bin kişinin ölümüne neden olan tüccarları aynı masada karşılaştırmak istemektedirler. Bu toplantı sadece yasaları değil, her türlü vicdani ve etik kuralı da çiğnemektedir" ifadelerini kullandı.
İLGİLİ HABERLER