Isınma desteği kapsamında yıllık 450 lira ile 1150 lira arasında destek sağlanacak

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, ihtiyaç sahiplerine yönelik ısınma desteği kapsamında doğal gaz yardımı da yapılacağını, bu desteğin ısıl haritaya göre belirleneceğini belirterek, "Hane başına yıllık 450 lira ile 1150 lira arasında destek sağlanacak." dedi.

Bakanlığa bağlı 75. Yıl Huzurevi’nde gazetecilerle bir araya gelen Derya Yanık, Bakanlık gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

İhtiyaç sahiplerine hane başına yapılan kömür yardımının yanı sıra doğal gaz yardımının da hayata geçirileceğini bildiren Bakan Yanık, bununla ilgili çalışmalarda son aşamaya gelindiğini söyledi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile çalışma yürüttükleri bilgisini veren Bakan Yanık, şubat ayının ikinci yarısından itibaren başvuruların yapılabileceğini, martın ikinci yarısından itibaren de ödemelerin gerçekleştirileceğini anlattı.

Bakan Yanık, sosyal yardım başvurularının e-Devlet üzerinden ya da Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla yapılabileceğini belirtti.

Senelik 3 milyar liralık bir destek öngörüyoruz

Doğal gaz ödemelerinin nasıl yapılacağına ilişkin bilgi veren Bakan Yanık, ödemenin hak sahibinin PTT kartına yatırılacağını bildirdi.

Bakan Derya Yanık, sözlerine şöyle devam etti:

"Kişi faturasını götürerek PTT'deki hakkıyla ödemesini almış olacak. Rakamlar da hemen hemen ortaya çıktı. Isıl haritaya göre değişen şekilde hane başına ödeme yapılacak çünkü, Erzurum'daki bir kişinin ısınma gideriyle Ege'deki bir kişinin ısınma ihtiyacı aynı değil. O nedenle arkadaşlarımız bir ısıl harita çalıştı. Bu tamamen teknik ve bilimsel bir çalışma. Buna göre hane başına yıllık 450 lira ile 1150 lira arasında bir destek sağlanacak. İki eşit taksitte yapacağız bu ödemeleri, mart ve ekim aylarında. Kömür yardımı da hemen hemen buna benzerdi.

Hedefimiz 4 milyon haneye ulaşmak. Öyle ki kömürün 2 katından fazla hane sayısı. Senelik 3 milyar liralık bir destek öngörüyoruz. Yani, ödemelerimiz ısıl haritaya göre belirlenmiş 450 lira 1150 lira arasında değişiyor bölgesine göre. Belirttiğimiz tarihleri geçmemek, eğer mümkün olursa daha erken sürelerde yapmak için yoğun bir gayret gösteriliyor."

Bakan Yanık, doğal gaz ödemelerinin üçer aylık dönemler halinde yılda iki kez gerçekleştirilmesinin planlandığını sözlerine ekledi.

Bakan Derya Yanık, Avrupa'nın 100-120 yılda yaşadığı yaşlanma hızını Türkiye'nin 20-25 yılda tamamlayacağına işaret ederek, "Yaklaşık 4-5 kat hızlı yaşlanıyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte huzurevlerine, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerine daha çok ihtiyacımız olacak. Huzurevinde kalan yaşlılarımıza terk edilmiş, unutulmuş, kimsenin istemediği yaşlılar muamelesi yapmanın manası yok." dedi.

Nafaka ödemelerine yönelik Adalet Bakanlığı ile yürütülen çalışmada gelinen aşamaya ilişkin çok uzun zamandır tartışmaları takip ettiklerini belirten Bakan Yanık, "Eğer ortada bir problem varsa bunun çözümünü sağlamamız gerekir fakat, Bakanlığın bilgisinin çok dışında birtakım yorumlar ve tahminler konuşuluyor. Bakanlıklar olarak her zaman çalışma alanlarımıza giren konularla alakalı her türlü çalışmayı yaparız. Bu ayrı bir şey ama nafaka konusuyla alakalı verilmiş bir karar ve yapılmış nihai bir değerlendirme yok." diye konuştu.

Bakanlık bünyesinde Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürlüğünün bulunduğunu anımsatan  Bakan Yanık, şöyle devam etti:

"Ne ailenin ne kadınların edindikleri müktesep haklarını kaybedecekleri bir yeni düzenlemeye kapı aralamayız. Bunu bir defa peşinen ifade etmemiz lazım. Boşanma, boşanmaya bağlı sonrasındaki mali ve ekonomik haklarla ilgili süreç içerisinde her zaman yeni düzenlemeler olur. Hukuk dinamiktir, hukuku bir yere çakamazsınız. Burada asıl olan şey, bu yeni durumun hakkaniyeti, tarafların haklarını, hak temelli edinimlerini kaybetmemeleri ve dengeli bir durum olmasıdır. Bu konuyla alakalı verilmiş bir karar, çizilmiş çerçeve yok, onu özellikle ifade etmek isterim."

376 sosyal hizmet merkezinde şiddetle mücadele irtibat noktaları var

Bakan Yanık, 2021 yılında kaç kadın cinayeti olduğu, kadın sığınma evlerinden yararlanan, hakkında uzaklaştırma kararı verilen ve elektronik kelepçe takılanların sayısının sorulması üzerine, geçen yıl toplam kadın cinayeti sayısının 307 olduğunu söyledi.

Kadın konukevlerine gelen kadınların tamamının şiddet öyküsüyle başvurmadığının altını çizen Bakan Yanık, "Geçen yıllarda yüzde 53-54 bandında ağırlıklı olarak barınma ihtiyacı nedeniyle gelen kadınlar vardı, geriye kalan da şiddet öyküsüne bağlı idi. Bu sene yüzde 50-50'ye yakın." diye konuştu.

Bakan Yanık, 81 ilde 81 Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi bulunduğunu hatırlatarak, buradan geçen yıl 256 bin kadının, 23 bin erkeğin ve 17 bin çocuğun hizmet aldığını bildirdi. Çocukların bireysel değil anneleri ile gelen çocuklar olduğunu anımsatan Yanık, "376 sosyal hizmet merkezinde de şiddetle mücadele irtibat noktaları var." dedi.

Elektronik kelepçe uygulamasının devam ettiğinin altını çizen Bakan Yanık, "Şu ana kadar elektronik kelepçe olup da bir şekilde o şiddetin tekrarlandığı örnek yok, bu çok önemli." dedi.

Sebepleri ve sonuçları üzerine düşünmemiz lazım

Bakan Yanık, Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi Enes Kara'nın ölümüne ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

"Çok genç ve yetenekli biri, çok çok üzgünüm. Allah rahmet eylesin, ailesine, arkadaşlarına ve tüm sevenlerine de sabırlar versin. Orada şuna dikkat etmemiz lazım. Gençlerimiz ya da herhangi bir birey için intiharın bir sorun çözme biçimi olmadığını altını çizerek ifade etmemiz lazım. Enes Kara'nın vefatından sonra onunla ilgili yazılan, yapılan yorumlara bakınca açıkçası, 'bir öykünme tetiklemesi yapar mı?' diye endişe etmedim değil. Aileler açısından baktığımızda tipik bir iletişimsizlik sıkıntısını görüyoruz. Bizim çalışmalarımızda, aile eğitim programlarımızda, Bakanlığın genel olarak sosyal hizmet başlığı altındaki faaliyetlerinin tamamında aile içi iletişim ve toplumsal iletişimin ne kadar önemli olduğu vurgulanıyor ve buna yönelik çalışmalarımızı da yoğunlaştırıyoruz. Başka pek çok şeyi konuşabiliriz, tartışabiliriz ama iki önemli durum var. Genç bir çocuk öldü ve bir iletişim problemi olduğu düşünülüyor. Bazı durumlar siyasetin, politik duruşlarımızın, ideolojik kamplarımızın çok dışındadır, bunlara malzeme edilemeyecek kadar kıymetlidir. Hayat hakkı bunlardan biridir. Enes Kara ve benzer olayları değerlendirirken, hepimizin ideolojileri, dünya görüşü vardır, bu da çok normaldir ama bütün bu kimlikleri bir yana bırakıp, bu kıyafetleri bir yana bırakıp insan ve bu toplumun bir ferdi olarak bakmak zorundayız.

Maalesef Enes Kara'nın da bu tartışmanın bir aracı haline getirildiğini görüyorum, ondan da son derece üzgünüm. Ortada çok genç ve pırıl pırıl bir çocuk var ve hayatına son vermiş. Bunun sebepleri ve sonuçları üzerine düşünmemiz lazım. Bu nedenle çok üzgünüm."

Bakan Yanık, Enes Kara ailesiyle iletişime geçilmesi noktasında "Arkadaşlarımız, gerekli incelemeleri, takipleri yapıyorlar. Eğer bizim Bakanlık olarak müdahil olmamızı gerektiren bir durum varsa, gerekli desteği, incelemeleri ve çalışmaları yaparız. O anlamda hiç kuşkuya yer kalmayacak kadar net ifade etmiş olayım." İfadelerini kullandı.

400'ün üzerinde yeni kooperatifi kurdurduk

Kadın kooperatiflerinin desteklenmesine yönelik de açıklama yapan Yanık, Bakanlık olarak fon ve finans sağlayan bir noktada olmadıklarına işaret etti.

Bakan Yanık, daha çok farkındalığı artıran ve organizasyonu yapan taraf olduklarını anlatarak, "Bu alanda yaptığımız çalışmalarda çok büyük bir ivme kazandık. 2020'de başladığımız ve 2021'de yoğunluk kazanan çalışmalarımızda 400'ün üzerinde yeni kooperatif kurdurduk." bilgisini verdi.

Biz üzerimize düşeni yapacağız

Avukat Dilara Yıldız'ın eski nişanlısı tarafından öldürülmesiyle ilgili Bakan Yanık, şunları söyledi:

"Uzaklaştırma kararı var. Bir şekilde bir araya gelmişler. Arkadaşlarımız gerekli çalışmayı yapıyor. Haberlerde yer alan bilgi akışında birtakım boşluklar olduğunu düşünüyorum. Tabii bu biraz hukukçu refleksi. Hikayenin kendi bütünlüğü içerisinde eksik kalan bir yer var. Biz üzerimize düşeni yapacağız o ayrı ama tedbir kararlarında bazen insanlar bir şekilde tekrar şans vermek gibi takdir haklarını kullanıyor. Bu süreçte biraz dikkatli olmak lazım. İnsanları tedbir kararı, uzaklaştırma kararı aldıracak kadar tehdit eden süreç hemen sona ermiyor."

Yaklaşık 4-5 kat hızlı yaşlanıyoruz

Bakan Yanık, Türkiye nüfusunun çok hızlı biçimde yaşlandığına işaret ederek, şu bilgileri verdi:

"Bu konuda geri döndürülemez ölçeği geçtik. Sayın Cumhurbaşkanımızın 'en az üç çocuk' tavsiyesinin arkasında çok esaslı bir araştırma var. Biz şu an özellikle kara Avrupası'nın 100-120 yılda yaşadığı yaşlanma hızını 20-25 yılda tamamlayacağız. Yaklaşık 4-5 kat hızlı yaşlanıyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki süreçte huzurevlerine, yaşlı bakım ve rehabilitasyon merkezlerine daha çok ihtiyacımız olacak. Hayat değişiyor, çekirdek aile formu değişti. Onun için huzurevinde kalan yaşlılarımıza terk edilmiş, unutulmuş, kimsenin istemediği yaşlılar muamelesi yapmanın manası yok. Bu bakış açısını ve dili değiştirmemiz lazım."

Bakanlık olarak 30 Haziran'ı Koruyucu Aile Günü olarak ilan ettiklerini anımsatan Yanık, 2022'de koruyucu aile konusuna daha da yoğunlaşmak istediklerini sözlerine ekledi.

İLGİLİ HABERLER