Naim Babüroğlu: “S-400 etkili bir silah sistemiydi, şimdi ise tehdit”

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 Hava Savunma Sistemi alımı sürecinde, ABD’den artan tepkilerin gelmeye devam ettiğini ve NATO’nun da buna dahil olduğunu belirten Dr. Babüroğlu, “S-400 dün etkili bir silah sistemiydi, şimdi ise tehdit” dedi.

ABD’den artan tepkilerin ve açıklamaların gelmeye devam ettiğinin altını çizen İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Strateji Uzmanı Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, “ABD Dışişleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı (Pentagon) ve Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışman’ından uyarı niteliğinde açıklamalar geldi. Ortak noktada verilen mesaj, S-400’ler alınırsa sonuçlarının ağır olacağı yönünde” diye konuştu.

“Yunanistan S-300’lere sahip değil”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY), 1998 yılında Rusya’dan satın almaya karar verdiği S-300’lerle ilgili doğru bilinen birçok yanlış olduğunu vurgulayan Dr. Naim Babüroğlu, şunları söyledi: “Bu, Türkiye ile Yunanistan ya da GKRY arasında bir sorun değil. Bu, NATO’nun Rus yapımı füzelerle ilgili sorunudur. Bu füzeler, NATO ittifakı açısından güvenlik riski oluşturur ve tehlikelidir. ABD ve NATO, Türkiye’nin bu haklı itirazlarını dikkate aldı ve S-300, GKRY’ye gönderilmedi. ABD’nin arabuluculuğunda, Yunanistan’ın Girit adasına bir hangarda depoya kaldırıldı. Yani, GKRY S-300 aldı, parasını ödedi ama sistem konuşlandırılmadı. Yunanistan’da bir depoda kaldı. NATO, Rus yapımı bu sistemleri hiçbir zaman kendi ağına entegre etmedi. 2014’ten itibaren ABD ve NATO, Rusya’nın değişik ülkelerde konuşlu S-300 sistemleriyle başa çıkmanın yolarını aradı. S-300’ün, en gelişmiş ABD savaş uçaklarıyla ne kadar yenilgiye uğratılacağını denedi. Bu nedenle, Yunanistan’daki S-300’ler deneme amaçlı tatbikatlarda kullanıldı. İsrail de, aynı şekilde S-300’leri denedi. Yani, Yunanistan’ın kendi hava savunma sistemini geliştirmek ya da ülke savunma sistemine entegre etmek veya tehdide karşı sistemi kullanma amacı olmadı.”

Bulgaristan ve Slovakya’da da var

NATO’ya 2004 yılında üye olan Bulgaristan ve Slovakya’nın da S-300’leri olduğuna dikkat çeken Babüroğlu, bu durumun neden ABD ve NATO’nun tepkisine uğramadığını şöyle açıkladı: “NATO’ya yeni katılmış bu ülkelerin, daha önce Rusya’dan aldıkları S-300’lerin ABD teknolojisi açısından bir tehdit oluşturmayacağı anlaşıldı. Ayrıca, ABD ve NATO’nun bu ülkelerdeki S-300’leri eğitim ve tatbikat amaçlı kullanarak, bu sisteme karşı önlem almaları daha önemliydi. Oysa Türkiye’nin S-400 alması çok farklı. S-400, üstün bir teknolojiye ve F-35’leri etkileme yeteneğine sahip.”

“Ekonomi etkilenecek”

S-400’ün alınması durumunda F-35’lerin verilmeyeceğini açıklayan Dr. Babüroğlu, “F-35, Türkiye’nin bölgedeki ağırlığı ve caydırıcılığı yönünden, 2020’den itibaren kritik önemde. S-400 alınırsa, ABD tarafından ekonomiyi olumsuz etkileyecek adımlar atılacak. S-400’ün Türkiye’ye konuşlandırılmasının başlamasıyla birlikte, ABD’nin ve NATO’nun her cephede gerginliği tırmandırdığını görmek sürpriz olmayacak. Rusya ve İran’la işbirliğini artırarak, tehditlere karşı koyabilecek politika ve stratejilerin belirlenip geliştirilmesi en doğru yöntem. Suriye için, Adana Mutabakatı’nı aktif duruma getirmek, önemli bir kilometre taşı olacak” dedi.
İLGİLİ HABERLER