SAÜ’de, ’Görsel ve yazılı medyada gıdalar hakkında bilgi kirliliği’ adlı konferans düzenlendi

Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi (SASGEM) tarafından “Görsel ve Yazılı Medyada Gıdalar Hakkında Bilgi Kirliliği” adlı konferans düzenlendi.

SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen konferansa SAÜ Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Zehra Ayhan konuşmacı olarak katıldı.

Konferansta gıdalar ile ilgili görsel ve yazılı medyada ortaya çıkan, bilimsel olmayan bilgiler hakkında sunum yapan Prof. Dr. Ayhan, insanlar tarafından tüketilen sakız, alkollü içecekler ve gıda katkı maddeleri de dahil her türlü maddenin gıda olarak sayıldığını söyledi. Prof. Dr. Ayhan, tedavi amaçlı kullanılan tıbbi ürünlerin, kozmetik ürünlerinin, tütün mamullerinin, narkotik veya psikoterapik maddelerin ise gıda olmadığını belirtti.

Gıda güvencesi teriminin yeryüzünde herkesin gıdaya erişim hakkı vardır diyen Prof. Dr. Ayhan, “Gıda güvenliği, gıdanın birincil üretiminden tüketimine, yani tarladan veya çiftlikten soframıza kadar geçirdiği ve gıda zinciri olarak adlandırdığımız tüm aşamalarda, gıdalardan kaynaklanabilecek hastalıkları önlemektir. İnsan sağlığı için tehlike oluşturmayan ve tüketime uygun olan gıda, güvenli gıdadır. Raf ömrü süresince fiziksel, kimyasal ve biyolojik riskleri taşımayan gıdalar güvenli gıdalardır” dedi.

Gıdalar hakkındaki bilimsel hiçbir dayanağı olmayan ve kulaktan dolma bilgilerin bilgi kirliliği oluşturduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ayhan, “Bu tür kirli bilgiler, yazılı ve görsel medya üzerinde hızlı yayılırlar. Genellikle konu uzmanlığı olmayan kişiler tarafından beyan edilirler. Kanıta dayalı bilgiler değildir. Tüketicinin beslenme alışkanlıklarını olumsuz etkilerler. En önemlisi de etik değillerdir. Besinlerin kanser yapıp yapmadığını söylemek çok zordur. Kansere yol açabilecek çok fazla risk var ve gıda, sıralamada ilk 10’da yer almıyor. Bir tane gıda maddesi yüzünden ne yaşamınızı yitirirsiniz ne de çok uzun yaşayabilirsiniz. İnsanların beslenme alışkanlıkları, genetik faktörleri, metabolik faaliyetleri farklıdır. Bu söylemler bu kadar basite indirgenmemelidir” diye konuştu.

“Tavuk üretiminde hormon kullanılmıyor”

Tavuk üretiminde hormon kullanımı iddialarına da değinen Prof. Dr. Ayhan, “AB ülkelerinde ve dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanatlı hayvan yetiştiriciliğinde hormon kullanılmamaktadır. Türkiye’de hormon kullanımı, imal edilmesi, bulundurulması ve satılması da yasaktır. Hormon ucuz bir madde olmadığından, uygulanması ekonomik açıdan rasyonel değildir. Kullanımı durumunda ise üretim maliyetlerini birkaç misli artıracaktır. Ayrıca kanatlı eti yetiştiriciliğinde büyüme ve gelişme amaçlı antibiyotik kullanımı da ülkemize 2006 yılı Ocak ayından itibaren tamamen yasaklanmıştır. Bu tarihten beri antibiyotikler kanatlı hayvanlarda sadece tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Tavuklar, antibiyotik verildikten sonra antibiyotiğin vücuttan arınma süresi boyunca kesilemez. Dolayısıyla etleri tüketime sunulmaz” şeklinde konuştu.

Medyada yer alan bilgilere sorgulamadan inanılmaması gerektiğine dikkat çeken Ayhan, bilgiyi veren kişinin uzmanlık alanının o konu hakkında yeterli olup olmadığının sorulması gerektiğini anlattı. Açıkta satılan ürünlerin tüketilmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Ayhan, “Ambalajı yırtılmış ve patlamış ürünleri tüketmemeye dikkat edilmelidir. Güneşe maruz kalmış ambalajlı gıdalar satın alınmamalıdır. Şekerli gıda ve içecek tüketimi sınırlanmalıdır. İçeriğinde potasyum sorbat, sodyum benzoat ve nitrit gibi koruyucu madde olan gıdalar kesinlikle tüketilmemelidir. Yeterli ve dengeli beslenmek çok önemlidir. Beslenme rastgele yapılabilecek bir iş değildir. Her şey zehir haline gelebilir” ifadelerini kullandı.