Türk halkının restoran harcamaları her geçen yıl artıyor. Yapılan araştırmalara göre, hane halkının restoran harcaması yıllık 65 milyar TL’ye ulaştı. Sektörün geleceği ise yurt dışına açılmak.
Ziya Şark Grubu CEO’su Nihat Bingöl, Türk yeme-içme sektörünün son yıllarda büyük gelişim kaydettiğini belirterek, sektörün gelecek vizyonunu yurt dışına açılan Türk markalarının belirleyeceğini söyledi.
Yeme içme sektöründe turist gelirlerinin son dört yılda ortalama 7 puan arttığını belirten Bingöl, "2016’daki turist gelirleri toplam ciromuzun yüzde 19’unu oluşturdu. Bu oran 2017’de yüzde 24’e, 2018’de yüzde 26,6’ya, bu yılın ilk 9 ayında ise yüzde 26,9’a yükseldi. Toplam turist sayısının yüzde 30’u ise ‘Sadık Müşteri’ konumuna geldi" dedi.
Geleneksel Türk yemeklerinin sofra şovlarında kurban edildiğini ifade eden Bingöl, “Kebabın üstüne eritilmiş Amerikan peyniri döken bir zihniyetten söz ediyorum. Sosyal medyanın büyümesi de bu utanç tablosunda etken role sahip. Gerek insanımızı gerekse Türkiye’ye gelen yabancı misafirlerimizi alevli şovlarla değil, hizmet kalitemizle ve dünyada eşi benzeri olmayan mutfağımıza etkilemeliyiz. Bugün bir Fransız, ya da Çin mutfağı geleneklerinden ödün vermiyor. Bizim mutfağımız da küresel ligde mücadele etmeli. Şu anda başarıya ulaşmış bir kaç markamız var. Bu isimlerle gurur duyuyoruz. Dünyada ses getiren ve başarısını sürdürülebilir kılan Türk markalarının sayısının artması gerekiyor. Bunun için vizyonumuzu daha ileri seviyeye taşımamız şart” dedi.
Suudi Arabistanlı özel bir yatırım fonu ile görüşme halinde olduklarını belirten Bingöl, "İmzaları atmamız halinde markamız 2020’nin ilk çeyreğinde Cidde’de zincir şubeler halinde faaliyete geçmiş olacak. Bu bizim yurt dışında açılma hedefimizin ilk ayağını oluşturacak” dedi.
Bingöl, "ABD’de sokak lezzetleri oldukça revaçta. ‘Helal gıda’ arabalarının önünde kuyruklar var. İnsanlar kavurma-pilav-baklava yemek için adeta birbiriyle yarışıyor. Türk restoranları ABD’ye açılabilirse geleneksel yemeklerimizi sokaktan alıp birinci sınıf bir lokantalara taşıyabiliriz. Cirolarımızı nasıl sürdürülebilir hale getirebiliriz sorusunun yanıtı Edirne’nin ve Kars’ın ötesinde. Ülkemizde belirli bir noktaya gelmiş markaların yurt dışına açılıp döviz cinsinden gelirlerini artırması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Türk yeme içme sektörünün geleceği yurt dışında
İLGİLİ HABERLER