Sakarya Baro Başkanı Zafer Kazan, yeni adliye binası için düşünülen Valilik yanındaki 35 dönümlük yere Sakarya Büyükşehir veya Adapazarı Belediye binası yapılabileceğini söyleyerek, “Eğer bir bölge bina yapmakla gelişiyorsa, böylesi daha hayırlı olur” dedi
HÜR MEYDAN
Sakarya Barosu Başkanı Zafer Kazan, 92.1 frekasından yayın yapan Hür FM’de Hür Meydan programına konuk oldu. Yeni Sakarya Gazetesi Genel Yayın Koordinatörü Engin Arapoğlu’nun sorularını yanıtlayan Zafer Kazan, çarpıcı açıklamalarda bulundu. İşte o açıklamalardan satır başları…
ŞEHRİN SORUNLARI
“Biz sadece avukatların problemleri ile değil şehrin sorunlarıyla da ilgileniyoruz. Elimizden geldiğince problemli gördüğümüz noktalarda görüş bildiriyor, çalışmalar yapıyoruz. Bununla ilgili merkezler de oluşturduk. Sadece avukatların değil, şehrin de barosuyuz. Şehrin sorunlarına parmak basmaya, gerekli gördüğümüz hususlarda hukuki mücadele vermeye devam edeceğiz.”
YENİ ADLİYE BİNASI
“Yeni bir adliye binasına depremden önce de ihtiyacımız vardı. Bu şimdinin problemi değil. Şu an her hâlükârda şehrin birinci derecede bina ihtiyacı adliye sarayıdır. Bir şehrin adliyesi insanların rahatlıkla gidebileceği bir yerde olmalıdır. Adliye binaları şehrin sembolüdür. Adliyenin Camili’de olmasını gerektirecek bir şey yok. Biz orası gelişmesin demiyoruz. Şehircilik böyle yapılmaz, binaları taşımakla bir bölge gelişmez. Şehirler böyle gelişiyorsa, valilik yanındaki o araziye Büyükşehir belediye binası yapılsın ya da Adapazarı Belediye binası yapılsın. Belediye binaları orayı daha da hareketlendirir. Büyükşehir’in belediye yapmayı düşündüğü araziye de yeni adliye binası yapılabilir. Bölge Adliye binasını şehrin merkezine yapabilen irade, yeni adliyeyi de şehir merkezine yapabilir. Maalesef bu meseleye siyasiler de, yöneticiler de sahip çıkmadı. Sakarya Adliye Sarayı hükümetin seçim taahhüdüdür. Umarım mantıklı bir tercihle şehir merkezinde, örneğin Bölge Adliye’nin yanında adliye kampüsü oluşturacak şekilde bir adliye binası yapılır.”
ERENLER TRAFİK PARK
“Bilirkişi raporuna göre bu park yüksek gerilimden dolayı derhal kapatılmalı, parkın etrafı uyarıcı levhalarla çocukların giremeyeceği bir şekilde çevrilmeli. Bu tespitten sonra belediyeye müracaat ederek gereğinin yapılmasını istedik. Gereği yapılmadığı takdirde İdare Mahkemesi’ne gidilecek ve son sözü mahkeme söyleyecek. Hiçbir şey çocuklarımızın sağlığı ve geleceğinden önemli değildir.”
AKADEMİSYENLERİN BİLDİRİSİ
“Bildiri metnini okudum. Katılmadığım birçok husus var bu metinde. Devleti katil gibi göstermeye gönlüm el vermiyor, bu bildirinin içeriğine katılmıyorum. Elbette ki pkk terör örgütüdür. Elbette ki devletin gerekli önlem ve tedbirleri alması gerekir. Ama bıraksınlar da konuşalım. Konuşamayan insanlar, farklı yollara savrulur. İnsanlar konuşurken hain ilan edilmesin, düşman gibi görülmesin. Karşımızdaki kabul etmeyeceğimiz şeyler söylese de onlara fırsat verelim. Şayet söylediklerinde suç unsuru varsa gereken hukuki işlemler yapılır. Şu anda vatan haini denebilecek tek kitle, doğruyu söylemesi gerekip de söylemeyen insanlardır. Korkudan susan ve menfaati doğrultusunda konuşan insanlardır. Bu ülkenin konuşmaya ihtiyacı var.”
YARGIYA OLAN GÜVEN
“Yargı bir defa kimsenin kalesi olmamalı. Ne siyasi iktidarın, ne muhalif partilerin, ne cemaatlerin, ne paralel yapıların, ne dikey yapıların, kimsenin eline geçmemeli. Yargı hukukun evrensel ilkelerini özümsemiş bir kurum olmalı. Yargı bir savaş alanı olmaktan çıkmalı ve bir operasyon aracı olmamalı. Her gelen güç bir silah gibi kullandığı için yargıya güvenilmiyor. Derin bir güvensizlik çukurundayız maalesef. Hukuk olmayan bir ülkede huzur da olmaz. İnsanların düşüncelerine ve haklarına saygılı olmalıyız. Bu yargı milletin yargısı olmalı. Bu da ancak zihniyet değişimi ile olur.”
TEKRAR ADAYLIK
“Daha yeni başladık. En başından beri iki senenin kısa bir süre olduğunu söylüyorum. Tecrübelerimi daha verimli bir şekilde kullanabilmek ve düşüncelerimi hayata geçirebilmek için önümüzdeki dönem de baro başkanlığına aday olacağım. 2 yıllık bir süre sembolik bir başkanlık için öngörülmüş diye düşünüyorum. Ben sembolik değil, icraatçı bir başkanım. Zevkle ve şevkle çalışmaya devam etmek istiyorum.”
