Onlar Bu Merkezde Sahiplerini Bekliyor

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Veterinerlik Hizmetleri Şube Müdürü Nagihan Yaman, “Bizim en temel amacımız: sokak hayvanları ile birlikte yaşamamız gerektiğini biraz olsun insanlara anlatmak. Dünya’da Allah’ın verdiği bir denge mevcut. Siz eğer çözüm olarak sokak hayvanlarını yok etmeyi tercih ederseniz, mevcut düzen altüst olacak ve daha büyük sorunlar ortaya çıkacaktır. Bu yüzden soksak hayvanlarını sahiplenmek üzere merkezimizin kapıları herkese açık” dedi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Veterinerlik Hizmetleri Şube Müdürlüğü olarak şehirde nasıl bir görev üstleniyorsunuz? Çalışmalarımızı Tarımsal Hizmetler ve Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı bünyesinde gerçekleştiriyoruz. Veteriner hizmetleriyle alakalı Büyükşehir Belediyemize kanuni olarak düşen ne varsa onu yapmaya çalışıyoruz. Veterinerlik hizmetleri, hayvanlarla ilgili hizmetler anlamına geliyor. Ağırlıklı olarak sokak hayvanları bizim faaliyet alanımızı oluşturuyor. 5199 sayılı hayvanları koruma kanunu çıktığından bu yana sokak hayvanları ile ilgili rehabilitasyonu, kısırlaştırma, aşılama ve tedavilerinin tamamı bizim birimimiz tarafından yapılıyor. Kaçak kesimler, uygunsuz şartlardaki etler, bunlarla alakalı bilirkişi görevlerini de üstleniyoruz. Zabıtanın kaçak kesimler tespitinde ya da kaçak et tespit ettiğinde biz onlara bilirkişi olarak uzman desteği veriyoruz. Sokak hayvanlarına yönelik hangi çalışmalar yapıyorsunuz? Sokak hayvanlarını rehabilite merkezimiz var. Sokakta kendi başına hayatını idame ettiremeyecek, sakat, hasta ya da güçten düşmüş derecede yaşlı hayvanları barındırabilmek adına hayvan barınağımızı inşa ettik. İlk rehabilite merkezimiz 2006 yılında kuruldu. Şuan ki mevcut Karaman’daki rehabilite merkezimiz ise 2010 yılında faaliyete başladı. 6 dönümlük bir yer. Şuan ki kapasitemiz 150 sokak hayvanı. Bu birimde 2 veteriner toplamda 11 personel çalışıyor. Geçici bakım evinin isminin geçici olması hayvanlar için geçiciliği anlamında. Günde ortalama 7 operasyon yapıyoruz. Sakarya’da 2 rehabilitasyon merkezimiz var. Bunlardan biri de Adapazarı Belediyesi’nin bünyesinde çalışmalarını gerçekleştiriyor. Onlarla koordineli bir şekilde çalışıyoruz. Sokak hayvanları konusunda eğitim faaliyetlerinde bulunuyor musunuz? Faaliyetlerimizin ana unsuru rehabilite merkezi olsa da eğitim konusuna da oldukça önem veriyoruz. Özellikle 2008 yılından itibaren bir proje ile ilköğretim çağındaki 3 ve 4. sınıf öğrencilerine hitap edebilecek eğitim serisine başladık. İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile beraber okullara gidip öğrencilere eğitimler sunuyoruz. Eğitimlerin içeriğinde ise hayvan sevgisi, hayvanları koruma, hayvanlardan bulaşan hastalıklar var. Bu konuda çok iyi geri dönüşler de aldık. Bu eğitimler ile birlikte bakım evine özellikle öğrenciler tarafından ziyaretlerde arttı. Yılda ortalama 20-25 civarında ilköğretim okuluna eğitim amaçlı ziyaretlerde bulunuyoruz. 2008’den bu yana 200’ün üzerinde okula ziyaret gerçekleştirdik. Halkla İlişkiler birimi ve Çözüm Masası ile birlikte çoğunlukla ilköğretim öğrencilerin oluşturduğu ancak halktan da insanların olduğu gruplar merkezimizi ziyarete geliyor. Toplu ziyaretlerin dışında barınağımız zaten ziyaretlere açık, vatandaşlarımız aileleri ile birlikte ziyarete geliyorlar. Yine hayvanlarla ilgili birçok panel düzenledik. Yine İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli resim yarışmaları düzenledik. Ayrıca pet hayvan satışı yapacak işyerleri kanuni olarak belediyelerin düzenlediği seminerlerden katılım belgeleri almak zorunda. Bu konuda sunulan eğitimleri de Veteriner Hizmetleri Şube Müdürlüğü olarak biz veriyoruz. Gerçekleştirdiğiniz eğitimler ile neler amaçlıyorsunuz? Şehrimizde bir sokak hayvanları popülâsyonu var. Aslında bizim en temel amacımız bu hayvanlarla yaşamamız gerektiğini biraz olsun insanlara anlatmak. Birçok kesim sokak hayvanlarını bir problem olarak görüyor. Dünya’da Allah’ın verdiği bir denge mevcut. Siz eğer çözüm olarak sokak hayvanlarını yok etmeyi tercih ederseniz mevcut düzen altüst olacak ve daha büyük sorunlar ortaya çıkacak. Onlar ile yaşamalı, aynı ortamı paylaşmalıyız. Avrupa’da hayvan popülâsyonunu içerisinde pet hayvanlar büyük bir yer kaplıyor. Türkiye’de ise bu durumun tam tersi. Bizde problem olarak görülürken, hayvanların büyük çoğunluğu pet hayvanlarının oluşturduğu Avrupa’da bu sorun olmaktan çıkmış. STK’lar ile ortak çalışmalarınız var mı? Evet, hem STK’lar hem de bireysel aktivistler ile ortak çalışmalar yürütüyoruz. Eğitimler, sokak hayvanlarına müdahaleler ve bakımları konusunda ortak ve koordineli çalışıyoruz. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı gibi çeşitli kamu kurumları ile de koordineli olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Sokaklardaki su ve mama otomatları konusunda ne düşünüyorsunuz? Biz belediye olarak bu hizmeti vermiyoruz. Biz birim olarak çok geniş bir alana hitap ettiğimiz için daha çok ilçe belediyelerini bu yönde teşvik ediyoruz ve destek veriyoruz. Faydalı olduğunu düşünüyorum. Sadece bunların insanların çok yoğun olduğu yerlere yerleştirilmemesi konusunda uyarılarda bulunuyoruz. Çünkü mamalar sokak hayvanları için çok değerli bir şey ve bu nedenle yoğun yerlerde insanları tehdit olarak görebilirler. Sahiplenme işlemleri nasıl yürüyor? Bizi ziyarete gelen tüm vatandaşlar gerekli tetkikleri yapılmış, tedavisi yapılmış ve kimliklendirme işlemi yapılmış, iyileşme süreleri biten hayvanları sahiplenebilirler. Bizim için 18 yaşından büyük olmaları yeterli. İhtiyaca göre taleplerde olabiliyor. Mesela koyun bakabilecek çoban köpeği talebi olabiliyor. Bizim kayıtlarımız yanında Orman ve Su işleri Bakanlığı’nın online bir sahiplendirme sistemi var. Bizde bu sahiplendirmeyi bu sistem üzerinden yapıyoruz. Özellikle bakım evimizde çok fazla ırktan köpek mevcut. Ayrıca, kolluk kuvvetleri gibi birimlerin bize teslim ettiği pitbull benzeri tehlikeli olabilecek hayvanlar da var ve hayatlarının sonuna kadar bakmak zorunda olduğumuz hayvanlar bunlar. Günlük ortalama 3 yavru sahipleniliyor. Bunlara ek olarak da 5 yılda 700’e yakın rehabilite edilmiş hayvan sahiplenildi. Kurban Bayramı’na yönelik faaliyet veya tedbirleriniz var mı? Kurban döneminde çok fazla hayvan nakli oluyor. Nakil sırasında hayvanların kaçma durumu olabiliyor. Eğitimli ekiplerimiz uzman veterinerlerimiz ile birlikte böyle durumlara müdahale edebiliyor. Veterinerlik Hizmetleri Şube Müdürlüğü olarak ileriye dönük planlarınız neler? Umuyorum ki önümüzdeki günlerde sadece sokak hayvanları değil tarımsal hizmetlerin, hayvancılık, hayvan üretimi ya da hayvansal ürünlerin üretimi konusunda Sakarya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde çeşitli alanlarda da etkin olmayı amaçlıyoruz. İleriki yıllarda şehirde her ilçenin küçük çaplı da olsa geçici bakım evi veya rehabilitasyon merkezi olması. Bu merkezler yerinde müdahale ve mahalinde işin çözümü için oldukça önemli.