Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kadın Araştırmaları Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Nursan Çınar bebek sağlığı ve beslenmesi üzerine değerlendirmelerde bulundu.
İnsan yaşamında beslenme her zaman çok önemli bir faktör. Yetersiz ve sağlıksız beslenme vücudun büyümesinde, gelişmesinde ve normal çalışmasında aksaklıklara yol açmanın yanısıra birçok hastalığa da neden oluyor. Bazı dönemlerde beslenme daha da önemli bir hale geliyor. Örneğin bebeklik döneminde büyüme daha hızlı olduğu için beslenmeye her zamankinden daha fazla önem verilmesi gerekiyor.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kadın Araştırmaları Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Nursan Çınar, çocukluk döneminde sağlıklı beslenmenin son derece önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Çınar beslenmenin anne karnında başladığına vurgu yaparak, “Çocuğun sağlıklı bir yetişkin olabilmesinde çoçukluk döneminde sağlıklı beslenme son derece önemlidir. Bu ne zaman başlar dediğimizde daha çocuk dünyaya gelmeden, anne karnındaki dönemde çocuğun beslenmesi başlar. Dolayısıyla gebelik döneminde annenin sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmesi bebeğin sağlığı açısından da önemlidir. Eskiden şöyle bir inanç vardı; anne ne yerse yesin bebek istediğini alır. Oysa bugün bunun böyle olmadığını, gebelik döneminde annenin beslenmesinin hem anne sağlığı hem de bebek sağlığı üzerine son derece büyük etkileri olduğunu yeni araştırmalar kanıtlamış durumda” şeklinde konuştu.
En mükemmel besin anne sütü
Bebeklerin beslenmesinde anne sütünün tartışmasız en mükemmel besin olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çınar, “Anne sütünün bebek açısından faydaları saymakla bitmez. Anne sütü çocuğun büyümesi ve gelişmesi için en uygun içeriğe sahiptir. Anne sütü çocuğu hastalıklara karşı korur. Anne sütü, özellikle gebeliğin son döneminde salgılanmaya başlayan ve doğumdan sonra birkaç gün devam eden ‘kolostum’ denilen ilk süt pek çok hastalığa karşı koruyucudur. Biz bu süte bebeğin ilk aşısı diyoruz. Yani anne sütü ile beslenen bebekler daha az hasta olurlar” ifadelerini kullandı.
Anne sütü ile beslenenler daha zeki oluyorlar
Anne sütünün fiziksel rahatsızlıkların yanında psikolojik açıdan da faydaları olduğunu belirten Çınar “Emzirme, anne ile bebek arasındaki bağın, daha kısa sürede ve daha sağlam kurulmasını sağlar. Anne sütü ile beslenen bebekler daha mutlu, daha huzurlu ve daha sakindirler. Aynı zamanda yapılmış pek çok çalışma göstermektedir ki anne sütü ile beslenen çocuklar daha zeki oluyorlar, ileriki iş yaşamlarında, aile yaşamlarında daha mutlu ve daha başarılı oluyorlar” diye konuştu.
İlk 6 ay sadece anne sütü yeterli
Anne sütünün tek başına 6 aya kadar bebeğin tüm gereksinimlerini karşılayacağını kaydeden Çınar, “Çok özel durumlar dışında su dahi vermeye gerek yoktur. Buna biz doğal beslenme deriz. Sadece hekimin önerdiği oranda ilerde D vitamini vermek gerekir. Bunun dışında su dahi vermeden, tek başına anne sütü bebeğin beslenmesi için 6 aylık süre için yeterlidir. 6 aydan sonra artık bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılayamaz. Ancak yine anne sütüne devam edilmesi önerilmektedir. İki yaşına kadar mümkünse tamamlayıcı besinlerle birlikte anne sütüne muhakkak devam edilmelidir” dedi.
Çoğu annenin, sütünün yetip yetmediği konusunda endişeye kapıldığını belirten Çınar, “Anne sütünün yetip yetmediğinin en net göstergesi bebeğin haftalık kilo alımıdır. Bebek eğer normal olarak alması gereken kiloyu almışsa, endişeye kapılmaya gerek yoktur. Gereksiz yere endişelenip diğer besinlere geçilmemesi gerekir. Çünkü diğer besinlere geçildiği zaman bebek daha az emecek, bu da anne sütünün azalmasına yol açacaktır. Çünkü anne sütünün yeterli oranda salgılanabilmesi için en önemli faktör bebeğin sık aralıklarla emmesidir. Bebek ne kadar isterse o kadar süt salgılanır, bu konuda anneler gereksiz endişeye kapılmamalıdır.” şeklinde konuştu.