Demansın Erken Tanısında Yapay Zeka Desteği

Nöroloji Uzmanı Dr. Elif Sarıca Darol’un halk arasında bunama olarak bilinen demans hastalığının erken tespitine yönelik yapay zeka destekli çözüm üretecek projesi TÜBİTAK tarafından destek aldı. Proje demansın erken tanısında yeni bir dönem başlatmayı hedefliyor.

Nöroloji Uzmanı Dr. Elif Sarıca Darol’un halk arasında bunama olarak bilinen demans hastalığının erken tespitine yönelik yapay zeka destekli çözüm üretecek projesi TÜBİTAK tarafından destek aldı. Proje demansın erken tanısında yeni bir dönem başlatmayı hedefliyor.

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi (SEAH) Nöroloji Kliniğinden Uzm. Dr. Elif Sarıca Darol’un yürüttüğü TÜBİTAK tarafından desteklenen “Demansın (Bunama) Erken Dönem Tanısında Serebellumdaki Nöroradyolojik Biyobelirteçlerin Yapay Zekâ Kullanılarak Belirlenmesi” başlıklı proje, demansla mücadelede yeni bir umut vadediyor. Dünyada yaklaşık 55 milyon kişinin demans tanısıyla yaşadığını ve bu sayının her 20 yılda bir iki katına çıkacağının öngörüldüğünü söyleyen Uzm. Dr. Elif Sarıca Darol, Alzheimer hastalığının demans vakalarının yüzde 60 ile 80’ini oluşturan en yaygın alt tip olduğunu kaydetti.

Hastalığın erken evresi olan hafif bilişsel bozukluğun (MCI), kişinin günlük yaşamında ciddi bozulmalara yol açmayan unutkanlık ve bilişsel problemlerle tanımlandığını belirten Dr. Darol, bu evrede tanı koymanın mevcut yöntemlerin yetersizlikleri nedeniyle zorluklarla dolu olduğunu dile getirdi. Mevcut tarama testlerinin sosyal ve kültürel faktörlere duyarlılığından, PET gibi ileri görüntüleme yöntemlerinin maliyetine kadar çeşitli sorunlara değinen Dr. Darol, projenin bu zorluklara çözüm üretmeyi amaçladığını belirtti. Alzheimer hastalığının beyin üzerindeki etkilerine odaklanan çalışmada, genellikle motor fonksiyonlarla ilişkilendirilen serebellumun bilişsel ve duygusal süreçlerdeki rolü vurgulanıyor.

Disiplinler Arası Çalışma
Projede yapay zekâ ve derin öğrenme tekniklerinden yararlanılarak, standart radyolojik görüntüler üzerinden elde edilen verilerle yeni biyobelirteçlerin tespit edilmesi hedefleniyor. Dr. Darol, projenin başarıyla tamamlanması durumunda erken tanı hızının ve doğruluğunun artacağını, aynı zamanda uzmanların iş yükünü hafifleten bir karar destek mekanizması oluşturulacağını ifade etti. Projenin bir diğer önemli boyutunun sosyal ve ekonomik etkiler olduğunu belirten Dr. Darol, şu açıklamalarda bulundu: “2019 yılında demans ile ilgili küresel maliyetler 1,3 trilyon dolar olarak açıklanmıştır. Bu maliyetin yüzde 50’si hasta yakınlarının üstlendiği dolaylı bakım maliyetleriyle ilişkilidir. Ülkemizde demansın erken tanı ve tedavisi sosyal ve ekonomik açıdan kritik bir öneme sahiptir. Projemiz tamamlandığında, yalnızca ülke ekonomisine katkı sağlamakla kalmayacak, sağlık alanında yapay zekâ kullanımını teşvik ederek Türkiye’nin bu alandaki hedeflerine hizmet edecektir.”

Güçlü Akademik Kadro
Projede, Nöroloji ve Radyoloji alanlarından akademisyenlerin yanı sıra mühendislik fakültesinden uzmanlar da görev alıyor. Dr. Elif Sarıca Darol, ekibinde yer alan Doç. Dr. Onur Taydaş, Doç. Dr. Gökçen Çetinel, Prof. Dr. Murat Alemdar, Asistan Dr. Canay Altınöz, Asistan Dr. Tunahan Dertli ve Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Fakültesi’nden Araştırma Görevlisi Derya Kandaz gibi isimlerin projeye disiplinler arası bir nitelik kazandırdığını ifade etti. TÜBİTAK tarafından desteklenen bu çalışma, demansın erken tanısında yeni bir dönem başlatmayı ve yapay zekâ destekli sağlık çözümleriyle toplum sağlığına katkı sunmayı hedefliyor.

İLGİLİ HABERLER