Kurban bayramında beslenirken nelere dikkat edilmeli

Burtom Konur Cerrahi Tıp Merkezi Diyetisyeni Ebru Kolcu, kurban bayramında beslenme ile ilgili önemli bilgiler verdi.

Kurban bayramında kırmızı et tüketiminin arttığına dikkat çeken Ebru Kolcu, "Kırmızı etin kolesterol içeriğinin yüksek olmasıyla birlikte hipertansiyon, diyabet, böbrek ve kalp-damar hastaları risk altındadır. Sakatat tüketiminin de artmasıyla birlikte kronik hastalıkları olan kişiler yine risk altındadır. Yeterli ve dengeli beslenme kurban bayramında da herkes için geçerli olup, doğru gıda seçimine, besin içeriklerine, pişirme yöntemlerine ve porsiyon kontrolüne dikkat edilmelidir. Kırmızı et kaliteli bir hayvanî protein kaynağıdır. Bununla birlikte demir, çinko, fosfor ve magnezyum mineralleri ile birlikte B1, B6, B12, folik asit ve A vitaminleri ihtiva eder. Etler, sindirimi uzunca vakit alan gıda gruplarıdır. Yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki ölüm sertliği geçmeden ve olgunlaşma sağlanmadan yapılan pişirme sindirimi bir hayli zorlaştırır. Sonucunda ise midede şişkinlik ve hazımsızlık gibi şikayetlere yol açabilir. Dolayısıyla etin kesiminden 24 saat geçmeden tüketilmemelidir. Etlerin sindirimi üzerinde çiğnemenin de etkisi bulunmaktadır. En sık karşılaşılan pişirme yöntemleri kavurma ve mangaldır. Kavurma yaparken genellikle kuyruk yağı, iç yağ, tereyağı ya da sıvıyağ eklemeleri yapılmaktadır fakat etin görünür yağlarını ayırdıktan sonrasında bile içinde yüzde 20 yağ vardır. Dolayısıyla kavurma yapılırken etin görünür yağları temizlenip yağ ilavesi yapılmadan kendi suyu ile pişirilmelidir. Mangal yapılırken ise et ile ateş arasında en az 15 santim mesafe olmalıdır. Aksi takdirde vitamin ve mineral kayıpları olabilir. Et yüksek ateşe aniden maruz kaldığında ise dış kısımdaki proteinler denatüre olur yani bir anda kalınlaşır ve etin iç sıcaklığı istenilen seviyeye (75 C) ulaşamaz. Aynı zamanda etin kömürleştirilmesi ile birlikte kanserojen maddeler oluşmaktadır. Etleri pişirirken kızartma ya da kavurma yerine haşlama, ızgara, buğulama ve fırınlamayı tercih etmelisiniz. Yavaş ve kısık ateşte pişirme ile birlikte etin iç ve dış sıcaklığı eşitlenir. Yeterli ve dengeli beslenmek adına sebze ve kuru baklagilleri de birlikte pişirerek tüketebilirsiniz. Böylece eti daha sağlıklı hale getirebilirsiniz. Aynı zamanda içerdikleri posa sayesinde ise etin sindirimi kolaylaşır ve hazımsızlık problemlerine çare olabilir. Etlerin yanında demirin emilebilmesi için C vitamini içeriği yüksek limonlu yeşil salatalar da tüketilmelidir" diye tavsiyede bulundu.

Diyetisyen Ebru Kolcu, "Etin pişirme yöntemlerinin yanında saklanması da bir hayli önemlidir. Etler büyük parçalar halinde değil, kuşbaşı ve kıyma gibi küçük parçalara ayrılarak tek pişirimlik miktarlarda buzdolabı poşetleri ile birlikte derin dondurucularda saklanmalıdır. Buzdolabında -2 C’de 1-2 hafta, derin dondurucuda ise -18 C’de daha uzun süre saklanabilir. Etler pişirilmeden önce buzdolabının alt kısmında çözdürülmelidir. Mutfak tezgahının üzerinde saatlerce bekletilmemelidir. Çözdürülmüş olan etler hemen pişirilmeli ve artan kısımları ise tekrar dondurulmamalıdır. Et hazırlamada kullanılan kesme tahtaları ise sebze ve meyveler için kullanılmamalıdır. Bayram günlerinde yoğun bir beslenme riskinden dolayı sabah kahvaltılarında doğru seçimler yapabilmek önemlidir. Açık çay ile birlikte peynir, zeytin, bolca çiğ sebzeler ve tam buğday ekmeği iyi bir seçim olabilir. Günün ilerleyen saatlerinde misafirliğe gitmeden önce muhakkak ara öğünler yapılmalıdır. Aksi takdirde aç iken porsiyon kontrolünü yapmak zorlaşabilir. Ara öğünlerinizde süt ve meyve gruplarını tercih edebilirsiniz. Öğle yemeğinde ise etin yanında bol salata tercihiniz olabilir. Akşam yemeklerinde hafif bir zeytinyağlı sebze ve yoğurt sindirimi kolaylaştırabileceği gibi yeterli ve dengeli beslenmeye de katkıda bulunur" dedi.
İLGİLİ HABERLER