Libya’da kaza geçirdi, şifayı Türkiye’de buldu

Geçirdiği trafik kazası sonucu dört ay komada yatan ve uyandığında felç olduğunu öğrenen 15 yaşındaki Libyalı çocuğun yüzü, İstanbul’da güldü. Rafık Salem, ameliyat olduğu hastaneden yürüyerek taburcu oldu.

Geçtiğimiz yılın Nisan ayında geçirdiği trafik kazası 15 yaşındaki Libyalı Rafık Salem’i ölümle burun buruna getirdi. Dört ay komada kalan çocuk uyandığında ise başka şokla karşı karşıya kaldı. Sol kolu ve sol bacağını kullanamayan ve konuşma yetisini kaybeden talihsiz çocuğun ailesi Libya’dan sonra Fransa ve Tunus’ta da umut aradı ancak bu ülkelerdeki doktorlar da durumun çaresiz olduğunu söyledi. Son olarak İstanbul’a gelen Rafık Salem’in ve ailesinin yüzü burada geçirdiği başarılı operasyonla güldü.

Başından geçen hazin hikayeyi anlatan Libyalı çocuk, ”2018 yılının Nisan ayıydı. Bana bir araba çarptı. Vücudumda her yer kırılmış. Dört ay komada yatmışım. Uyandığımda konuşamıyordum. Ayağa kalkmak istedim kalkamadım. Sol kolum ve sol bacağımdan felç geçirmişim. Çeşitli ameliyatlar geçirdim, ailem beni başka ülkelerdeki doktorlara da götürdü ama durumum değişmedi. Zamanla zorlanarak da olsa konuşmaya başladım ama desteksiz yürüyemiyordum. Son olarak İstanbul’a geldik. Dr. Yusuf Kalko’nun ameliyatından sonra desteksiz yürümeye başladım, daha rahat konuşuyorum artık. Doktorlara çok teşekkür ederim” dedi.

“Beyin içerisindeki damarlar çok ciddi hasar görmüştü”

Rafık Salem’in durumunu değerlendiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko, ”Çocuk çok ciddi bir trafik kazası geçirmiş ve her yeri kırılmış. Beyin çok ciddi bir travma almış. Bu travma sonucu beyin içerisinde iki tane birbirinden bağımsız damar yapıları olan atardamar ve toplardamar birleşmiş. Normalde iki sistem birbirinden bağımsız ve birbirine karışmadan çalışır. Kirli kanla temiz kan beynin içerinde karıştığı için çocuk sol kol ve sol bacağından felç olmuş. Beynin o bölgesi şiddetli basınçtan dolayı hasar görmüş” şeklinde bilgi verdi.

Uyguladıkları cerrahi tekniğin zorluğuna değinen Dr. Kalko, ”Zor ve çok riskli bir ameliyata karar verdik. Bu ameliyatı yapmasak eğer çocuğun hayati riski vardı. Masada da kalabilirdi. Bunu da aile ile paylaştık ameliyat öncesi. Çocuğun ayrıca şöyle de bir talihsizliği vardı. Basınç çok yüksek olduğu için boyun bölgesindeki şah damarı kıvrım kıvrım olmuş. Kasıktan girerek buraya ulaşmak imkansızdı çünkü şah damarının kıvrım kıvrım olan yerinden teli ileri itmek çok zordu. Kendi geliştirdiğimiz ve şah damarı hastalarında uyguladığımız Hibrit Yöntemi Rafık Salem’de de uyguladık. Bu ameliyatlarda hem açık cerrahi, hem anjiyo hem de stent uygulamasını aynı anda yapabiliyoruz. Çocuğun da önce açık cerrahi ile şah damarını kısaltıp düzleştirdik. Sonra da direkt anjiyo ile boyundan girdik ve iştirak olan bölgeye özel kaplı bir stent takıp içini de tıkadık. Beynin öbür tarafının açık olduğunu gördüğümüz için bu tarafı iptal etmemiz çocuğa hiçbir zarar vermedi. Yapılan işlem çok büyük bir işlemdi. Biz bu ameliyatları yetişkin hastalarda lokal anestezi ile yapıyoruz ama çocuk durmaz düşüncesi ile genel anestezi altında yaptık. İki buçuk saat süren oldukça riskli bir ameliyattı. Nadir görülen ama hayati riskle sonuçlanabilen bir durumdu Rafık Salem hastalığı. Biz buna tıp dilinde Karotiko Kavernöz Fistül diyoruz. Genelde travma sonrası gelişir ve ölümcül olabilir. Çok şükür ameliyatta her şey yolunda gitti ve çocuk şimdi yürüyebiliyor. Bundan sonraki süreçte fizik tedavi desteği alacak” şeklinde konuştu.
İLGİLİ HABERLER