'Fark 14 binlere inmiş bulunuyor'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, İstanbul’da CHP ve AK Parti arasında farkın 29 binden 14 binlere indiğini söyledi. Yavuz, "Bizce bu meselenin arkasından çok farklı şeyler çıkacak. Sandık başkanlarından FETÖ kapsamında ihraç edilenler var mı diye merak ediyorum mesela. Araştırmaya devam ediyoruz. Muhtemelen şu oldu. Bir stratejik akıl belli kesimleri ve güçleri birleştirdi ve böyle organizeli usulsüzlüklerin ortaya çıkmasına sebebiyet verdi" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, İstanbul’da yerel seçim sonuçlarına itiraz süreci hakkında açıklamalarda bulundu. Yavuz yaptığı açıklamada, şuana gelinceye kadar sundukları belgelerine karşı hiçbir itirazın gelmediğini kaydederek, "Sadece kendi tezlerini desteklemek amacıyla bir parça olanı biteni hafife alan şüphe uyandırmalara yönelik bir takım hamlelerle gördük. Fakat bizim sunduğumuz belgeleri çürüten bir beyan göremedik. Maalesef belgelerimize karşı çıkılmamakla birlikte kamuoyunun kafası karıştırılıyor. Yapılan Açıklamalara Baktım. Sadece Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok isabetli bir ifadesine rastladım. Olay demokrasi olayıdır diyor. İşte bu doğru. Ama biz de bunun için mücadele veriyoruz. Demokrasimiz şaibe altında kalmasın, arındıralım onu, kimsenin kafasında soru işareti kalmasın. Mesele sayın Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi demokrasi meselesiyse kendilerinin de yardımcı olmaları lazım. İl Seçim Kurulu, CHP’nin itirazı üzerine sayımı durdurdu. Hani hiç itirazınız olmamıştı sizin? Niye yanıltıyorsunuz kamuoyunu? Ne gerek var? Diyor ki, "Bizim hiçbir itirazımız olmadı sayıma, karşı çıkmadım, hamle yapmadık" diyor. Ama CHP İl Başkanlığı tarafından ilçe seçim kuruluna gidildi ve il seçim kurulu da bugüne kadar Türk siyasi hayatında görülmemiş bir karara imza attı. Neydi o? Hatırlayın, tedbir kararıydı. Bugüne kadar seçim kurulları tedbir kararı vermemiş. Ama ilk kez CHP’nin müracaatı üzerine İstanbul İl Seçim Kurulu sayımla ilgili tedbir kararı vermiştir. Bu kararın acele toplanarak hızlı bir şekilde bugüne kadar olmadığı şekilde verilmiş olması manidardır” diye konuştu.
“CHP’liler tarafından verilen veriler doğru değil”
CHP’liler tarafından verilen oranların doğru olmadığını aktaran Yavuz, “Oranlar veriliyor, il başkanları, genel başkan yardımcıları ve sayın Kılıçdaroğlu tarafından. Bu doğru değil. ’Sandıkların yüzde 93,2’si açıldı’ deniliyor. Bu kesinlikle doğru değil. Siyasi şov ve çıkışların ötesinde çok hukuki, teknik yorumlar yapıyoruz, bugün de devam edeceğiz nasipse. Üç bakanın istifa etmesiyle ne alakası var bu seçimin? Anayasa’nın değişmeden önceki 114. maddesinde Ulaştırma, İçişleri, Adalet Bakanı’nın istifa etmesi yerel seçimlerle alakalı değildir, TBMM seçimlerinin yapılması ile alakalıdır. Onunla ilgiliydi, kaldı ki o da kalktı. O zaman niye durup dururken bunu gündeme getiriyoruz? Bir şeyleri saklamak için mi diye sorasım geliyor mesela. Bir şeylerin üstüne gitmeyelim, hedefi şaşırtalım mı diye yapılıyor. Biz bunu yapmayacağız, biz kamuoyunu doğru bilgilendirmeye devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
“Yaptığımız demokrasinin üzerine gölge düşmesin, gerçek net bir şekilde ortaya çıksın”
“Biz hukukun dışına çıkan hiçbir hamlenin dışına çıkmadık. Ne olacaksa hukuki zemin içinde olacak” diyen Yavuz, “CHP’nin yetkililerin kaç gündür parmak sallar gibi bir tarzla YSK’ya yönelik tehditvari açıklamalar yapması Anayasaya göre nerede duruyor. Ne yaparlarsa yapsınlar hukukun dışına çıkmayacağız. Yasal yolları denemek hakkımız. Sonuna kadar deneyeceğiz haklarımızı. Bizim yaptığımı sandıktan çıkanı kabul etmemekle değil. Bilakis sandığa ne girdiyse onun o şekilde çıkarak kayıtlara tam olarak girmesidir. Bizim başka bir muradımız yok. Bizim yaptığımız insanları yanıltmak değil, her şey tam olarak ortaya çıksın diye belge, bilgileri derliyoruz, açık ve aleni bir şekilde kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bizim yaptığımız demokrasinin üzerine gölge düşmesin, sorumlular tespit edilsin şaibe ortadan kalksın ve gerçek net bir şekilde ortaya çıksın. Organize usulsüzlüğü yapanları, yaptıranları ve tüm bağlantıları belirlemek ve seçim hukuku kapsamında gerekli itiraz yollarını denemek ve bir yandan da sorumlularla ilgili suç duyurusunda bulunup hak ettiği Yüzde 80’i bizim aleyhimize yüzde 20’si CHP’nin aleyhine yazılıyor. 5 tane oy bizden gitmiş 1 tane oy CHP’den gitmiş görünüyor. Şu an itibarıyla 14 binlere inmiş bulunuyor. CHP’li yetkilileri nasıl bir algı oluşturmaya çalışıyor. Rakamları koyun ortaya, bakın biz koyduk. Bu AK Parti’nin derdi değildir, olmamalıdır. Sayın Kılıçdaroğlu ve yetkililerin bu konudaki yanılgıları, düştükleri hata şudur. Sadece bu AK Parti’nin derdidir diye bakıyorlar. Biz seçime alalım da nasıl olursa olsun diye düşünüyorlar. Bütün partilerle birlikte hareket edip bunları temizlememiz gerektiğini düşünüyoruz. Maddi hatalar, geçersiz oylar bizim aleyhimize, buna rağmen diyorlar ki, siz bunları unutun, boş verin, üstüne gitmeyin diyorlar. Bir an önce bırakın da bu işi, mazbatamızı alalım diyorlar. Yangından mal kaçırırcasına davranıyorlar. Biz bize emanet edilmiş her oya sonuna kadar sahip çıkmak görevimizdir, hatta bu bizim için bir vecibedir, görevdir" şeklinde konuştu.
"Fark 14 binlere inmiş bulunuyor"
Farkın 29 binden 14 binlere indiğini kaydeden Yavuz, “5069 oy Ak Parti lehine kaydedilmiştir. Bu sadece geçersiz oyların sayımından. An itibariyle yüzde 88’i sayıldı geçersiz oyların” dedi.
“Oyların Yüzde 80’i bizim aleyhimize yüzde 20’si CHP’nin aleyhine yazılıyor” diyen Yavuz, “5 tane oy bizden gitmiş 1 tane oy CHP’den gitmiş görünüyor. Şu an itibarıyla 14 binlere inmiş bulunuyor. CHP’li yetkilileri nasıl bir algı oluşturmaya çalışıyor. Rakamları koyun ortaya, bakın biz koyduk. Bu AK Parti’nin derdi değildir, olmamalıdır. Sayın Kılıçdaroğlu ve yetkililerin bu konudaki yanılgıları, düştükleri hata şudur. Sadece bu AK Parti’nin derdidir diye bakıyorlar. Biz seçime alalım da nasıl olursa olsun diye düşünüyorlar. Bütün partilerle birlikte hareket edip bunları temizlememiz gerektiğini düşünüyoruz. Maddi hatalar, geçersiz oylar bizim aleyhimize, buna rağmen diyorlar ki, siz bunları unutun, boşverin, üstüne gitmeyin diyorlar. Bir an önce bırakın da bu işi, mazbatamızı alalım diyorlar. Yangından mal kaçırırcasına davranıyorlar. Biz bize emanet edilmiş her oya sonuna kadar sahip çıkmak görevimizdir, hatta bu bizim için bir vecibedir, görevdir" diye konuştu.
"Sadece geçersiz oyların sayımından 5 bin 69 oy bizim aleyhimize kaydedilmiş gibi görünüyor"
Ali İhsan Yavuz sözlerine şöyle devam etti: “Sadece geçersiz oyların sayımından 5 bin 69 oy bizim aleyhimize kaydedilmiş gibi görünüyor. Bunlar sadece geçersiz oyların sayımıyla ilgilidir. Zaten CHP yetkilileri hep böyle bir manipülasyon ve böyle bir algı oluşturmak istedikleri nokta böyle bir noktadır. CHP yetkilileri iki rakam telaffuz etti. Birisi yüzde 92, birisi yüzde 93. Oyların sayımı demiştir. Kaldı ki orada da yüzde 93 sayım yok, yüzde 88 sayım var. Ama oyların sayımı diyor. Tablo budur arkadaşlar. Tablo şu anda tüm oyların sayımı anlamında sadece yüzde 5,9’u hadi yuvarlak bir şekilde söyleyelim, yüzde 6’sı sayılmıştır. Kendilerine sorulacak soruyu karıştırarak bize yöneltiyorlar. Nereden çıkartıyorsun yüzde 93? Bu rakamı çürütebiliyor musun? Bak ben her türlü çürütmeye çalışıyorum bu rakamı. Yüzde 94’ü duruyor. Kalanlar da sayılsın diye , çünkü 5 ilçede sayım yapılıyor, kalan tüm ilçelerde sayım yapılsın diye YSK’ya gittik dün. Biz baştan beri bütün oylar sayılsın istiyoruz”.
Sonuçların 29 binlerden 15 binlere, 14 bin küsurlara indiğini vurgulayan Yavuz, “1 Nisan’da 29 bin olan, 2 Nisan’da 24 bine, 3 bine 21 bine iniyor ve böyle devam ediyorsa demek ki ortada bir yolsuzluk, daha doğrusu bir oy yolsuzluğu, suistimal, usulsüzlük var. Biz bunun bir tarafına organizeli diyoruz. Siyasi hayatım içerisinde hep bu işlerin içinde oldum. Bir ilde birkaç taneyi geçen oy kaydırmaları görmedim. Ama burada binlercesi var. Bunların hepsinin üst üste gelmesi mümkün mü? Biz bilgilerimize dayanarak söylüyorum, anlattıktan sonra dediler ki; az bile diyorsunuz. Sizinle paylaştıklarımız organizeli bir usulsüzlük yapıldığı çok net gözüküyor. Peki bu organizeli usulsüzlük niye diyoruz? Dün bir örnek vermiştim size Büyükçekmece’den. Biraz daha netleştirelim. Büyükçekmece’de usulsüzlük nasıl olmuş. Büyükçekmece Belediyesi’nde çalışan işçi nüfus müdürlüğünde görevlendirilmiş. Bu kişinin görevi nüfus kayıt örneği, yerleşim yeri belgesi ve çok dilli belgeleri tanzim ederek, vatandaşa vermek ve ilçe nüfus müdürlüğü tarafından diğer işleri yapmak. Bu kişi sahte belge düzenliyor ve birtakım işlemler yapıyor. Bu kişi 18 Ocak 2019’a kadar çalışıyor. Hemen sonrasında bu fark ediliyor ve alınıyor. Bu kişi 7 bin 486 kişinin kaydında şüphe oluşturacak şekilde, bunların hepsi şüpheli ve sahte belgelere dayalı, bu sayı sadece 7 bin 486 kişi. Meselenin içerisinde başkaları da var. Direk belediyedeki kişi eliyle yapılanlar. Bunun başka uçları da var. 7 bin 282 kişi ya İstanbul’un dışından ya da Büyükçekmece’nin dışında. Meselenin gerçekten ayrıntısına indiğimizde insanın tüyleri diken diken oluyor. 100 adet adres değişikliği formunda kişilerin imzası olmadığı,beyan edenin imzası olmadığı anlaşılıyor. Peki nasıl yapıyor bunu? Bu kişi 104 boş arsaya kişi kaydediyor. 36 inşaat, 35 sahte adres, 269 ikamet etmeyen, 31 beyanda bulunmayan, 129 boş daire, 5 konut olmayan yani üç tane TIR garajını, 2 tane anaokulunu adres olarak gösteriyor. İnşaatı bitmemiş, iskanı verilmemiş, kişiler yerleşmemiş buralara kişi yerleştiriyor" şeklinde konuştu.
"Bizce bu meselenin arkasından çok farklı şeyler çıkacak"
Yavuz sözlerini şöyle tamamladı: "Bizde çok bilgi var. Bizce bu meselenin arkasından çok farklı şeyler çıkacak. Sandık başkanlarından FETÖ kapsamında ihraç edilenler var mı diye merak ediyorum mesela. Araştırmaya devam ediyoruz. Muhtemelen şu oldu: Bir stratejik akıl belli kesimleri ve güçleri birleştirdi ve böyle organizeli usulsüzlüklerin ortaya çıkmasına sebebiyet verdi."
İLGİLİ HABERLER