Türk stratejist ve yazar Cem Bağcı, son yıllarda giderek önem kazanan dijital diplomasinin, geleneksel diplomasi methodlarından çok daha güçlü bir hale geldiğini söyledi. Ayrıca Türk dış politikasının dijital diplomasi faaliyetlerinde başarılı bir performans sergilediğine dikkat çekti.
Dijital diplomasi, “dış politika sorunlarını internet yoluyla çözme yöntemi” olarak tanımlanıyor. Bu yeni nesil diplomasi yöntemi, diplomasiye dijital bir bakış açısı kazandırıyor. Stratejist Cem Bağcı, devletlerin ve toplumların diplomatik faaliyetlerini temelden etkileyen dijital diplomasi (e-diplomasi) ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
’Dijital diplomasi’ kavramının her geçen gün güçlendiğine dikkat çeken Bağcı, devletlerin bu kavrama karşı farklı yaklaşımlar sergilediğini söyledi. Dijital diplomasinin, geleneksel diplomasiden farklı olarak daha hızlı sonuç alma veya daha kolay kamuoyu oluşturma gücü olduğuna vurgu yaptı.
"Kamu diplomasisi yeni bir boyuta taşınıyor"
Dijital diplomasiye karşı toplumsal tepkilerin de dijital ortamlarda gösterildiğine dikkat çeken Bağcı, "Devletler ve devlet adamları artık internet araçlarıyla diplomasi yapıyor. Bu durum kamu diplomasisini farklı bir boyuta taşıyor. Sosyal medya ve yeni iletişim kanallarını kullanarak yapılan bu diplomasi türü, sadece devlet adamları ile sınırlı kalan diplomasiyi toplumların etkileşimi haline dönüştürüyor. Yani dijital diplomasi, geleneksel diplomasiden daha güçlü hale geliyor" ifadelerini kullandı.
“İsrailli bakana Vanlı bir vatandaş cevap veriyor”
Cem Bağcı, dijital diplomasinin etkilerine ilişkin çarpıcı örnekler verdi: "Örneğin, ABD Başkanı Donald Trump bir tweet atıyor. Tweette adı geçen ülke veya kişiler hemen harekete geçiyor, resmi açıklama yapıyorlar, gece yarıları bürokratlar görevlerine çağrılıyor. Bu tweete Romanya’daki bir genç cevap verebiliyor. Yahut hiç alakası olmayan bir ülkedeki yaşlı bir kadın diplomatik tepki gösteriyor. Düşünsenize; İsrail Dışişleri Bakanı Türkiye’yi Twitter’dan tehdit ediyor; Van’daki bir vatandaş İsrailli bakanının açıklamasına karşı milyonlarca kişi tarafından okunacak nitelikte etkili bir cevap verebiliyor".
Bağcı, sözlerinin devamında şunları kaydetti; "Örnekler dijital diplomasinin toplumsal yansıması. Madalyonun diğer tarafında ise devletler ve hükümetler var. Dijital materyallerle yapılan diplomasi yine dijital materyallerle cevap buluyor. Diplomasinin etki alanında bulunan herkes, bu diplomatik faaliyete katılabiliyor. Yani kapalı kapılar ardında yürütülen geleneksel diplomasi, herkesin etkileşime girebildiği dijital diplomasiye evriliyor".
"Twitter diplomasisi kavramı literatüre girdi"
Dijital diplomasinin ilk olarak ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından geliştirildiğini hatırlatan Bağcı, günümüzde birçok ülkenin yeni nesil diplomasi yöntemini kullandığını ifade etti. Ünlü stratejist, dijital diplomasinin hem halklara hem de devletlere, hükümetlere ve kurumlara geleneksel diplomasiden farklı etkileşim ve iletişim imkânı verdiğini kaydederek, şunları söyledi: "Devletler, varlıklarını dijital platformlarda veya sosyal medyada sürdürüyor. Artık ‘Twitter diplomasisi’ kavramı literatüre girdi. Bu gelişerek devam edecek. Farklı ülkelerin diplomatları veya siyasetçileri sosyal medyadan diplomatik ilişkiler yürütüyor. Buradan hareketle dijital diplomasinin etki alanının daha da güçleneceğini söyleyebiliriz".
"Türkiye, dijital diplomasiyi iyi kullanıyor"
Bağcı, dijital diplomasinin üniversitelerin de ilgi alanında olduğunu da belirterek, Türkiye’de başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıkların, kurumların ve birimlerin bu konuda çok hassas davranması gerektiğini söyledi. "Bir tweet dolar kurunu alt üst edebiliyor" diyen Bağcı, dijital çağ dönüşümünün diplomasiye de yön verdiğini belirtti. Ayrıca, Türk dış politikasının dijital diplomasi faaliyetlerinde başarılı bir performans sergilediğine dikkat çekti.
"Dijital platformlar, diplomasinin belirleyici faktörleri arasında sayılıyor"
Bağcı, ’dijital diplomasi’ kavramının toplumsal etkilerinin ilk olarak Arap Baharı’nın başladığı 2010 yılında ve 2011’de Occupy Wall Street hareketlerinde görüldüğünü anımsatarak, "Sosyal medya üzerinde örgütlenen insanlar bir ülkeyi ve bir devletin politikalarını değiştirebileceğini gösterdi. Burada halkın diplomasiye doğrudan müdahalesi söz konusu. İnsanlar sosyal medyada organize olarak devletlerin diplomatik kararlarını değiştirebileceklerini gösterdi. Yani artık internet tabanlı bağımsız iletişim araçları ve dijital platformlar, diplomasinin belirleyici faktörleri arasında sayılıyor" dedi.
"Türkiye, Dijital Diplomasi 4.0 trenini kaçırmamalı"
İki milyara yaklaşan kullanıcısı ile Facebook’un ’dünyanın en kalabalık ülkesi’ olduğunu vurgulayan Cem Bağcı, "Buradan yola çıkarak sosyal medyadaki dijital diplomasi potansiyeli çok iyi değerlendirilmeli. Yenilikçi ekosistemlerle içli dışlı olmak gerekiyor. Her şeyden önce dijital diplomasi birimi, ekibi ve stratejileri oluşturulmalı. İyi tasarlanmış bir dijital strateji, dijital diplomasi stratejilerinin lokomotifi olacaktır. Dijital diplomasinin planlanabilmesi ve uygulanabilmesi için teknolojik anlamda yazılım üstünlüğüne ihtiyaç var. Bakanlıklar dijital aktivitelerini ve dijital varlıklarını oluştururken milli yazılımlar kullanmalıdır" dedi.
Cem Bağcı: "Dijital diplomasi, geleneksel diplomasiden daha güçlü hale geliyor"
İLGİLİ HABERLER