Üretimde, insan iş gücünü azaltması beklenen endüstri 4.0 teknolojinin gelişmesiyle yakın bir zamanda uygulamaya konacak. Tam otomasyonla makinelerin birbirleriyle iletişim kurması ve pek çok mesleğin tarihe kavuşması bekleniyor. Ekonomisi, ucuz iş gücüne dayanan ülkelerin endüstri 4.0’a nasıl tepki vereceğini ve Türkiye’nin ‘tam otomasyon’ çağına ne kadar hazır olduğunu İstanbul Aydın Üniversitesi Endüstri 4.0 Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cem Savaş Aydın anlattı.
Üretim değişime uğruyor. Makine öğrenmesi, nesneler arası internet gibi kavramların hayatımıza girmesiyle Endüstri Devrimi’nin son hali olan endüstri 4.0 önümüzdeki 20 sene içerisinde kullanılmaya başlanacak. İnsan gücüyle rekabet eden ekonomilerin endüstri 4.0’a ne tepki vereceği ve ülkemizin tam otomasyon çağına ne kadar hazır olduğunu İstanbul Aydın Üniversitesi Endüstri 4.0 Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cem Savaş Aydın anlattı.
‘Dijital değişimin altı adımlı yol haritası çıkartıldı’
Türkiye’nin dijital dönüşüm adımlarını anlatan Aydın, “Türkiye’nin endüstri 4.0 ile sanayide dijital dönüşüm trendini yakalayabilmesi adına ilk girişimi dönemin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün liderliğinde Dijital Dönüşüm Platformu’nun kurulmasıdır. Bu platformun yaptığı en önemli çalışmalardan birisi Türkiye’nin sanayide dijital dönüşüm konusunda önümüzdeki 10 yıl içerisinde izleyeceği adımları İçeren, “Dijital Türkiye Yol Haritası” isimli raporudur. Yol haritasının ilk iki yılı kısa vadede gerçekleştirilecek eylemleri ve somut adımları içermektedir. Yol haritasının orta vadeli vizyonu Türkiye’nin dijitalleşme konusundaki açığını kapatması olarak belirlenmişken, uzun vadede ise (6-10 yıl) Türkiye’nin dijitalleşme sürecinde belirli sektör ve teknolojilerde bölgesel veya küresel lider olması amaçlanmaktadır. Dijital dönüşüm yol haritası altı bileşenden oluşuyor; İnsan: “Eğitim Altyapısının Geliştirilmesi ve Nitelikli İş Gücünün Yetiştirilmesi”, Teknoloji: “Teknoloji ve Yenilik Kapasitesinin Geliştirilmesi” , Altyapı: “Veri İletişim Altyapısının Geliştirilmesi”, Tedarikçiler: “Ulusal Teknoloji Tedarikçilerinin Desteklenmesi”, Kullanıcılar: “Kullanıcıların Dijital Dönüşümünün Desteklenmesi ”ve Yönetişim: “Kurumsal Yönetişimin Güçlendirilmesi.” Raporda imalat sanayinin daha fazla katma değer oluşturması ülkemizin en önemli politika öncelikleri arasında yer alırken, imalat sanayinin gayrisafi yurt içi hâsıla içindeki payının 1998-2017 arasında 4,8 puan azalarak yüzde 17,5’e gerilediğinden de ayrıca bahsedilmektedir. Burada 2017 yılında Dünya Bankasının yaptığı bir araştırmaya göre imalatın Çin ekonomisindeki payının yüzde 40 civarında olduğunu belirtmek gerekir. Yani ülkemiz gayrisafi yurt içi hasılasında imalat sanayinin katkısının arttırılması ekonomik gelişme açısından önem taşıyor. Dr. Faruk Özlü’nün ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı olarak göreve başlayan Sayın Mustafa Varank, TÜSİAD’ın düzenlediği “Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri” isimli etkinlikte; sanayiciler için dijital dönüşüm merkezlerinin kurulacağının, bu merkezlerde sanayicilerin deneyimsel eğitim ve danışmanlık hizmetleri alacağının müjdesini vermişti. Bakan Mustafa Varank bu kapsamda Ankara ve Bursa’da model fabrikaların hizmete açılacağını ve bunun yanı sıra İzmir, Gaziantep, Mersin, Konya ve Kayseri model fabrika projelerinin de planlamasının yapıldığını ifade etmişti. Sayın bakan Mustafa Varank’ın açıklamasının ardından Türkiye’nin ilk Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi (Model Fabrikası) Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesinde açıldı” şeklinde konuştu.
“Sanayide robotların artması Asyalı ekonomileri etkileyecek”
Endüstri 4.0’ın ucuz insan gücüne dayalı tüm ekonomileri etkileyeceğini belirten Aydın, “Sanayide robotların ve yapay zekânın kullanımının artmasıyla düşük maliyetli ve düşük-ustalığa sahip iş gücünün rekabet gücü azalacaktır. Bunun yanında üç boyutlu yazıcıların kullanıldığı yöntemler imalatın doğasını belirli oranda değiştirecektir. Bugün birçok ürün merkezi lokasyonlar da ölçek ekonomilerine dayalı bir şekilde aynı standartlarda üretilmektedir. Gelecekte, üç boyutlu yazıcıların kullanımıyla ürünler yerel bir biçimde, talep üzerine ve alıcıya özel bir şekilde uyarlanmış olarak üretilecektir. Örneğin imalat ve tarım ekipmanları üreten Caterpillar ve John Deere şirketleri depolarını kaldırmış ve ürün dizaynlarını çevrimiçi bulut sunucuları üzerine yüklemiştir. Dijital dizaynlar isteğe bağlı olarak çeşitli lokasyonlara indirilerek sipariş üzerine üç boyutlu bir şekilde yazdırılmaktadır. Böyle bir imalat yaklaşımı imalat lokasyonlarının düşük maliyetli iş gücünün bulunduğu bölgelerden tekrar iş gücü maliyetinin yüksek olduğu bölgelere taşınmasına yol açabilir. Endüstri 4.0 ile başlayan sanayide dijitalleşme sürecini yakalayamayan birçok Asyalı ekonominin rekabet gücünü ve yabancı yatırımcıları kaybedeceği kesin gözükmektedir” ifadelerini kullandı.
‘Çin endüstri 4.0’a hazırlanıyor’
Dünya üretiminin önemli bir kısmını gerçekleştiren Çin’in ‘Made in China 2025’ adlı projesiyle ‘tam otomasyona’ hazırladığının altını çizen Aydın, “Ancak Asyalı ekonomiler içerisinde en büyük paya sahip Çin bu süreçte rekabet gücünü koruyabilmek adına, “Made in China 2025” adını verdiği, imalat sektörü için Endüstriyel Nesnelerin İnterneti stratejisini geliştirmiştir. Çin imalat süreçlerini internet bağlantıları aracılığıyla otomatize edip düzenleyerek verimliliğini arttırmak adına Endüstriyel Nesnelerin İnterneti üzerine büyük miktarda yatırım yapmıştır. Pozitif bir hükumet desteğini ardına alan Çin, bu konuda dünya lideri olma konumuna gelmiştir. Çin’in 2025 yılı itibariyle dünya endüstriyel internet bağlantısallığının yüzde 30’unu barındıracağı tahmin edilmektedir. International Data Corporation (IDC) danışmanlık şirketi Çin’in 2017 yılında tüm dünyada robotik sektörü üzerine yapılan toplam yatırımın yüzde 29’unu ve nesnelerin interneti üzerine yapılan yatırımların yüzde 28’in gerçekleştirdiğini belirtmiştir” dedi.
‘Üniversiteler elini taşın altına koymalı’
Türkiye’nin Endüstri 4.0’a geçişinde üniversitelerin sağlayacağı desteğin önemi vurgulayan Aydın, İstanbul Aydın Üniversitesi Endüstri 4.0 Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde atılan adımları, şu ifadelerle aktardı:
“Merkezimizde şu anda Almanya’nın eğitim ve sağlık ile ekonomi ve enerji bakanlıkları bünyesinde oluşturulmuş Endüstri 4.0 platformu ve bu platforma bağlı çalışma gruplarının üzerinde çalıştığı Referans Mimarisi Model Altyapısı ve Endüstri 4.0 Bileşen Modeline benzer modellerin Türkiye için hazırlanmasına dair çalışmalar sürdürülmekte. Özellikle Referans Mimarisi Model Altyapısı Endüstri 4.0 teknolojilerinin sınıflandırılması ve geliştirilmesine olanak sağlıyor. Bu tarz referans modelleri Çin, Japonya, ABD ve Fransa tarafından geliştirilmiş durumda fakat maalesef ülkemizde bu tarz bir modelin geliştirilmesi konusunda çalışmalar mevcut değil. Merkezimiz ayrıca bu tarz bir referans mimarisi model altyapısının geliştirilmesine dair bir güdümlü projenin fizibilite çalışmasını yapabilmek amacıyla İstanbul Kalkınma Ajansı’na (İSTKA) proje destek başvurusu hazırlığı içerisinde. Endüstri 4.0’a geçiş aşamasında Türkiye’ye özgü referans modelleri geliştirilmesinin, teknolojik gereksinimlerin sınıflandırılması, geliştirilmesi ve şirketler tarafından adapte edilmesi açısından faydalı olacağı kanaatindeyim.”
Türkiye endüstri 4.0’a ne kadar hazır
İLGİLİ HABERLER