SAKARYA Sakarya Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Esra Turgut tarafından yayımlanan basın açıklamasında, uzun yıllar verilen mücadelenin sonunda 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile Türk Kadınına tanınan seçme ve seçilme hakkının verildiği ifade edilirken diğer birçok dünya ülkesinden önce bu haklarına kavuştuğuna dikkat çekildi. ARADAN GEÇEN 81 YILA RAĞMEN 1934 yılında haklarına kavuşan kadınların ilk kez 1935 yılında yapılan genel seçimlere katılması ile meclise 18 kadın milletvekili girmeyi başardığının ifade edildiği mesajda “Türk Kadınının diğer birçok dünya ülkesinden önce kavuştuğu bu haklar sayesinde 1935’ te başlayan yönetimde kadınların temsili, aradan geçen 81 yıla rağmen ne yazık ki hala istenen düzeyde değildir. ”denildi. 2015’ te yapılan seçimlerde kadın milletvekili oranı yalnızca %14,9 olduğu belirtilen açıklamada ülkemizin bu oranla Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada 91. sırada yer aldığına dikkat çekildi. ÖNLEM ALINSIN Kadınların başta siyaset olmak üzere, yaşamın birçok alanında dayatılan ayrımcılık ve cinsiyetçilik mağduru olduğu ifade edilirken: “Türkiye’nin onayladığı Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesinin (CEDAW) 4. maddesinde yer alan taahhüdün yerine getirilmesini, “eşit temsil için özel önlem alınmasını” istiyoruz” denildi. TOPUMSAL CİNSİYETE DUYARLI HÜKÜMET PROGRAMLARI YAPILAMLI Kadınların Seçme ve seçilme hakkına kavuşmasının 82. yıl dönümünde herkesi kadının karar alma süreçlerine aktif katılımı uğrunda mücadeleye çağıran basın açıklamasında siyasi iradenin de bir an önce Kadının siyasete katılımını arttırmak için toplumsal cinsiyete duyarlı hükümet programları yapması gerektiği ifade edildi. 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının 82. Yıldönümünde Sakarya Barosu Kadın Hakları Merkezi Başkanı Av. Esra TURGUT tarafından yayımlanan basın açıklamasının tamamı şu şekilde: ATATÜRK : “BİR SOSYAL TOPLUMUN, BİR ORGANI FAALİYETTE BULUNURKEN, DİĞER BİR ORGANI İŞLEMEZSE O SOSYAL TOPLUM FELÇLİDİR.” Türkiye’ de kadınların seçme ve seçilme haklarına kavuşmaları, uzun yıllar boyu verilen mücadeleler sonunda, Cumhuriyet ve Mustafa Kemal Atatürk’ ün itici gücü ekseninde ancak 1934’de mümkün olabilmiştir. Cumhuriyet tarihinin ilk partisi 1923’te kurulan Kadınlar Halk Fırkası olmuş, her ne kadar bu parti kurma girişimi Seçim Kanunu sebebiyle derneğe dönüşse de İkinci Meşrutiyet sırasında başlayan kadın uyanışı, Cumhuriyetle birlikte büyük bir ivme kazanmıştır. Atatürk’ün Cumhuriyetin ilanından 9 ay önce Şubat 1923’ te “Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı işlemezse, o sosyal toplum felçlidir.” değerlendirmesiyle kadının seçimlere katılma, temsil ve toplumdaki yeri vurgulanmıştır. 1930 yılından itibaren çıkarılan bir dizi yasa ile önce Belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınların; milletvekili seçme ve seçilme hakları, 5 Aralık 1934’de Anayasa ve Seçim Kanunu’nda yapılan yasa değişikliği ile tanınmıştır. İLK SEÇİMDE 18 KADIN VEKİL Böylece Türkiye'de kadınların katıldığı ilk genel seçimler, 8 Şubat 1935’ te yapılan TBMM 5. dönem seçimleri olup, meclise 18 kadın milletvekili girmeyi başarmıştır. Türk Kadınının diğer birçok dünya ülkesinden önce kavuştuğu bu haklar sayesinde 1935’ te başlayan yönetimde kadınların temsili, aradan geçen 81 yıla rağmen ne yazık ki hala istenen düzeyde değildir. Kadınlarımız başta siyaset olmak üzere, yaşamın birçok alanında dayatılan ayrımcılık ve cinsiyetçilik mağduru olmuştur. 2015’ te yapılan seçimlerde kadın milletvekili oranı yalnızca %14,9 olup, Türkiye bu oranla Birleşmiş Milletler verilerine göre dünyada 91. sırada yer almaktadır. TAAHHÜDÜ YERİNE GETİRİN Siyasi partilerin en önemli ve en çalışan kollarından olan kadın kolları sadece belirlenen erkek adayların seçimi için çalıştırılmakta, buna karşılık seçim listelerinde kadın adaylar etkin bir biçimde yer alamadığı gibi siyasi partilerin birçoğunda kadınlar vitrin olarak kullanılmaktan kurtulamamıştır. Türkiye’ de halen kadınların siyasette eşit oranda temsili için gerekli yasal düzenlemeler yapılmamakta, Türkiye’nin onayladığı Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Kaldırılması Sözleşmesinin (CEDAW) 4. maddesinde yer alan taahhüdün yerine getirilmesini, “eşit temsil için özel önlem alınmasını” istiyoruz. Anayasa’da, siyasi partiler ve seçim yasalarında, parti tüzüklerinde, seçilme hakkımızı yaşama geçirmek üzere her bir cinsiyete en az %40 temsil hakkı getiren değişikliğin gecikmeksizin yapılmasını bekliyoruz. Seçme ve seçilme hakkımıza kavuşmamızın 82. yıl dönümünde herkesi kadının karar alma süreçlerine aktif katılımı uğrunda mücadeleye davet ediyoruz. HÜKÜMET HAREKETE GEÇMELİ Kadının siyasi hayatta yer alabilmesi için sosyal, kültürel, siyasi yapı ve anlayışın değişmesi gerekmektedir. Partiler seçim kampanyalarını yürütürken kadına yönelik olumlu mesajlar vermeli, öncelikle yerel yönetimler, belediye meclisleri ve parti üyeliklerinde kadınların daha fazla yer alması desteklenmelidir. Kadının siyasete katılımını arttırmak için toplumsal cinsiyete duyarlı hükümet programları yapılmalıdır. TOPLUMUN DESTEĞİ İLE ÇÖZEBİLİRİZ Ülkemizin gelişmesinde büyük bir engel olan, yetersiz ve dengesiz temsil sorununu çözebilmek için kadınlara, topluma ve kadın STK’ larına büyük bir iş düşmekte, kadının siyasette var olma isteği ile parti onayı ve seçmen olan toplumun olumlu desteği ile bu sorunun çözülebileceğini düşünmekteyiz. Sorgulayan, düşünen, hakkını arayan, talep eden kadının barışın, üretimin, dönüşümün anahtarı olduğu göz önüne alınarak 5 Aralık Kadının Milletvekili Seçme ve seçilme hakkının 82. Yıldönümü kutlu olsun.Sakarya Barosu Kadın Hakları Merkezi 5 Aralık Kadına Seçme ve Seçilme Hakkının Tanınmasının 82. yıldönümü nedeniyle günün anlam ve önemine dikkat çeken bir basın açıklaması yayımladı.
Esra Turgut ' BM verilerine göre 91. sıradayız'
İLGİLİ HABERLER