Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) tarafından Sakarya mutfağını tanıtmak ve şehri gastronomi turizmi destinasyonlarından biri yapmak için hazırlanan Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı kitabı, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıktı. Pek çok farklı kültüre ev sahipliği yapan Sakarya’nın mutfağından çıkan yemekler, Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı kitabında bir araya geldi.
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO), Sakarya’nın mutfağını tanıtmak, onun var olan zenginliğe ekonomik bir değer katmak, şehri gastronomi turizmi destinasyonları içine yerleştirebilmek hedefiyle 2019 yılında Gastro Sakarya projesini başlattı. Gastro Sakarya’nın ilk ayağı olarak tüm çalışmalara zemin teşkil edecek, şehrin mutfağını derinlikli bir şekilde inceleyen bir AR-GE projesi başlatıldı.
Bu çalışmaların bir çıktısı olan Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası koordinatörlüğünde, Sakarya Üniversitesi’nden akademisyen/yazar Kübra Sultan Yüzüncüyıl’ın öncülüğünde, alanındaki uzman akademisyenlerle hazırlandı.
SAKARYA’NIN MARKA KİMLİĞİNE KATKI SUNACAK
Gastro Sakarya Projesi Kapsamında hazırlanan “Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı: Bir Yemek Antropolojisi” kitabı bir literatür yayın olarak raflardaki yerini alırken, Sakarya tarihi boyunca damak hafızasında yer alan yemeklerin gün yüzüne çıkmasına öncülük eden Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ projenin amacı ve hedefleri ile ilgili şunları dile getirdi: “Tüm dünyada yükselen gastronomi turizminin, Sakarya’daki karşılığını oluşturmak amacıyla başlattığımız Gastro Sakarya Projesi’nin çıktısı olan bu kitabı okuyucuları ile buluşturmanın heyecanını taşıyoruz. Bu projedeki temel amacımız, topraktan sofraya doğru çizilen hatta yemek kültürümüzü, üreticilerimizi, mutfağa ilişkin hikâyeleri kayıt altına almaktır. Bu projeyi, Sakarya’nın damak hafızasında önemli yer tutan yemekleri yeniden canlandırmak için bir fırsat olarak görüyoruz.
Sakarya’nın yüzyıllardır içinde barındırdığı kültürel zenginliğinin, yemek reçeteleri ve hikayeleri üzerinden gastro turizmine kazandırılması, marka kent kimliğine de katkı sunacaktır.
Bu bağlamda, “Toprak’tan Sofraya Sakarya Mutfağı” kitabının uzun vadede Sakarya’nın gastronomi turizmi kapasitesini arttıracağını düşünüyoruz. Emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz. Önemli bir literatür kaynağı olacağını da düşündüğümüz yayınımızda; farklı milletlerin birbirine dokunuşunu, verimli toprakların kokusunu, hala yaşayan geleneklerin izlerini, milli tatların doğuş öykülerini, tüm kültürlerin çatısı olan Sakaryalılık ruhunun gücünü göreceksiniz. Sakarya gastronomi turizmi açısından da iddialı bir şehir olacaktır. Bu değerli yayının her aşamasında emeği geçen akademisyenlerimize, Kültür Komisyonu ve Yayın Komisyonumuzun kıymetli başkanları ve üyelerine, yemek tarifleri ile zengin kültürümüzün geleceğe aktarılmasına katkı sunan Sakaryalılarımıza ve çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim.”
KİTAP HAKKINDA…
Sakarya mutfağını tanıtmak ve şehri gastronomi turizmi destinasyonlarından biri yapmak için iki yıl önce başlatılan GastroSakarya projesi kapsamında hazırlanan Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı, yemek ve mutfak kültürünün değişerek yaşamaya devam ettiğini gösteren örneklerle dolu.
DİĞER ÇALIŞMALARDAN FARKI
Sakarya’nın yemek kültürünü anlatmak, kültürel çeşitliliğine dair bir envanter çalışması hazırlamak, damak hafızasındaki hikâyeleri aktarmak, unutulmaya yüz tutmuş tarifleri toplamak için hazırlanan Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı: Bir Yemek Antropolojisi geliştirmiş olduğu araştırma yöntemiyle de diğer yemek kültürü çalışmalardan ayrılıyor. Arşiv taramalarının, göç hareketlerine ilişkin envanter çalışmasının, sözlü tarih görüşmelerinin ve reçete geliştirmenin bir arada olduğu kitap, aynı zamanda bir yemek antropolojisi çalışması.
KİTABIN BÖLÜMLERİ
“Topraktan Sofraya Sakarya Mutfağı: Bir Yemek Antropolojisi” dört bölümden oluşuyor. Arif Bilgin tarafından yazılan ilk bölümde Osmanlı döneminde Sakaya ve çevresindeki gıda üretimine ve tüketimine odaklanıyor. Arşiv taramalarından ve döneme ilişkin daha önce hiç kullanılmamış birtakım yazılı belgelerden faydalanılarak oluşturan bu metin geçmişte Sakarya topraklarında yetişen bitkilere dair ilgi çekici notlarla dolu.
Suavi Aydın tarafından yazılan ikinci bölüm ise Sakarya’nın göç haritasını çıkarıyor. Bize göç hareketlerinin envanterini sunarak Sakarya’nın göç mutfağına ilişkin tartışmalar için bir zemin sağlıyor.
Kübra Sultan Yüzüncüyıl ve Aynülhayat Uybadın tarafından yazılan üçüncü bölüm ise iki yıl süren sözlü tarih görüşmeleri aracılığıyla sahanın sesini buluşturuyor bizimle. Şehrin damak hafızasını, sofra hikâyelerini, yerel halkının ve göçmenlerinin yemek aracılığıyla nasıl bir araya geldiğini topraktan sofraya uzanan bir hat üzerinden anlatıyorlar. Dördüncü bölümde ise toplanan yemek tarifleri, reçeteler ve şef dokunuşları bulunuyor.