İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Eğitim Doç. Dr. Yavuz: 'Türkiye Ekonomisinin Kanayan Yarası Vergi Kaçakçılığıdır'

Doç. Dr. Yavuz: 'Türkiye Ekonomisinin Kanayan Yarası Vergi Kaçakçılığıdır'

Doç. Dr. Hakan Yavuz, Türkiye’nin kanayan yarasının vergi kaçakçılığı olduğunu söyledi. Yavuz, “Kayıt dışı ekonomi günümüzde hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin en önemli ekonomik sorunları arasında yer almaktadır. Kayıt dışı ekonomiyi meydana getiren çok sayıda bileşen olmakla birlikte, en büyük bileşenin vergi kaçırma olduğu söylenebilir. Bu nedenle vergi kaçakçılığı ile mücadele oldukça önemlidir” ifadelerini kullandı.

Sakarya Üniversitesi Sakarya Ekonomik Araştırmalar Merkezi Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Hakan Yavuz kayıt dışı ekonomi, vergi kaçırma ve nedenleri ile bunları önlemenin yollarına dair açıklamalarda bulundu.

Vergi kaçırmanın riskli, yasa dışı olduğunu, ahlaki olmadığını vurgulayan Yavuz, “Vergi kaçırma bilerek/isteyerek olabileceği gibi ihmal sonucu da gerçekleşebilir. Ancak yaygın kanaat bilerek ve isteyerek yapılan bir davranış olduğu yönündedir. Vergi kaçırdığı tespit edilen bir kişi cezai müeyyide ile çarptırılacağı için bu eylemin riskli olduğu aşikârdır” dedi.

Üç Farklı Şekilde Mücadele Etmek Mümkün

Vergi kaçakçılığı ile mücadelede gönüllülük unsurunun çok önemli olduğunu belirten Yavuz, etkin mücadelenin de üç yolu olduğunu söyledi. Yavuz, “Vergi kaçakçılığı ile mücadele etmek mümkün. Bunun farklı yolları var Bunlardan birincisi; devlet tarafından belirlenen yasal yaptırımlardır. Yasal yaptırımlar dediğimiz para cezası, hapis cezası ve paraya çevrilebilen hapis cezasını kapsar. İkincisi; sosyal ayıplama/dışlama, akran grupları ve çevre tarafından oluşturulan cezai müeyyideyi kapsar. Üçüncüsü; suçluluk duygusu, başka bir ifadeyle kişinin kendini cezalandırmasıdır. Bu anlayışa göre, vergi kaçakçılığı ile mücadele sadece devletin sorumluluğunda değildir. Gerçekten de ülkemizde vergi kaçakçılığı ile mücadelede bir türlü istenilen başarının sağlanamamasında sosyal ayıplama ve suçluluk duygusu mekanizmasının istenilen düzeyde olmamasının da etkisi vardır” ifadelerini kullandı.

Pandemi Süreci Vergi Kaçakçılığı İle Mücadeleye Zarar Veriyor

Pandemi sürecinin, vergi kaçakçılığı ile mücadeleyi olumsuz etkilediğine de değinen Yavuz, “Dünya ekonomisinde görülen daralmaya paralel olarak Türkiye ekonomisinde görülen daralma, vergi mükelleflerini mali yönden zorlamaktadır. Daralma dönemlerinde birçok faktörün de etkisiyle vergi kaçakçılığı ile istenilen düzeyde mücadele edilememektedir. Özellikle çok uluslu şirketler bu dönemlerde faaliyet gösterdikleri ülkelerde vergi matrahının yüksek miktarlarda aşınmasına neden olmaktadırlar. Bununla birlikte, pandemi döneminde ertelenen vergilere, pandemi sonrasında vergi mükelleflerinin uyum göstermesi de zor olabilir. Dolayısıyla pandeminin vergi uyum maliyetlerini arttırdığı söylenebilir” açıklamasını yaptı.

Fahri Vergi Müfettişliği İle İş Yükü Azaltılabilir

Fahri vergi müfettişliği ile vergi müfettişlerinin iş yükü hafifletilebileceği önerisinde bulunan Yavuz, “Maliye lisans veya lisansüstü eğitimi alan öğrencilere staj uygulaması kapsamında vergi müfettişleri ile birlikte çalışma zorunluluğunun getirilmesi yükün hafifletilmesini sağlayabilir. Bu sayede öğrenciler üniversite hayatı boyunca alınan teorik bilgilerin, ekonomik hayatta nasıl cereyan ettiğini gözlemleme fırsatı da sağlayabilir. Fahri vergi müfettişliğine maliye alanındaki akademisyenler ve emekli maliye personellerinin de dâhil edilmesi sistemi

daha da güçlendirebilir. Son dönemdeki ön lisans ve lisans eğitiminde uygulanan 3+1 ve 7+1 uygulamalarının faydaları göz önünde tutulduğunda ifade edilen önerinin faydalı olabileceği düşünülebilir” diye konuştu.

Yazının tamamına sesam.sakarya.edu.tr sayfasından ulaşılabilir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *