Kültür Koleji Fen Lisesi, 51. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasında, kimya dalında, “Kitosan Kurkumin ve Zeytin Yaprağı Ekstraktı Katkılı Anti-bakteriyel Yenilebilir Gıda Ambalajı ” konulu projeleriyle Türkiye 2. oldu.
Kültür Fen Lisesi, bu yıl 51’incisi düzenlenen TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışmasında, kimya dalında Türkiye ikincisi oldu. 12 dalda 216 projenin yer aldığı yarışmada 10’uncu sınıf öğrencileri Yusuf Kaan Güreler ve Eren Uzunöz, danışman öğretmenleri Hande Akarlar eşliğinde “Kitosan Kurkumin ve Zeytin Yaprağı Ekstraktı Katkılı Anti-bakteriyel Yenilebilir Gıda Ambalajı” konulu projeleriyle başarıya ulaştı. Projelerinde, zeytin ağacının faydalarından yararlanan öğrenciler, yenilebilir anti-bakteriyel ve anti-viral ambalajlar elde ederek günümüzde kullanılan kanserojen ve toksisiteye sahip ambalajların önüne geçmeyi amaçlıyor.
Ürettiğimiz ambalajlar gıdaların raf ömrünü uzatıyor
Proje ile ilgili konuşan Yusuf Kaan Güreler, “Hazır gıda endüstride büyük bir öneme sahip ve hepimiz hazır gıdalar tüketiyoruz. Bu araştırmada, kurkumin ve zeytin yaprağı ekstraktının yüksek anti-bakteriyel özelliklerinden yararlanıp akıllı gıda ambalajlama üretimi gerçekleştirdik. Böylece günümüzde yaygın kullanılan, kanserojen etkiye ve toksisiteye sahip ambalajların önüne geçilebilmeyi amaçladık. Yaptığımız deneylerde hazırladığımız anti-bakteriyel filmlerin dayanıklı olmalarının yanı sıra et ürünleri ve unlu mamullerin gıda raf ömürlerini uzattığını kesin bir şekilde ispatladık. Hazırladığımız yeni nesil ambalaj ile çiğ tavuk etinin oda koşullarında 3 gün, yufkanın ise yine oda koşullarında 4 gün bozulmadan durduğunu ve TSE standartlarına uygunluğunu muhafaza ettiğini gördük. Projemizde kullandığımız zeytin yaprağı ekstraktı, antioksidan, antimikrobiyal, antienflamatuvar, antiaterojenik, antikarsinojenik ve antiviral de birçok farmakolojik ve tedavi edici özelliğe sahip. Filmlerimizin yenilebilir özellikte olması sayesinde bizler bu yeni nesil ambalajları kullanarak hem gıda raf ömrünü uzatacak hem de vücudumuzu virüs ve bakterilere karşı daha dirençli tutabileceğiz.” diye konuştu.
Projede yer alan bir diğer öğrenci Eren Uzunöz ise şunları söyledi: “İçinde bulunduğumuz süreçte COVİD-19 virüsü ile ilgili yapılan tüm çalışmaları yakından takip ettik. Yurt içi ve yurt dışında koronavirüsü ile ilgili yayınlanan tüm makaleleri okuyup, inceledik. Araştırmalarımız sonucunda patentli bir çalışmada bizim de projemizin ana maddesi olan zeytin yaprağı ekstraktının etken maddesi olan “Oleuropein” maddesinin yer aldığını gördük. Oleuropein’in COVID-19 ve HIV gibi pek çok virüse karşı tedavi amaçlı kullanıldığını, ABD de COVİD-19 a karşı geliştirilen ilaçlarının ana etken maddesinin içerisinde bulunduğunu fark ettik. Ülkemizde COVİD-19 tedavisi için geliştirilen ilacın da içerisinde yine yerli ve milli yöntemler kullanılarak Oleuropein üretiminin arttırıldığını ulusal haber sitelerinde heyecanla takip ettik. Ürettiğimiz ambalajlarımızın içerisindeki zeytin yaprağı ekstraktı yüksek oranda Oleuropein içeriyor. Bu nedenle ambalajlarımızın kullanılıp düzenli tüketilmesiyle COVİD-19 dahil olmak üzere HIV, İNFLUENZA, SARS ve MERS virüslerinin neden olduğu enfeksiyonlarının viral semptomlarını azaltabileceğini öngörüyoruz. Anti-bakteriyel ve anti-viral yenilebilir gıda ambalajlarımızın her yönüyle sağlıklı ve hatta şifa kaynağı olduklarını yaptığımız deney-gözlem ve analizlerle ispatlamış olduk.”
Geleceğin bilim insanlarına yolculuklarında yardım etmenin büyük bir mutluluk olduğunu dile getiren danışman öğretmen Hande Akarlar, “Türk bilim dünyası bu gençlerin başarılarıyla gelişecek, dünyadaki yerimizi sağlamlaştıracak.” dedi.
Kültür Koleji Fen Lisesi Okul Müdürü Sayın Selin TATAROĞLU, liselerde verilen eğitimin ülkemize ve tüm insanlığa bilimsel projeleriyle katkı sağlayacak bilim insanları yetiştirmekte çok önemli bir rolünün olduğunu dile getirdi. Bunu sağlamak amacıyla “Okulumuzun kuruluşundan bu yana en büyük amacı öğrencileri bilim alanında çalışmalar yapmaya teşvik etmek, onların çalışmalarını yönlendirmek ve bilimsel gelişmelerine katkıda bulunmak adına tüm bilimsel süreçlerini yürütülebilecekleri imkânları sağlamaktır.” dedi.
