'Okul yöneticileri velilerle karşı karşıya getirilmemelidir'

Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Çorum Şubesi’nin yeni hizmet binasının açılışına ve Amasya Şubesi’nin il divan toplantısına katılarak, okul yönetimlerinin yaşadığı sıkıntılara, eğitim ve eğitim çalışanlarının sorunlarına, mutabakatsızlıkla sonuçlanan toplu sözleşmeye ilişkin açıklamalarda bulundu. Okulların mali sorunları bütçeyle çözüme kavuşturulmalıdır Okulların bütçe sorununun hâlâ çözülemediğine dikkat çeken Yalçın, okulların ödenek ihtiyacının karşılanarak yöneticilerin velilerle karşı karşıya getirilmemesi gerektiğini söyledi. İlköğretim kurumlarının Millî Eğitim Bakanlığı’ndan ya da mahalli idarelerden doğrudan ödenek alamamasının,  okul yönetimlerini, kamu kaynaklarının ve bu kaynakları harekete geçirme mekanizmalarının yetersiz kalmasıyla velilerle karşı karşıya getirdiğini dile getiren Yalçın, “Buna ek olarak, okul yönetimlerinin bir yandan okullara bağış konusunda kamuoyu ve idare baskısı altında ve soruşturma tehdidi karşısında bırakılması, diğer yandan zorunlu cari harcamalar için kaynak bulma yükümlülüğüne sokulması, hem eğitim-öğretime zarar verip bu sorunu okullar arası başarı farklılığının bir unsuru hâline dönüştürmekte hem okul yöneticilerine yönelik hukuksuz, haksız ve adaletsiz uygulamalara ve mağduriyetlere kapı aralamakta hem de yönetici/öğretmen ile öğrenci velilerini karşı karşıya getirerek okul iklimini ve okul-veli iş birliğini zedelemektedir. Okul bazlı ödenek tahsisi yapılarak personel dışı cari harcamaların yönetilmesi için ödeneklerin doğrudan okul idareleri tarafından kullanılması sağlanmalıdır” dedi. Darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği kaldırılmalıdır 82 model kılık ve kıyafet yönetmeliğinin miadının çoktan dolduğunu, bu çağdışılığın artık tarihin çöp sepetinde yerini alması gerektiğini vurgulayan Yalçın, şöyle devam etti: “6 yıldır sivil itaatsizliğimizi sürdürüyoruz. Biz kargaşadan yana değiliz. Biz devlet ciddiyetinin ortadan kaldırılmasından yana da değiliz. Ama devletin bize ne giyeceğimizi, nasıl davranacağımızı, nasıl hareket edeceğimizi bilmeyen insanlar olarak, öz yeterlilikleri gelişmemiş bireyler olarak davranmasını kabul edemeyiz. Bazı mülki idare amirleri ‘böyle devlet memuru mu olur, acayip adamlar, tuhaf tuhaf kıyafetlerle okula geliyorlar’ diyorlar. Eylem devam ediyor. Eylemin nizamisi olmaz. Eylem nizamsızlıktır. Rahatsızlığı ortaya koymaktır. Gelin oturalım, tartışalım, bir çerçeve çizelim.” Darbe ürünü, demokrasiye ve insan haklarına aykırı kılık ve kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesi için ilk adımı atmanın Millî Eğitim Bakanlığı’na düştüğünü kaydeden Yalçın, “Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatı ile bağlı tüm kurum ve kuruluşlarda görev yapanlar, mesai saatleri içinde ve resmî görevlerinin ifasında, mevcut yönetmelik hükümlerine bağlı kalmaksızın, toplumca genel kabul görmüş esaslara göre kılık ve kıyafetlerini serbestçe seçebilmelidir. Bu konuda başlattığımız sivil itaatsizlik eylemi, talebimiz karşılanıncaya kadar devam edecektir” şeklinde konuştu. Hak, emek ve özgürlük mücadelemiz her platformda sürecek Ali Yalçın, mutabakatsızlıkla sonuçlanan toplu sözleşmeyle ilgili olarak ise şöyle konuştu: “Amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek. Bütün çabamız kamu görevlilerine ve emeklilerine hak ettiği artışı sağlayabilmek. Onları açlık ve yoksulluk sınırından çıkarabilecek bir mücadele yürütüyoruz. Kamu görevlileri olarak millî gelirden almamız gereken payı almak için sesimizi yükseltiyoruz. Hak, emek ve özgürlük mücadelemiz her platformda sürecektir.” Kaynak: https://www.ebs.org.tr/manset/5032/okul-yoneticileri-velilerle-karsi-karsiya-getirilmemelidir