İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Özel Okulların En Büyük Hatası ‘Yanlış Hedef Kitle Seçimi’

Son günlerde medyada sürekli gündeme gelen özel okullarda yaşanan maddi sıkıntılar hem velileri hem öğretmenleri hem de öğrencileri üzmeye başladı.  Özel okullarda yaşanan bu sorunlarla ilgili açıklamalarda bulunan Eğitim Uzmanı Elçin Tün, “Özel okullar ortalama yüzde 80’i hedefledi. Oysa farklı olan yüzde 20 öğrenci kitlesini hedeflemeleri gerekiyordu. Ayrıca aşırı rekabet ve fiyat düşüşü okulların ekonomisinin bozulmasına neden oldu” dedi.

Özel eğitimin neden gerekli olduğu hakkında bilgiler veren Tün, “İki şeyi seçebilirsiniz çocuğunuz milli eğitimde, devlet okulunda devam etsin ama ek özel bir şeyler almasını istiyorum. Mesela yüzme öğrenmesini istiyorum ya da voleybolda başarılı olmasını istiyorum akademik olarak çok daha başarılı olmasını istiyorum Fransızca öğrenmek istiyorum. Bunlar kişisel şeylerdir. Özel bir kuruma gönderir. Ve bir şekilde bunun bedelini verirsiniz. Ya da özel okula gönderirsiniz. Özel okul bunların hepsini karşılar. Siz oraya ücret verirsiniz. Özel okullar devlet okullarına karşı bir ekip değildir. Dershaneler kapatıldıktan sonra evet çok ciddi bir sorun oldu dershanelerle alakalı. Dershane sistemi varken çocuklar, ben matematiği çok seviyorum daha fazla matematik öğrenmek istiyorum. Ek olarak dershaneye gidiyordu. Daha fazla İngilizce, Fizik öğrenmek istiyorum. Artık bunlar yok. Tek seçenek kaldı. Ya devlete gideceksin ya da özel okula gideceksin. Özel okullar çok fazla çoğalınca, bazılarında sorun çıkmaya başladı. Bu seferde veli ben bunlara güvenmiyorum demeye başladı. Sonuçta devletin verdiği sağlık, güvenlik, su, eğitim gibi hizmetler var. Devlet bana sağlık hizmeti veriyor ama ben check-up yaptırmak istiyorum. Herhangi bir zamanda gideyim check-up yaptırayım. 82 milyon kişi devlet hastanelerine dolsa dese ki ben check-up yaptırmak istiyorum. Karşılayabilir miyiz? Hayır. Deriz ki bu lüks hizmete giriyor. Bu lüks için özel hastaneye gitmek zorundayız. Ben okulumu gece de açmak istiyorum. Devlet bana 3 tane polis temin etsin güvenlik için. Devlet bana bunu vermez. Devlet insanların ortak kullanım alanlarında güvenlik hizmeti veriyor. Özel olan talepler için özel güvenliğe gitmeniz gerekir. Aynı şekilde okullarda böyle. Siz diyebilirsiniz ki çocuğum ortalama bir eğitim alsın. Ben çocuğuma daha fazla ders vermek istiyorsanız; özel hoca tutarsınız ama bunu denetleyemezsiniz. Milli Eğitim bunu denetleyemez. Vergi olmaz. İllegal olan özel ders, legal olan ise özel okula göndermektir.”dedi.

ÖZEL OKULLAR YETENEĞİ KEŞFEDİP ONA GÖRE EĞİTİM VERMELİ

Özel okulların sistemi hakkında çeşitli bilgiler veren Tün sözlerine şöyle devam etti, “Özel okul size şunu sağlar der ki çocuğun yeteneklerini ölçeyim. Çocuğun yetenekli olduğu konularda onu geliştireyim. Çocuk akademikse bilim insanı yapalım. Sporcuysa sporcu, sanatçıysa sanatçı yapalım. Size yeterli bilgiyi vereyim der. Özel okulun mantığı aslında budur. Özel okula gidecek öğrenci ortalamadaki öğrenci değildir aslında. Özel öğrencidir. Ya çok çok özel bir zekası vardır. Ya çok sosyaldir. Ya çok sporcudur. Ya çok sanatçıdır. Ama özeldir. Mesela psikolojik olarak çok daha farklı çocuklar var. Aspergerliler var. Şizofrenik çocuklar var. Manik çocuklar var. Çok farklı çocuklar var. Diyelim ki sizin çocuğunuz bir deha. Bu çocuk farklı. Bu çocuğa ortalama bir eğitim verirseniz. Bu çocuk çok sıkılır. Oradan kaçmak ister. O zaman siz farklı çocukları normal bir eğitimin içine bu çocuğu sokamazsınız. Diyelim ki çocuğun işte 18 yaşındayken 1.80 boyu var. Bu çocuk gerçekten de okulda biraz dışlanabilir. Herkes 1,50 ama bu çocuk 1,80. Çocuk farklı yani. Bu çocuk basketbolcu olabilir mesela. Bu çocuğa ek bir ücret ödemeden yeteneğini geliştirmek çok zor. Ya kursa yazdıracaksın. Ya da bununla ilgili bir okula yazdıracaksın. Sistem bu. Özel okul tamamen farklı çocuklar için yapılmıştır. Farklı bir yeteneği vardır. Ama daha ortalama benim çocuğum diyorsan devlet okuluna gitmesi daha mantıklı. Hasta olmayan çocuğu doktora nasıl götürmüyorsan normal bir çocuğu da özel okula göndermeye gerek yok. Farklı bir özelliği olmalı. Zaten devlet bütün olanakları sağlıyor. Ancak farklıysa özelse o zaman durum farklı. Biz bu karmaşayı birbirinin içine soktuk. Dedik ki herkes özel okula gelsin. Bu seferde zengin ve fakir ayrımı çıktı. Hayır özel okullar bunun için değildi zaten. Özel okullar sadece durumu iyi olan ailelerin geldiği kurumlar olsaydı birçok özel okul batmazdı. Peki neden böyle oldu? Aslında talepkar olan veli çocuğunu farklı olduğunu düşünen veli. Önce bu veliler devlet okuluna gönderiyor çocuğunu. Ama çocuk devlet okulunda gerçekten uyum sağlayamıyor. Ya sosyal bakımdan, ya akademik olarak, ya geride kalıyor ya da çok ileride gidiyor. O zaman veli diyor ki benim çocuğuma ortam sağlanmıyor bu okulda. Sınıflar haklı olarak şartlar gereği 25-30 bazen daha fazla oluyor. Ama özel okullarda 10 kişi. Böyle olunca öğrenciyi çok iyi tanıyabiliyoruz. Bize gerçekten. Gauss teorisi diye bir şey vardır. Ortalama en fazla yeri tutar. Türkiye’de ya da dünyada insanlarla alakalı ortalamaya bakarsanız yüz kişiden 80 tanesi ortalama yüzde 10 ileri, yüzde 10 daha geridir. Biz hep o yüzde 20’yi hedefleriz.”

ÖZEL OKULLAR ORTALAMA YÜZDE 80’İ HEDEFLEDİ

Farklı çocukların özel okullarda eğitim almasını gerektiğini vurgulayan Tün, “Ama özel okullar o yüzde 80’i almaya çalıştı. Bu seferde yüzde 80’de ki veliler dedi ki çocuk zaten kendisi bir şeyleri yapabiliyordu. Sende aynısını yaptırıyorsun bu sefer başarısızlıklar başladı okullarda. Aile para vermek istemedi. Bizim okulda yaptığımız tek bir şey vardır. Ben o yüzde 20’yi toplarım. Çok ilerdeki çocuklar ve daha uyumsuz düzeydeki çocuklar. Derim ki bu çocukların özelde olması gerekiyor bu da senin kaderin. Aspergerli öğrencilerim var. Mükemmel dehalar. Yarışmalara soktuk. Tübitak’ta 4 tane öğrencim var. 4’ü de 1. geldi Tübitak’ta. Sosyal olarak çok başarılı durumda değiller. Ama tam bir dehalar. Bu çocukları sen gidip bir yerde müdür yapamazsın. Gazeteci ya da öğretmen yapamazsın. Ama tam bir bilim insanı yaparsın. Laboratuvarda günde 15 saat çalışırlar. Hayatta yorulmazlar. Bir çocuk okumada ya da matematikte çok geri. Ama bakıyorsunuz ki mükemmel piyano çalıyor. İlk defa piyano görmüş bir öğrencim var. 3 ay içinde çılgınlar gibi Beethoven çalıyor. Çünkü zekası bu yönde. Bu çocuğu yarın parmakla göstereceğiz. Ama dediğim gibi kalabalık ve herkese eşit şekilde verilen bir eğitimin içinde bu çocuklar kayboluyor.”

AVRUPADA ORTALAMA SEVİYEDEKİ ÖĞRENCİYİ ÖZEL OKULLAR ALMAZ

“Avrupa’da öğrenciye sınav yapılır. Ortalama seviyedeki çocukları özel okullar almaz. Sen zaten olmuşsun der. Özel eğitim kimler içindir. Çocuğun öğrenme güçlüğü vardır. Bunun içindir. Aspergerli çocuklar vardır. Çok zekidir ama zekası tek bir yöndedir. Bunlar içindir özel eğitim mesela. Özel müzik kursları vardır. Çocuk duyduğu her şeyi çalabiliyordur. Bunun içindir. Özel olması senin çocuğunun daha farklı olmasını gerektirir. Ama bizde sistem tam tersine döndü.  Çocuklar çok zekiyse fen liselerine gitti. Çocuk normal derslerde başarılı değilse meslek öğrensin diye meslek liselerine gitti. Ortalamadaki ailelerse benim çocuğum daha iyi olabilir dediler ve özel okula gönderdiler çocuklarını. Ama özel okula para verirken gerçekten de içten vermediler. Zaten bir şeyi yoktu neden çok para veriyoruz dediler.”

AŞIRI REKABET VE FİYAT DÜŞÜRME

Özel okullardaki maddi sıkıntılarının sebeplerini anlatan Tün, “Özel okullar çoğalınca aralarındaki rekabet yüzünden fiyatları indirdiler. Fiyatları indirince kalitede düştü. Kalite düştüğü içinde niye buraya para veriyorum ki zaten bu eğitimi devlet okullarında da alabiliyoruz. Bu sefer çocuklarını almaya başladılar. Bu sefer özel okullar zarar etmeye başladı. Bir okulun kar etmesi 500 öğrenci ve üzeridir. Ücreti kaç para olursa olsun kar etmek için 500 öğrenciyi geçmek gerekiyor. Daha çoğunu hedefledi okullar. Havuzumuz var. Şöyle olacak, böyle olacak çocuğu uçuracağız biz. Okullar tamamen amaçtan saptı. Amaçtan sapınca da sistem göçtü.

KİMLER AYAKTA KALDI?

Kimler sadece kaldı. Gerçekten de özel okulculuğu niye yaptığını bilenlerin elinde kaldı. Tamamen ticari düşünmeyen işletmelerin çoğu ayakta kaldı. Onlar zaten para da kazandılar. Öğrencilerim saat 24:00’e kadar ders çalışıyor. Çünkü bu çocuklar daha özel. Diyor ki benim hayatta şu anda yapacak başka bir şeyim yok. Ben öğrenmek istiyorum. Devlet bütün kütüphanelerini açık bırakmak istese bırakamıyor. Ama özel kurumlar bunu sağlayabiliyor. Mesela öğrenci der ki müzikte yeteneğim var hocam. Biz de diyoruz ki müzik öğretmeniyle birebir çalış.” şeklinde konuştu.

AMERİKA’DA Kİ AKADEMİSYENLERİN YÜZDE 90’I ASYA ÜLKELERİNDEN

Diyorlar ki Finlandiya’da eğitim neden bu kadar iyi. Orada özel okulculuk yok. Sadece devlet okulları var. Ama devlet okulunda herkes ortalamada. Farklı ve fazla değil hepsi ortalamada. Amerika’da ki üniversitelere bakarsanız çalışan doçentler profesörler akademisyenler yüzde 90’ı Asya’dan. En son Hindistan’a kadar gidiyor. İran, Suriye, Irak, Türkiye. Bu ülkelerin çocukları zor bir eğitimden geçiyorlar. Çok kalabalığız. O yüzden bu çocuklar çok iyi yerde. Finlandiya’da tüm çocuklar yüz üzerinden 85’te. Bizde ise yüz üzerinden 95’de var. 100’de var ama ortalamamız yüzde 50.”

ÜLKEMİZDE ERKEK ÇOCUKLARININ YÜZDE 55’İ FUTBOL OKULUNA GİDİYOR

“Bizim seçmemiz gereken çocuklar özel çocuklar. Ne zamana ki bu dengeye geldi. Bizim dönemde anne ve babalarımız arasında bariz kuşak farkları yoktu. Oda cep telefonu görmedi. Bizimle çocuklarımız arasında kuşak farkı var. Teknolojiyle iç içe doğan çocuklarla buzdolabını televizyonu lüks olarak gören nesil arasında ciddi bir kuşak farkı var.  Gerçekten güvendiğimiz bildiğimiz öğretmenlere çocuklarımızı götürüp ‘Evet ya bu çocuk farklı’ denilen çocuklara özel bir eğitim aldırmanız gerekiyor. Beden olarak farklı bir yapınız varsa büyük beden satan yerlerden alman gerekir. Herkesin aldığı mağazalarda bunu bulamazsın. Herkes 20 liralık gömlek alır. Sen özel fiyattan alacaksın. Ortalamayı kabul edeceğiz. Mesela ben diyeceğim ki ben sanatçı öğrenciyi seçemiyorum ben akademik olarak başarılı çocukları seçiyorum mesela sporcu için en iyi okul bu. Erkek çocuklarının yüzde 55’i futbol altyapılarına, kurslarına gidiyor. Profesyonel anlamda süper ligde ilk 11’de oynayan oyuncu sayısı 200 civarında. Herkes çocuğunun futbolcu olacağını düşünüyor. Messi’nin, Ronaldo’nun çocukluklarından belliydi özel oldukları. Neymar’ın çocukluklarından belli. Matematik problemi belki çözemez ama futbol için kıymetli bir değer bu oyuncular. Bizde ortalama olan tüm çocuklar futbolcu olmaya çalışıyor. Bizde bir bakıyoruz ki milyonlarca altyapıda çocuk var süper lig takım kadrolarının çoğu yabancılardan oluşuyor. Boş bir hayal vermeyelim çocuklara.”

BAŞARILI İNSANLARIN ÇOĞU OKULDA BAŞARILI OLAMAMIŞ

Milli eğitim ve özel sektör ortak çalışarak diyecek ki bu çocuk özel, çok konuşabilir. Ya da hiç konuşmayabilir. 1000 kelime İngilizce konuşabilir. Ailesine denilecek ki bu çocuk farklı bu çocuğa özel bir eğitim aldırmalısınız. Özel okullar bu okullara hitap edecek. Farklı çocuklar özele, normal çocuklar devlet okullarına gitmeli. Kimin biyografisini okursanız okuyun ister dünyadan ister ülkemizden çocuklukta. Elon Musk, Einstein, Tesla gibi ne kadar önemli adam varsa eğitimde başarılı olamamış insanlar. Hepsinin de eğitimlerinde sorun çıkmış. Ben bunu niye öğreniyorum diyorlar. Sorguluyorlar. O kadar akıllılar ki. Farklı çocuklara farklı eğitim verilmeli yoksa normal müfredatta sıkılıyorlar. Okula gelmek istemiyorlar. Bu çocuklar normal müfredatı kabullenemiyor.”dedi.