İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Eğitim SUBÜ'de hedef 2 bin 500 yabancı öğrenci

SUBÜ'de hedef 2 bin 500 yabancı öğrenci

24 TV’de yayınlanan ‘Tercih Rehberi’ programına konuk olan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Üniversitemizde öğrencilerin yüzü güler. Çünkü biz geleceğe ümitle bakmayı gösteriyoruz” dedi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, 24 TV’den canlı yayınlanan ‘Tercih Rehberi’ programına konuk oldu. Moderatör Erkan Kol’un sorularını cevaplayan Sarıbıyık; şehrin ve üniversitenin imkânlarından +1 Uygulamalı Eğitim Modeli’ne, iş dünyasının ihtiyaçlarından uluslararasılaşmaya kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulundu.

Mezun olmadan para kazanıyorlar

SUBÜ’nün Ankara-İstanbul arasında önemli şehirlere yakın bir konumda bulunduğuna dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Sakarya, doğayla iç içe olan ve yaşanabilir şehirler arasında yer alan bir büyükşehir. Üniversite olarak şehirdeki bu güzellikleri de dikkate alarak yapılanmamızı sürdürüyoruz. Bütün birimlerimizde iş dünyası ile birlikte çalışıyoruz. Temel farkımız bütün birimlerimizde +1 Uygulamalı Eğitim Modeli ile öğrencilerimizi en az bir dönem tam zamanlı olarak iş dünyasına göndermemiz. Öğrencilerimiz mezun olmadan iş tecrübesine sahip oluyorlar. Mezun olduklarında ‘iş tecrübem var’ diyebilen mezunlar yetiştiriyoruz. İş yerine giden öğrencilerimizin sigortalarını biz karşılıyoruz. Fen ve mühendislik bölümlerindeki asgari ücretin yüzde 35’e kadar olan kısmında da Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekli olarak İŞKUR üzerinden ödemeler gerçekleştiriliyor. Yani öğrencilerimiz mezun olmadan para da kazanıyorlar. Öğrencilerimizin uygulama desteği kazanması için her türlü desteği sağlıyoruz” diye konuştu.

Yol gösterenler dikkate alınıyor

Yeni nesildeki öğrencilerin kendilerine nasihat eden değil yol gösteren insanları takip ettiklerini belirten Sarıbıyık, “Biz de bunu yapmaya çalışıyoruz. Hocalarımız her daim ulaşılabilir durumda. Laboratuvarlarımız her zaman açık. Öğrencilerimiz yaparak öğreniyor. Yaptığımız araştırmalarda iş dünyasının uygulama becerisine sahip ara elemanlara ihtiyacı olduğu çok açık. Bir işletmeye 5 mühendis lazımsa en az 50 tane onların alt birimlerinde çalışacak elemana ihtiyacı oluyor. Günümüzde genç kardeşlerimiz masa başı ve kolay iş isteyerek bir şeyi gözden kaçırıyorlar. Makine, elektronik, elektronik, mekatronik ve kaynak gibi teknik programlarda iş dünyası eleman sıkıntısı yaşıyor. Bunlar mezun olununca işe kolaylıkla girilebilecek programlar. Devam etmek isteyenler içinse dikey geçiş yolu her zaman açık. Her öğrenci kendi çapında başarılıdır. Önemli olan bu aşamada doğru tercihi yapabilmek. Şu anda aklı doğru kullanmanın zamanı. Öğrencilerimiz aklını doğru kullanan, ortak aklı önemseyen ve ortak aklı iyi çalıştıran kişiler olurlarsa başarılı olurlar” ifadelerini kullandı.

Hedef 2 bin 500 yabancı öğrenci

72 ülkeden bin 700 yabancı uyruklu öğrencileri olduğu bilgisini veren Sarıbıyık, “Bu akademik yıl bu sayıyı 2 bin 500’e çıkarmayı düşünüyoruz. Bir sınıfın içerisinde 10 ülkeden öğrenci olduğunu düşünün. Uluslararasılaşma uluslararası tanıdıklarla olur. Bizim öğrencilerimiz diğer ülkelerden öğrencilerle bunu sağlayabiliyorlar. Biz bu noktayı çok önemsiyoruz. Erasmus, Farabi ve Mevlana imkânları bakımından 100’ün üzerinde üniversiteyle anlaşmalarımız var. Bu doğrultuda yurtdışında +1 uygulamasını yapan öğrencilerimiz de var. Gönül coğrafyamızdaki insanlara karşı bir borcumuz olduğunu düşünüyoruz. Biz bu öğrencileri eğitip kendi ülkelerine göndererek hem kültür elçimiz hem ticaret elçimiz olarak yetiştirmeye çalışıyoruz. Modelimiz de buna olanak sağlıyor. Üniversitemizde öğrencilerin yüzü güler. Çünkü biz geleceğe ümitle bakmayı gösteriyoruz. Akademisyenlerimiz genç ve dinamik. Hocalarımıza da her zaman ‘öğrencilerimizi kendi çocuklarınızın nasıl yetişmesini istiyorsanız öyle yetiştirin’ diyoruz. Nezih ortam, güler yüzlü insanlar, mezun olduğunda ben ne olacağım kaygısından uzaklaşmış olmak en kıymetli şeyler.”  

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *