İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Eğitim Trakya Üniversitesinde “Mekânın Ve Zamanın İki Yakasında Hacı Bektaş Veli” Konuşuldu

Trakya Üniversitesinde “Mekânın Ve Zamanın İki Yakasında Hacı Bektaş Veli” Konuşuldu

75
GÖSTERİM
4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türk-İslam dünyasında önemli bir yeri olan ve etkileri günümüze kadar ulaşan Hacı Bektaş Veli’nin yaşamı ve hayat felsefesi, Trakya Üniversitesinde düzenlenen konferansta ele alındı.
 
Trakya Üniversitesinde “Mekânın ve Zamanın İki Yakasında Hacı Bektaş Veli” konferansı düzenlendi. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen konferansa Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Taşğın konuk oldu.

Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yüksel Topaloğlu’nun açılış konuşmasıyla başlayan konferansa Balkan Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. İbrahim Kelağaahmet, Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Şahin Kılıç, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Günşen, Edirne Cem Vakfı Şubesi Başkanı Akın Çetin ile çok sayıda akademisyen, öğrenci ve davetli katıldı.

Horasan’dan Rumeli’ye Dört Mekânda Var Olmak

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Kültürü Açısından Hacı Bektaş-ı Veli Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Taşğın, Hacı Bektaş Veli’nin Horasan’da doğduktan bir süre sonra Türkistan’a, Azerbaycan’a ve en nihayet Rumeli dâhil Anadolu’ya geldiğini ifade etti. Anadolu sahasındaki yerleşim ve faaliyetlerini belli bir aşamaya ulaştırdıktan sonra yetiştirdiği öğrencilerini Türk hâkimiyetinde bulunan yerlere gönderdiği ve irşat faaliyetlerini sürdürdüğü bilgisini paylaşan Prof. Dr. Ahmet Taşğın “Hacı Bektaş Veli’nin faaliyet gösterdiği dört mekân, bilindiği gibi siyasal, sosyal, kültürel ve benzeri yönleriyle birbirinden farklı özelliklere sahiptir. Ancak o, tüm farklılıklarına rağmen bu mekânların tamamında büyük saygı ile karşılanmış ve kabul görmüş, her gittiği yerde insanların gönüllerinde taht kurmuş, kısaca geniş kitlelere ulaşmıştır. Bu genişlik ve hüsnükabul kuşkusuz sebepsiz değildir.” ifadelerini kullandı.

Bu durumun çok temel dayanakları ve sebepleri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ahmet Taşğın, “En önemlilerinden biri, bu büyük zatın gittiği her bir mekânın kendine özgü farklılıklarını ve özelliklerini dikkate alması ve ona uygun bir strateji ile insanlarla ilişki kurmasıdır. Başka bir ifade ile gittiği her yerin dokusunu, yapısını, hassasiyetini dikkate almış ve buna göre insanlarla ilişki kurmuş, onlarla konuşmuş, onların meselelerine çözümler aramıştır. Her büyük zat gibi o da gittiği ve bulunduğu yerde aksayan ve eksik olan tarafları görmüş, bunları en uygun ve müspet şekillerde çözmeye gayret göstermiş ve çözmüştür.” dedi.

Testide, Küpte Ne Varsa Dışına O Sızar

Hacı Bektaş Veli’nin bir ilim denizi ve hikmet nehri olduğunu da dile getiren Prof. Dr. Ahmet Taşğın, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Testide, küpte ne varsa dışına o sızar. Hazret-i Hünkâr bir ilim denizi, bir nehir olduğuna göre o nehirde yüzen, o nehirde kulaç atan öğrencileri, halifeleri de nehrin tadını ve kokusunu yansıtmışlardır. Rumeli’de Seyyid Ali Sultan, Deniz Ali Baba, Ali Koç Baba, Sarı Saltuk Hazretleri ve daha pek çoğu Hacı Bektaş Veli’nin ilim, irfan denizinde yüzmüşler ve oradan aldıkları feyizle muhtelif mekânlarda onun adına var olmuşlar. Hacı Bektaş Veli ve onun halifeleri, bütün insanları Allah’ın kulu görmüş, onları asla ırkına, dinine, mezhebine, meşrebine göre ayırmamış, bilakis insan olarak görmüş ve hepsi ile hakkı, hakikati paylaşmıştır.”

İki saate yakın süren ve yoğun bir ilgi ile takip edilen program, katılımcıların katkı ve soruları ile sona erdi.
 
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *