‘Unutulmuş Düşünce ve Bilim Güneşlerimiz’ SAÜ’de konuşuldu

Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi (SASGEM) tarafından “Unutulmuş Düşünce ve Bilim Güneşlerimiz” başlıklı bir konferans düzenlendi.

SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda yapılan konferansa Medipol Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Zekai Şen konuşmacı olarak katıldı.

Tarih bilincinin yeterince oluşmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Şen, “Bir medeniyet kendi dinine ve kültürüne sahip çıkmadığı müddetçe hiçbir zaman bilimsel ilerleme kaydedemez. Başka medeniyetlerin yaptığı işlerle yetinmek zorunda kalır. Hatta bu işleri kendi üzerine mal eder” dedi.

İslamiyet’ten önceki diğer medeniyetlerin bilim insanlarının ve düşünürlerinin fikirlerinden ve yaptıklarından bahseden Prof. Dr. Şen, Kur’an’da her sorunun bilimsel bir açıklaması olduğunu, İslam’ın bilime ışık tutan bir din olarak indirildiğini söyledi. İslam’ın dünyada hızlı bir şekilde yayılmasının tarihsel, siyasal ve sosyal nedenlerini anlatan Prof. Dr. Şen, “Önceden Avrupa’da hür düşünce diye bir şey yoktu. Fakat Kuzey Afrika ve Mezopotamya’da, Müslümanların yoğun olduğu yerlerde hep hür düşünce vardı. Sonrasında bu düşünce İtalya’dan Sicilya’ya, Endülüslerden İspanya’ya, Fransa’ya ve hatta İngiltere’ye kadar tüm Avrupa ülkelerine yayıldı. O dönemlerde kuzeyde hiçbir düşüncenin ve yeniliğin olmamasının sebebi de Müslümanların güneyde yaşamasıdır. Güneye yakın olan Avrupa ülkelerine bu yenilikler zaten Müslümanlar sayesinde taşınmıştır” diye konuştu.

Buluşların mantık ve felsefe olmadan mümkün olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Şen, “Eğitimimizde felsefe yok. Mühendis oluyorsunuz, ama felsefe ve mantık bilmeden, bilgiyi sentezlemeden yeni bir şey üretmeniz mümkün değil. Üretseniz bile bu boş bir buluş olacaktır. Farabi, ‘Bilimler ikiye ayrılır. Biri ihtimaller üzerine olan belirsiz bilimler diğeri ise mutlak kesinliği olan bilimlerdir. Geometri, matematik, fizik bunlar belirsizdir. Bir şeyin bilimsel olabilmesi için mutlaka yanılma payının olması gerekir’ der. Ama ben öğrenciyken bize ‘ilim hep doğruyu söyler’ diye öğretildi. Fakat öyle değilmiş. İlim aslında olasılıklar üzerine kuruluymuş” şeklinde konuştu.

Her medeniyetin kendi ihtiyaçları doğrultusunda sorunlara çözüm aradığını belirten Prof. Dr. Şen, “Mısır’da geometrinin, Mezopotamya’da astronominin, Yunanistan’da felsefenin gelişmiş olmasını buna bağlıdır” ifadelerini kullandı.

Konferansın devamında ünlü İslam düşünürlerinden ve bilim adamlarından bahseden Prof. Dr. Şen, bunların insanlığa bıraktığı buluşlar ve eserlerden söz ederken, Batının İslam dünyasını taklit ettiğine dair örnekler verdi. Konferansın sonunda Prof. Dr. Şen’e hediyesi takdim edildi.