Yüzyıllardır Anadolu sürülerinde kurtların korkulu rüyası olan Akbaş cinsi köpekler, TİGEM’e bağlı Karacabey Tarım İşletme Müdürlüğü’nde yetiştirilerek genleri bozulmadan safkanlığını koruyor. Devlet eliyle üretimi yapılan akbaş köpeklerin eğitimi yarış atlarını aratmıyor. Kendilerine ait 70 metrelik parkurda sabah sporu yapan köpekler cüsseleri ve çeviklikleri ile dünyanın en iyi köpek ırkları arasında gösteriliyor. Hamilelik döneminde zayıflayan anneden ayrılan yavru köpeklerin haftada bir gün anne ve babalarıyla bir araya getirilmesiyle duygulu anlar yaşanıyor.
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne (TİGEM) bağlı Karacabey Tarım İşletme Müdürlüğü’nde genlerin korunması ve yurtdışına kaçışını önlemek için özel olarak beslenen akbaşlar, kangallara göre 5-10 santimetre daha küçük olsa da, daha faal olma özelliğini taşıyor. Kuzey Asya’dan Türklerle birlikte gelen akbaşlar, kangallarla aynı aileden geliyor. Genelde akbaşlar sürülerde ve büyük çiftliklerde, fabrikalarda ve villalarda tercih ediliyor.
TİGEM’ bağlı Karacabey Tarım İşletmesi Müdürlüğü Köpekçilik Tesisi Hayvan Besleme Teknikeri Seydi Vakkas Karaoğlan, akbaş cinsi köpekler hakkında bilgiler verdi. Kuzey Asya’dan akbaşların geldiğini dile getiren Karaoğlan, “Ankara, Eskişehir, Afyon Kütahya’ya da bulunur ama ağırlıklı Eskişehir Sivrihisardır. Bir bölümü de Van Gölü çevresine yerleşmiştir. Bu bölgelerde halkımız akbaşların korunmasına vesile olmuştur” dedi.
Geniş alanlarda bakılmalılar
1990’lara kadar bu köpeklere resmî kuruluş olarak pek el atılmadığını dile getiren Vakkas Karaoğlan, “Bu ırkların da yurt dışına kaçışını önlemek ve ırklarına sahip çıkılması için Karacabey TİGEM’de bu köpeklere beslenmeye başlandı. Karacabey TİGEM’de 1950 yıllarındaki merinos koyunlarının görüldüğü fotoğraflarda akbaşlar görülüyor. Bugüne kadar akbaş çoban köpekleri sürülerde görev yapmışlardır” diye konuştu.
Eskişehir Sivrihasar İlçe Tarım Müdürlüğü’nün kurduğu köpek derneğine katkıda bulunduklarını belirten Karaoğlan, “5 ana, 1 baba köpek verdik. Onlar da 2008’den beri sahip çıkarak üretimlerine devam ediyorlar. Gayemiz kendi ırkımızı sahip çıkılması” ifadelerini kullandı.
Kangallar gibi dar alanlı yerlerde akbaşların da beslenmeyeceğini kaydeden Karaoğlan, “Yaşama alanları kangallarda olduğu gibi dar çerçeveli yerlerde olmamalıdır. Bizim gayemiz safkan olarak sattığımız köpeklerin safkan olarak çoğalmasına vesile olmaktır. Bunların en iyi ortamda yaşaması ve gelişmesi için koyun sürüleri içinde olmaları lazım. Bekçilik işlerinde de kullanılabilir. Bunlar da kangallar gibi nerede yetişirlerse sahibine karşı bulunduğu ortamı koruyacaktır. Biz alıcılara geniş bahçeli yerlerde beslenmesini söylüyoruz” dedi.
97 kişi sıra bekliyor
Akbaşların satışlarının yapıldığını vurgulayan Karaoğlan, “Akbaşlarda da 97 civarında sırada bekleyen insanımız var. Bizim satışlarımız yıl içinde ortalama 80 adet oluyor. Sırası gelenleri arıyoruz. Biz onlara gün veriyoruz. Aşağı yukarı 1 yılda sıra geliyor. 1 yılı beklemek isteyenlere yardımcı oluyoruz. Akbaş yavrularında da 0-6 yaş arasında fiyat 2 bin TL artı KVD’dir. 6 aylık büyükler ise 3 bin lira. Kangallarda olduğu gibi şecere sistemimiz 1992’den beri devam ediyor. Sattığımız kişilere sertifikalı veriyoruz. Birinci derece akraba kesinlikle çift olarak vermiyoruz” şeklinde konuştu.
Akbaşların sertifikalarıyla dünyanın her yerine götürüleceğini anlatan Vakkas Karaoğlan, “Köpeğin anne baba adı ve soyları yazıyor. Aşıları yazıyor. Bu köpeklerde en çok görülen hastalık kanlı ishal ve gençlik hastalıklarıdır. Bunlara yakalanmadığı sürece sağlıklı olur. Bu görülen alanın tamamında ayda bir ve kaldıkları barınakta 15 günde bir ilaçlama yapılır. Köpeklerin doğumundan ölümüne kadar aşıları zamanında yapılır. Bu sertifikalar sayesinde köpeği her yere götürülebilirsiniz” dedi.
Akbaşların kangallara göre biraz daha hareketli olduğunu söyleyen Karaoğlan, “Kangal gündüz yatar ve gelenlere bakar. Gelenler zararsız ve tanıdıksa yatmaya devam eder. Akbaşlar tanıdık olsun olmasın, havlama yaparak sahibini uyarır. Kangalların gece yaptığını akbaşlar gece gündüz yapar. Kangallar akbaşlarla eşit şartlarda bakılırsa, kangallardan 5 santimetre daha küçük olurlar. Tabii bu bakımla ilgilidir. Akbaşlar kangalların birinci derece yakın akrabası olsa da farklı ırklardır” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *