İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Antik DNA çalışmaları geçmişe ışık tutuyor

Antik DNA çalışmaları geçmişe ışık tutuyor

İstanbul Aydın Üniversitesi, Türkiye’de ilk defa yürütülen antik DNA çalışmaları sırasında Kırım Hanı Hacı Giray Han türbesine defnedilmiş bulunan 18 kişiden 13’ünün kimliği saptandı.
İSTANBUL İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi işbirliğinde yürütülen antik DNA çalışmaları ile birlikte geçmişe ışık tutup geleceğe yön verebilen bilimsel veriler ortaya konulmaya devam ediliyor. 18 İSKELETİN 13’ÜNÜN KİMLİĞİ TESPİT EDİLDİ Ukraynalı arkeolog Aliye İbragimova’nın, Kırım Hanlarından Hacı Giray Han’ın türbesinde yürüttüğü çalışmalar esnasında, ortaya çıkan kemik parçalarının kimliklendirilmesi için İstanbul Aydın Üniversitesi’ne müracaat etmesiyle başlatılan çalışmalar sonucunda, Hacı Giray Han’ın oğulları ve torunları olmak üzere 18 farklı kişinin bulunulduğu iddia edilen türbede, kemik parçalarından şimdilik 13 kişinin kimliği saptandı. Yapılan analizler doğrultusunda türbedekilerden 2’sinin küçük çocuk, bir tanesinin 12-13 yaşlarında çocuk ve bir tanesinin de 15-16 yaşlarında ergenlik döneminde olan bireyler olduğu belirlendi. Bunların dışındakilerin ise yetişkinlere ait olduğu tespit edildi. Şekil yapısı düzgün olmayan ve toz haline gelen iskeletlerin de araştırılması bittiği takdirde, kimliği tespit edilenlerin sayısının artması bekleniyor. “MİTOKONDRİYAL DNA’YI KULLANIYORUZ” Bu çalışmaları kazılardan çıkan örneklerle genişleteceklerini vurgulayan İAÜ Genel Cerrahi, Adli Antropoloji ve Kriminalistik Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Görgülü, çalışmalar neticesinde yurtdışına herhangi bir envanter göndermeye gerek duyulmadan, tümüyle yerli birikim ve olanaklarla bütün analizlerin yapılabileceğini söyledi. Yapılan DNA çalışmalarıyla elde edilen bilgileri de değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Görgülü, “Bu çalışmalar dünyada yeni yapılmaya başlanan araştırmalar. Yurt dışında bu çalışmalar 'High Science' yani ‘yüksek bilim’ olarak adlandırılıyor. DNA analizinde Mitokondriyal DNA'yı kullanarak bu insanların anne soylarının nereden geldiğini, saç ve göz renklerini, genetik olarak iz bırakmış bir hastalık yaşayıp yaşamadıklarını saptayabiliyor ve genetik yolculuğunu ortaya çıkarabiliyoruz. Bu bireylerin nereden geldiğini ve 200 yıllık bir tarihi göç sürecini dahi ortaya koyabiliyoruz.” dedi. 150 BİN YILLIK İSKELETLER BİLE İNCELENEBİLECEK Türkiye’de konu hakkındaki birikimin 10-15 bin yıllık iskeletlerde çalışılabilecek seviyeye geldiğini, dünya genelinde yapılan literatür çalışmalarında ise 150 bin yıla kadar eski iskeletlerden DNA elde edilebilme ihtimalinden söz edildiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Görgülü, ”Örneğin Denisova insanı olarak adlandırılan insan türüne ait olduğu düşünülen 78 bin yıllık bir diş parçası bulundu. Bu parçada DNA izolasyonu yapılarak bunun bir genç kız olduğu ortaya çıkarıldı. Çok daha geriye doğru gidilebiliyor fakat bizler daha yakın tarihli, en fazla 3 bin yıllık çalışmalar yapıyoruz. Çalışmaları ülkemizde bulunan 10-15 bin yıllık iskeletlerle genişletmeyi hedefliyoruz. Biz bu donanıma, bilgi birikimine ve ekibe sahibiz. Bu çalışma ülkemizde yeni bir çalışma. Sadece biz yapmıyoruz ancak biz yeni şeyler başlatmaya çalışıyoruz.” diye konuştu.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *