Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Vodafone iş birliğinde düzenlenen "Türkiye Teknoloji Buluşmaları" programı yapıldı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da katıldığı programda iş dünyasının dijitalleşme sürecine geçmeleri ve teknolojiyi kullanarak pazarda önemli yere sahip olmaları gerektiği belirtildi. KOBİ’lerin, iş yapma şekilleri ve rekabet koşullarının dijitalleşmeyle değişen yeni dünyaya ayak uydurmalarını sağlamak amacıyla, TOBB’un himayesinde düzenlenen "Türkiye Teknoloji Buluşmaları"nın bu yılki dördüncü durağı Balıkesir oldu. Avlu Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Teknoloji Buluşmalarında KOBİ’lere ve girişimcilere e-ticaret, e-ihracat ve dijital dönüşüm hakkında bilgilendirmeler yapıldı.
Balıkesir Ticaret Odası Başkanı Rahmi Kula ise dijital dönüşümün firmalar için önemli bir yer tuttuğunu kaydederek, “Dünyada dijital dönüşümle birlikte e-ticaret hacmi giderek büyümektedir. Bildiğimiz anlamda ticaret artık yerini hızla e-ticarete ve e-ihracata bırakmaktadır. Bizlerinde iş dünyası olarak bu gelişmelerin dışında kalmamız düşünülemez. Bizler Balıkesir ili oda ve borsaları olarak üyelerimizin e-ticaret hakkında bilgilerinin artırılmasın gerekliliğinden yola çıkarak 2018 yılı yaz ayından itibaren e-ticaret eğitimleri serisini başlatmış bulunmaktayız. İlimizin bu anlamda potansiyelini tespit etmeye ve geliştirmeye yönelik çalışmalar kapsamında TOBB e-ticaret Konseyi ile ortaklaşa olarak dijital yolculuk projesi kapsamında e-ticaret eğitimlerini gerçekleştirdik. Bu eğitimlerde üyelerimize tüm e-ticaret ve e-ihracat süreçlerini kapsayacak şekilde ürün tanıtımının yapılması, ürün satışı ve tahsilat yöntemleri konularını da içeren detaylı eğitimler verildi. Daha sonra Türkiye’nin önemli e-ticaret siteleriyle iş birlikleri oluşturarak bu platformların tecrübelerini üyelerimize aktarılmasına yönelik eğitimlerimiz devam etti. Bizler bu eğitimler ile giderek dijitalleşen dünyada üyelerine farklı bakış açılarından e-ticaret bilincini kazandırmayı ve üyelerinin iş hacimlerini artırmalarına katkı sağlamayı hedefliyoruz” dedi.
"Birlikte rahmet ve bereket vardır”
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da konuşmasında Balıkesir’in Türkiye için önemine değindi. Hisarcıklıoğlu, “Balıkesir’deki birlik ve beraberlik için sizleri kutluyorum. Kalpleri Balıkesir için atan herkes burada. Balıkesir her şeyiyle şanslı. Bizim kültürümüzde aslında çok güzel bir söz var:’ Birlikte rahmet ve bereket, ayrılıkta azap vardır’ diye. İşte bugün Balıkesir’de birlik ve beraberlik var, inşallah bunun bereketini de Balıkesir ile beraber hep beraber göreceğiz. Türkiye Teknoloji Buluşmaları tüm Türkiye’ye yayıldı, çok benimsendi ve başarılı oldu. Biz de TOBB olarak bu çalışmalara sonuna kadar destek vermeye devam edeceğiz. Bu Türkiye’nin hayrına çünkü. Türkiye’de bu son dönemde teknolojiye yönelik, kamu desteklerinde ciddi artış sağlandı. Teknoparkların, Ar-Ge merkezlerinin sayısı arttı. KOSGEB, özel sektöre ve girişimcilere yönelik pek çok yeni programı hayata geçirdi. İşte tüm bunların mimari Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank’tır. Sanayicimizin ve girişimcimizin her zaman yanında olan Sayın Bakanımıza şahsım ve camiam adına teşekkürlerimi sunuyorum. Zor işleri takdir etmesini bileceğiz. Türkiye Teknoloji Buluşmalarında ikinci defa Balıkesir’deyiz. Çünkü Balıkesir’in potansiyelini biliyoruz ve görüyoruz. Bir defa Allah size müthiş bir coğrafya vermiş. Verimli arazileriniz var, deniziniz, ormanınız, tarım, ticaret, sanayi, turizm var, hepsi Balıkesir’de. Yok yok sizde. Eksik bir şey var mı desem Allah her şeyi vermiş. Alt yapı, havaalanı, liman, demiryolu mevcut. Tüm bunların hakkını veren, çalışkan, üretken insanlara da sahip Balıkesir’imiz. Dolayısıyla Balıkesir hakikatten çok farklı bir konumda, adeta ülkemizin göz bebeğidir. İşte tüm bu sebeplerden dolayı yeniden Balıkesir’e geldik. Burada önemli başarılara imza atmış pek çok değerli isim ve girişimcileri de görmekteyim. Hepsine Balıkesir’e geldikleri için teşekkür ediyorum. Hem böyle kıymetli isimlerle bir arada bulunmak, hem de dijital ekonomi alanında çok sayıda genç müteşebbisin ülkemizden çıktığını görmek benim için ayrı bir mutluluk vesilesi” diye konuştu.
"Ülke olarak milyar dolarlık şirket çıkaramadık"
Dijital teknolojinin sanayi devrimini kaçırmış ülkeler için önemli bir fırsat olduğuna dikkat çeken TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Dijital teknoloji bizim gibi sanayi devrimini kaçırmış ülkeler yeni fırsatlar sunmaktadır. Önümüzdekilere yetişmek için müthiş bir fırsatımız var. Eskiden dünyanın en büyük şirketleri finans, enerji, demir-çelik veya otomotivden çıkardı. 50-60 yıllık bunların mazileri olurdu. Bugünün en büyük şirketlerin tamamına yakını teknoloji alanındadır. Mazileri de en fazla 5-10 seneye dayanıyor. Hepsi genç firmalar ve hepsi de o 50-60 yıllık firmaların yerini almaktadır. Eskiden milyar dolarlık şirket çıkarmak dünyada birkaç ülkenin tekelindeydi. İnternet ve dijital dünya bunu da tamamıyla değiştirdi. Bakın şu anda dünyada küresel çapta 326 adet unicon var, yani değeri 1 milyar doları aşan firmalar var. Bunların içinde baktığımız zaman eskiden nasıl birkaç ülkenin tekelindeyse, şimdi milyar dolarlık şirketler arasında Nijeryalı, Kolombiyalı, Estonyalı, Portekizli, Arjantinli var ama biz Türkiye’den üzülerek şunu ifade edeyim ki hiç milyar dolarlık şirket çıkaramadık. Zira biz işin ununda değil ünündeyiz. İnterneti millet olarak kullanırken dedikodu, birbirimize hakaret, laf yetiştirmek için kullanıyoruz. Ama dijital dönüşüm kaçınılmaz. Hayatımıza iyi mi, kötü mü gelecek henüz biz bunu bilmiyoruz, ama geleceği de kesin. Eskiden tarihi İpek Yolu ve Baharat Yolu vardı. Bunları kullananlar, ticaret yapanlar zenginleşirdi. İpek Yolu üzerinde uluslararası iş yapanlar zenginleşirdi. Bu devrin ticaret yolu da internettir. Her evin, her iş yerinin içinden geçmektedir. Balıkesir’in bir ilçesinden Avusturalya’nın bir tuşlamayla ne istiyorsan bir ilçesine satabiliyorsun. Ne bir aracı, ne bir distribütör bulmana da gerek yok. 5 milyar insan, 25 trilyon dolarlık Pazar, hepsi ekranın ucunda. Bu müthiş bir fırsattır. Normalde bir ürününüz varsa, bunu satmak için Avusturalya’nın içlerine doğru gitme şansınız yoktur. Ama internet bize müthiş bir fırsat sunuyor. Dünyanın öbür ucuna Balıkesir’in bir köyünde ürettiğiniz ürünü satabilme şansı var. Biz ülke olarak sanayi devrimini ıskaladık. Bunun sıkıntısını da yıllardır çektik: Bizim neslimiz maça hep geride başladı. Şimdi değerli genç kardeşlerim sizin önünüzde müthiş bir fırsat var. Bu internet devrimini sizlerle beraber ülke olarak, hep beraber yakalamamız lazım” ifadelerini kullandı.
"TOBB Üniversitesinde yapay zeka mühendisliği açıldı"
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu kurdukları üniversitede yapay zeka mühendisliği bölümünü açtıklarını da kaybederek, “Bilgisayarlar veya robotlar gelecek tüm işleri alacak şeklinde ahir zaman hurafelerini bir tarafa bırakmamız lazım. Bakın 10 yıl önce sosyal medya diye bir olay yoktu. Şimdi binlerce etrafımızda sosyal medya uzmanı var. Öte yandan e-ticaret sayesinde artık öyle tuğla, çimentoyla yapılmış mağazalara ihtiyaç eskiye göre çok daha az. Ama tuğladan ve çimentodan yapılmış, geniş, lojistik merkezleri zinciri kurmaya, tüm bunları organize edecek yapay zeka uzmanlarına, siber güvenlik uzmanlarına ihtiyaç var. İşte gelişme böyle oluyor. Demek ki dünden kalanı düne bırakmak ve ileriye bakmak lazımdır. Firmalarımıza, buradaki tehditleri ve fırsatları doğru aktarmalıyız. Mesela geleneksel bir sektör olan emlak işinde bir girişimci mekanların görüntülerini çekip, sanal gerçeklik gözlüğü ile pazarlar hale geldi ve satışları da hızla artıyor. Kazanan nasıl kazanıyor? Sadece internet üzerinden yaptığıyla değil, teknolojiyi her alanda kullanarak kazanıyor. Tedarikte, üretimde, satışta, ürün takibinde teknoloji kullanılıyor. İşini yaparken teknolojiyi kullanan şirket rakiplerine göre farklılaşıyor, öne çıkıyor. İşte bu nedenle Türkiye’de bir ilke daha imza attık. TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesinde Türkiye’de bir ilk olarak yapay zeka mühendisliği bölümünü kurduk. Gençlerimizi dijital dünyaya hazırlayacağız. Ayrıca küresel bir teknoloji şirketiyle birlikte İstanbul’da yeni bir girişimcilik merkezi kuruyoruz. Bu merkezde de Türk girişimcilerimizi dünyaya açacağız” dedi.
“Biz üretip satıyoruz onlar kazanıyor”
Konuşmasına üreticilerin ürünlerini aracısız satmaları konusunda e-ticaretin önemli olduğuna vurgu yaparak tamamlayan Hisarcıklıoğlu, “Son olarak bir konuyu daha vurgulayacağım. Artık dünyada iş yapma biçimi değişti. Eskiden başkası ne yapıyorsa sen de onu yap dönemi vardı. Farklılaşmanın en iyi yolu artık bugün teknolojiyi kullanmaktır. Yunus Emre aslında çok güzel söylüyor: ‘Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım’ diyor. Ben de diyorum ki; dün dünde kaldı cancağızım bugün yeni şeyler yapmak lazım. Her gün sabah iş yerimizin kapısını açarken yeni ne yapabiliriz, rakiplerin önüne nasıl geçebiliriz diye buna bakıyor olmak lazım. Emeğin karşılığını almanın en iyi yolu da budur. Bakın Türkiye’nin kıyafet, züccaciye, mücevher gibi tüketici ürünleri ihracatı 2018 yılında 39 milyar dolar oldu. Avrupalısı, Amerikalısı Türkiye’de üretilen gömleği giyiyor, mücevheri alıyor, tencereyi kullanıyor. Ama oralarda bu ürünleri biz aracılarla satıyoruz. Biz ürünümüzü 100 liraya veriyoruz, onlar 150 liraya satıyorlar. Malı üreten biz, satan biz, kazanan yurt dışındaki aracılar. İşte e-ihracatla birlikte aracıyı devre dışı bırakıp, son tüketiciye kadar malınızı satabilirsiniz. Böylece daha çok kazanırsınız, fırsat çok büyük. 2018 yılında e-ihracatımız 500 milyon lira civarındaydı. Ama bunun 50-100 katı potansiyelimiz var. Sizler bu fırsatı kaçırmamanız lazım. Hayat artık dijital dünyada, iz de artık hepimiz orada olmak zorundayız. Daha fazla tüketiciye ulaşmak istiyorsak çözümü buradadır. Daha verimli çalışmak istiyorsak çözümü buradadır. İşte yenilik, farklılık yapmak istiyorsanız çözümü buradadır. Balıkesirli şirketleri teknolojiyle daha fazla buluşturduğumuzda bu şehir Türkiye’yi değil, dünyayı doyuran şehir olmaya aday. Ben Balıkesir’in Türkiye’nin öncü şehirlerinden biri olacağına inanıyorum” diye konuştu.
"Evrilmeyen devrilir”
Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz da teknolojiye ayak uyduramayan şirketlerin yok olmaya mahkum olduklarını kaydederek, “Evrilmeyen, devrilir. Yani zamanın şartlarına uyum sağlamayan herkesin ortada kalmadığını görüyoruz. Bir Ar-Ge çalışması, bir İnnovasyon ve tasarım çalışması yapmadan ne kadar iyi üretirseniz üretin evrilmeyen devrilir noktasına gelmeniz çok hızlı olur. O nedenle geleneksel üretim modelleri çok iyidir, üretmek güzeldir ama bunu satamadıktan sonra, rekabete ayak uyduramadıktan sonra çok hızlı her şeyinizi kaybedebilirsiniz. Çünkü değişim hızı eskiye nazaran çok fazla. Geçen seneyle bu sene arasında; 2004 ile 2009 arasında olandan kat kat fazla değişim oldu. Altı ayda çok şey değişiyor. O nedenle üreticilerimizin dikkatli olmasını ve mutlaka Ar-Ge’ye, tasarıma ve kendi alanlarında innovasyona ve pazarlamaya, yatırım yapmalarını tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.
"Farklı ve zorlayıcı bir dönemden geçiyoruz"
TOBB Türkiye Teknoloji Buluşmaları programında en son olarak konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise "TOBB tarafından sahiplenilen bu inisiyatif önemli bir boşluğu dolduruyor. Bugüne kadar 31 ilde 69 Teknoloji Buluşması gerçekleştirilmiş. 100 bine yakın KOBİ’ye ulaşılmış. Hem dijitalleşmeye ihtiyacı olan, hem de bu hizmeti sunan KOBİ’leri bir araya getirerek farkındalığı artırmanız, çözüm-odaklı yaklaşımınız gerçekten önemli. Bu işin sponsorluğunu yapan firmalara da ayrıca teşekkür etmek istiyorum, takım ruhunun güzel bir örneğini sergiliyorsunuz. Herkesin emin olduğu gerçek şu: farklı ve zorlayıcı bir küresel konjonktürden geçiyoruz. Pek çok ülkede büyüme oranlarına ilişkin tahminler aşağı yönlü revize ediliyor. Anlamlı bir istatistik paylaşmak istiyorum: Küresel ekonomi son 8 yılda ortalama yüzde 3,8 büyüdü. Önümüzdeki 5 senenin ön görüsüyse yüzde 3,5; ki muhtemelen daha da aşağı inecek. Bir taraftan petrol fiyatları yükseliyor; diğer taraftan ticaret savaşları ve BREXİT konusundaki belirsizlikler öngörülebilirliği azaltıyor. Tabii tüm bunlar yaşanırken İşin bir başka boyutu da teknolojide yaşanan hızlı değişim ve dönüşüm. Bunun etkilerini de üretimde ve tüketimde gayet net bir biçimde görüyoruz. Dolayısıyla hedeflerimizi somut bir şekilde belirlemek önem kazanıyor. Risklerin farkında olarak, fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek durumundayız. Kendimize yeni fırsatlar, yeni çıkışlar oluşturmak zorundayız. İşte Milli Teknoloji Hamlemiz bu ruhu esas alıyor. Sanayinin tüm alt sektörlerinde yerli ve milli kaynaklarımızdan en iyi şekilde faydalanıp, teknoloji öncülüğünde ilerlemeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki seçimsiz dönem, hedeflerimizi gerçekleştirmek adına benzersiz bir imkân sunuyor. Bu dönem ekonomik atılım ve reform dönemi olacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı perspektifinden baktığımızda; yerlileştirme politikalarından, teşvik sisteminin revizesine; dijitalleşmeden bölgesel kalkınmaya varana dek pek çok alanda somut yol haritalarımız ve atacağımız adımlar var. Biz üretimin hamisi bir bakanlığız, attığımız ve atacağımız her adımda sanayicimizin üzerindeki yükleri azaltmanın ve yatırım iklimini en üst seviyelere getirmenin gayreti içerisinde olacağız" dedi.
“Dijital yol haritasını açıkladık”
Dijital teknolojinin önemine dikkat çeken Bakan Varank, "Dijitalleşmeye uyum sağlamak ve dijital dönüşümü yapısal temellerimize uygun bir şekilde başarmak günümüz dünyasında rekabet üstünlüğü kazanmak için artık kaçınılmaz. Bakanlıkça bu alanda attığımız adımlar var. Burada somut birkaç politikamıza değinmek istiyorum. Biliyorsunuz geçen sene Dijital Türkiye Yol Haritasını açıkladık. Detaylarına değinmeyeceğim, ama bu harita genel yaklaşımı göstermesi açısından dikkate değer. Kendimizi elbette sadece bu metinle sınırlamayacağız. Önümüzdeki dönemde somut, proje bazlı ilerlemenin, hem sürecin yönetimi hem de oluşan etkiyi ölçme açısından daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Yine TOBB ve diğer iş dünyası kuruluşlarının yer aldığı Dijital Dönüşüm Platformunun da proje bazlı çalışmasında yarar var. Bu işin liderliğini Bakanlık olarak sürdürmeye devam edeceğiz. İş dünyası kuruluşlarımızın proje önerilerini de, bu projelerin fizibilitesi ve üreteceği katma değerin etkisi açısından tartışmak istiyoruz. Az laf, çok iş ilkesiyle yol almanın derdindeyiz. Tabii başarılı bir dijitalleşme için iyi eğitilmiş iş gücüne ihtiyaç var. Geçtiğimiz sene İŞKUR’la bir protokol imzaladık. Böylece dijitalleşme alanında mesleki eğitim kursları ve iş başı eğitim programlarının düzenlenmesini; dijitalleşmeyle kaybolacak mesleklerde çalışanlara farklı beceri ve yetkinliklerin kazandırılmasını hedefliyoruz. Kalkınma Ajanslarımız, bu sene Milli Eğitim Bakanlığıyla işbirliği içinde mesleki ve teknik eğitimin iyileştirilmesine yönelik faaliyetler düzenleyecek. Bu kapsamda; usta-çırak buluşmaları, sanayici-mezun buluşmaları, liderler programı ve meslek lisesi eşleştirme faaliyetleri gibi projelerimiz olacak. Ajanslarımız; KOBİ’lerin ve yeni girişimlerin e-ticarete yönlendirilmesi için eğitim destekleri sunmaya devam edecek. Yeni dönemde diğer paydaşlarla birlikte KOBİ’lerde e-ticaret altyapılarının kurulmasına yönelik destek mekanizması geliştirme çalışmalarımız var. Verimlilik ve dijital dönüşüm alanında attığımız en somut adımlardan birisi de Model Fabrikalar. İlkini geçen sene sonunda Ankara’da, ikincisini geçtiğimiz Mart’ta Bursa’da açtığımız Model Fabrikalarımızın sayısını 2020’ye kadar yediye çıkarmayı planlıyoruz. Sanayicimiz ve teknik personelimiz bu model fabrikalarda; uygulamalı verimlilik ve dijital dönüşüm eğitimi alıyor. Daha sonra bu işletmelere dijital dönüşümü gerçekleştirmeleri için danışmanlık hizmeti de verilebiliyor. Model Fabrikalar sadece kuruldukları illere değil çevre illere de hizmet verecek şekilde planlandı. Dolayısıyla komşunuz Bursa’daki fabrika, Balıkesir sanayisine eğitim ve uygulamalı danışmanlık programlarıyla hizmete hazır. Bundan en iyi şekilde faydalanmak size rekabet üstünlüğü ve verimlilik artışları olarak geri dönecek” diye konuştu.
“Her türlü desteğimiz devam edecek”
KOBİ’le dijital dönüşümde ihtiyaç duyabilecekleri personel, makine-teçhizat, yazılım, eğitim, danışmanlık, hizmet alımı ve belgelendirme gibi unsurlarda desteklerini sürdüreceklerini belirten Bakan Varank, "TÜBİTAK Ar-Ge ve yenilik destekleri kapsamında 12 senede bilişim sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lere 6 milyar liraya yakın destek vererek, 5 binin üzerinde projeyi teşvik ettik. Firmaların dijital dönüşümüne hizmet eden kritik teknolojileri açtığımız çağrılarla destekliyoruz. Bu amaçla TÜBİTAK 137 hedef odaklı çağrı açtı. En fazla desteklediğimiz ilk 5 alan; sensörler, haberleşme sistemleri, yapay zeka, robotik ve veri yapıları oldu. TÜBİTAK önümüzdeki dönemde tedarikçi firmaların yetkinliklerinin geliştirilmesi ve yerli teknolojilerin geliştirilmesi amacıyla hedef odaklı çağrılara devam edecek. Bu kapsamda; otonom robotlar, kablosuz veri ağları, yapay zeka temelli robotlar, akıllı şehir sistemlerine yönelik nesnelerin interneti uygulamaları, siber fiziksel sistemlerin modelleme ve simülasyonu, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik uygulamaları ve giyilebilir teknolojiler gibi başlıklarda çağrılara çıkmayı planlıyoruz. Tabii burada KOSGEB’ten de bahsetmemiz gerekiyor. KOSGEB KOBİ’lerin dijital dönüşümlerini teşvik etmek için; Teknoyatırım, Stratejik Ürün, ’Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama’, KOBİ-Gel, Uluslararası Kuluçka Merkezi ve Hızlandırıcı Destek Programlarını yürütüyor. Bu programlarla da; KOBİ’lerimizin, dijital dönüşüm sürecinde ihtiyaçları olan teknolojik altyapı yatırımlarını ve Ar-Ge faaliyetlerini destekliyoruz. Yine KOBİ’lerimize dijital dönüşümde ihtiyaç duyabilecekleri personel, makine-teçhizat, yazılım, eğitim, danışmanlık, hizmet alımı ve belgelendirme gibi giderleri için destekler sunuyoruz. Sizler de takip etmişsinizdir. 4 Mart’ta KOBİ-GEL programı kapsamında imalat sanayinde dijitalleşme çağrısına çıkmıştık. Bu çağrımız hem dijital teknolojileri geliştiren hem de üretimini dijitalleştirmek isteyen KOBİ’lere yönelikti. Destek miktarı 300 bin lirası hibe olmak üzere, işletme başına 1 milyon liraya kadar çıkıyordu. Çağrıyı açtığımızda açık kaynak kodlu yazılımları içeren proje başvurularına öncelik vereceğimizi de belirtmiştik. Çağrıyı 2 Mayıs’ta kapattık. Başvuru sonuçları hakkında bir kaç bilgiyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bin 742 proje başvurusuyla beklentilerimizin üzerinde bir rakamla karşılaştık. Bu durum; dijitalleşmeye ilişkin farkındalığı göstermesi açısından oldukça sevindirici. Başvuruların yüzde 13’ü akıllı dijital teknolojileri geliştiren KOBİ’lere, yüzde 87’si bu teknolojileri kullanmak isteyen KOBİ’lere aittir. Bu sonuç bizim için anlamlı, çünkü yüzde 13’lük başvuru ’teknoloji geliştirme’ konusuna daha fazla odaklanmamız gerektiğini de gösteriyor. Balıkesir’den 10 KOBİ başvurmuş, bunların hepsi de dijital teknolojiyi kullanmak için proje önermişler. Önümüzdeki süreçte proje dokümanları detaylı bir şekilde değerlendirilecek. Kazananları inşallah Ağustos ayında ilan etmeyi planlıyoruz. Kısaca önceliklerimize, attığımız adımlara değinmeye çalıştım. Ben bu süreci iyi bir maraton koşucusu olmaya benzetiyorum. Yüksek konsantrasyon, adanmışlık, düzenli antrenman, güçlü bir fiziki ve ruhsal altyapıyla bitiremeyeceğiniz maraton yok. İşte biz de Türk sanayisinin geleceğin dünyasında var olabilmesi için ihtiyaç duyduğu dijital dönüşümü gerçekleştirmek adına bütün hamle ve reformları kararlılıkla hayata geçireceğiz. Bu süreç boyunca da TOBB’la ve diğer iş dünyası kuruluşlarıyla birlikte hareket etmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *