BALIKESİR - Balıkesir Üniversitesi Patent çalışmasının zeytin endüstrisinde; zeytin tatlandırma süresinin kısaltılması, maliyetin azaltılması ve natürel tatlandırmayla yarışacak kaliteli zeytin üretiminin gerçekleştirilmesi olmak üzere üç önemli katkıyı sunması hedefleniyor. Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim Özdemir, patenti geliştiren akademisyenleri başarılarından dolayı kutlayıp, üniversite senato toplantısında teşekkür belgesi takdim etti. Prof. Dr. Kerim Özdemir, ilk patent olması dolayısıyla heyecan duyduğunu ve bu başarıyı çok önemsediğini belirtirken; patent yolunun açıldığını, bu olayın başkalarına da önderlik edeceğini, Teknokent’in de faaliyete geçmesiyle patent başvuru ve sayılarının artarak süreceğini ifade etti. Patent hakkında bilgiler veren Prof. Dr. Feray Köçkar, çalışmanın “Zeytin Beta-Glukosidazın Nanoparçacıklara İmmobilizasyonu ve Sofralık Zeytin Üretiminde Uygulamaları” isimli 110O778 kodlu TÜBİTAK projesinin bir çıktısı olduğunu belirtti. İlgili çalışmaların, 2011’den itibaren Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü ve Fizik Bölümü Laboratuvarlarında gerçekleştirildiğini söyleyen Köçkar; Moleküler Biyoloji, Gıda Teknolojisi ve Nanoteknoloji alanlarını kapsayan disiplinler arası bir çalışma niteliği taşıyan patentin, zeytin endüstrisine; zeytin tatlandırma süresini kısaltması, maliyetin azaltılması ve natürel tatlandırmayla yarışacak kaliteli zeytin üretimi olmak üzere üç önemli katkısı bulunacağını vurguladı. Endüstriyel boyutta zeytin tatlandırılmasına yönelik bazı problemlerin varlığından yola çıkarak geliştirilen nanoteknolojik yöntemin, zeytin tatlandırılma süresini oldukça kısalttığına değinen Köçkar, “Beta glukozidazın süperparamanyetik nanoparçacıklara immobilizasyonu, beta glukozidazın basit bir mıknatıs kullanılarak ortamdan kolay uzaklaştırılması, maliyeti oldukça düşürmektedir. Patentin ticarileşmesi ve ülke ekonomisine sunulması asıl hedefimizdir. Geliştirilen yöntemin, beta glukozidazın kullanıldığı gıda endüstrisinin diğer alanlarında uygulanma imkanı oluşacaktır. Özellikle natürel zeytin üretiminde kullanılacak yöntemin Güney Marmara zeytincilik sektörüne çok önemli bir katkıda bulunağını düşünüyoruz. Çalışmanın, moleküler biyoloji uygulama aşamalarında katkıları bulunan Yrd. Doç. Dr. Sümeyye Aydoğan Türkoğlu, Uzman Biyolog Serhad Onat ve Uzman Biyolog Mihrap Yaşar Kaya’ya teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Prof. Dr. Hakan Köçkar da “TÜBİTAK projesinde ve patentte kullanılan süperparamanyetik demir oksit nanoparçacıkların boyutları 10 nanometre civarındadır, yani bir metrenin milyarda biridir. Nanoteknoloji alanında yapılan çalışmada, nanoparçacıklar zeytinin tatlandırılmasında kullanılmıştır. Oluşturulan bir manyetik alan vasıtasıyla, geri kazanımı yapılan nanoparçacıkların defalarca kullanımı söz konusudur. Ayrıca, çalışmada kullanılan nanoparçacıkların vücuda hiçbir zararlı etkisi bulunmamaktadır. Fizik Bölümünde gerçekleştirilen çalışmanın bu ayağında birlikte çalıştığımız Doç. Dr. Öznur Karaağaç’a teşekkür ederim” dedi. Yrd. Doç. Dr. Elif Savaş ise doktora uzmanlık çalışmasını zeytin ve fermantasyon teknolojileri alanında yapmış olduğunu belirterek sofralık zeytin üretiminde başlıca zorluklardan birisi olan acılık giderme işlemi için yeni ve insan sağlığına zarar vermeyen prosesin geliştirilmesinin önemli olduğunu ifade etti. Savaş; “Doğal yöntemler, uzun ve zahmetli prosesler ile gerçekleşebilmekte ama sektörde zaman ve maliyet dezavantajı anlamına gelmektedir. Acılık giderme amacıyla kullanılan kimyasalların zeytinin besin değeri ve sağlık avantajını ortadan kaldırdığını ayrıca duyusal yönden de olumsuz etkilediğini biliyoruz. Bu çalışmalar ışığında zeytinin yapısında doğal olarak bulunan beta glukozidaz enziminin acılık giderme etkisi bulunduğu ve bunun konsantre edilerek kullanıldığında besinsel ve sağlık yönünden olumlu katkı sağladığını belirledik. Enzimin aktivitesini kaybetmeden konsantre formunda tekrar kullanılabilirlik özelliği kazandırmak amacıyla, Prof. Dr. Hakan Köçkar ve ekibinin sentezledikleri süperparamanyetik demir oksit nanoparçacıklar ile enzim tekrar kullanılabilir hale getirilmiştir. Prof. Dr. Feray Köçkar ile bu süperparamanyetik nanoparçacıklara immobilizasyon ile enzimin bağlanarak zeytin acılık giderme işlemleri için tekrar tekrar kullanılabilir hale gelmesini sağlandı. Yaptığımız çalışmalar sırasında proje raporlarında ‘Patent değeri taşımaktadır’ ibaresi çok heyecan uyandırdı. Çünkü her bilim adamının yaptığı çalışmaların ulusal ve uluslararası bağımsız kuruluşlarca tescillenmesi ve insan faydasına sunulması en büyük hayalidir. Bu hayalimizi gerçekleştirmek anlamında başvurumuzu yaptık ve mutlu sonuca ulaştık” ifadelerini kullandı. Patente imza atan akademisyenler, bundan sonraki hedeflerini; sürdürülebilirlik, fabrika ölçeğinde denenmesi ve ticarileştirme adımları olarak belirlerken, sanayinin ihtiyaç duyduğu olumlu faydalı model ya da patent çalışmaları desteklendikçe yeni çalışmalara hız kazandıracaklarını sözlerine ekledi.Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümünden Prof. Dr. Feray Köçkar, Fizik Bölümünden Prof. Dr. Hakan Köçkar ile Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Elif Savaş’ın birlikte gerçekleştirdiği “Beta Glikozidaz Enziminin Süperparamanyetik Nanoparçaçıklara İmmobilizasyonu” konulu çalışma, Türk Patent Enstitüsünce 2016 yılı sonunda patent almaya hak kazandı.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *