Türkiye Konferans Tercümanları Derneği (TKTD), kuruluşunun 50. yılı vesilesiyle hazırlattığı "Bu Kulaklar Neler Duydu: Türkiye’de Konferans Çevirmenliğinin 50 Yılı’’ adlı kitabını basına tanıttı. Kitapta Türkiye Cumhuriyeti madeni parasının belirlenmesi sürecindeki hatırasıyla yer alan konferans çevirmeni Ebru Kanık, yaşadığı ilginç anlarını anlattı.
Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen tanıtım toplantısına Türkiye Konferans Tercümanları Derneği Başkanı Bahar Çotur, TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Aydın Uğur, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu’nun Başkanı Büyükelçi Christian Berger ve "Bu Kulaklar Neler Duydu: Türkiye’de Konferans Çevirmenliğinin 50 Yılı’’ kitabının yazarı Somnur Vardar’ın yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Hazırladıkları kitabın Türkiye’nin 50 yıllık tarihine ışık tutacağını belirten TKTD Başkanı Bahar Çotur, "Ben bu kaynağın sadece konferans çevirmenleri açısından değil Türkiye’nin 50 yıllık hikayesiyle ilgilenenler açısından ilgi çekici olacağını düşünüyorum. Bizim gülerek bir araya getirdiğimiz birçok hikaye var. Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni madeni parasını seçenin kim olduğunu biliyor musunuz ? Ya da son 50 yılda çevirmeyi en çok sevdiği siyasetçiler kim diye merak ediyorsanız bu kitapta bu cevabı bulabilirsiniz. Büyük bir keyifle okuyacağınızı düşünüyorum’’ ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin madeni paralarının belirlenmesi ile sürecindeki hatırasıyla kitapta yer alan konferans çevirmeni Ebru Kanık, ilginç anları basın mensuplarıyla paylaştı. Türkiye’den darphane yetkilileriyle birlikte Bürüksel’de bir toplantıya katıldıklarını anlatan Kanık, "Yeni Türk Lirası olarak çıkan madeni paralarla Avrupa Birliği’nde kullanılan madeni paraların boyutu ve ağırlığı aynıydı. Bu da bir takım sıkıntılara yol açmıştı. Euro kullanılan makinelerde Türk Lirasının da kullanıldığı tespit edilmiş. Dolayısıyla bizden boyut ve ağırlıkları değiştirmemiz konusunda ricada bulunmuşlardı. Bununla ilgili Türkiye’den Darphane’den gelen yetkililerle bir toplantıya gitmiştik. Yanlarında örnek getirmişlerdi. Günün sonunda toplantı bittiğinde hangi paranın tedavüle sokulacağını sordular. Bir an duraklama oldu. Yetkililerden biri dönüp ’Ebru hanım seçer misiniz’ diye sordular. Ben de seçim yaptım. Seçtiğim madeni paralar halen tedavülde" ifadelerini kullandı.
İşkenceyi önleme komitesi ile birlikte Anadolu’yu gezdiklerini anlatan bir başka tercüman Belgin Dölay ise, "Bunlardan birinde Cizre’yi ziyaret ederken Peşmergelerin bulunduğu bir alana giriş yaptık. 8 kişilik heyet olarak bin kişinin arasında kaldık ve bizi rehin aldılar. Kendi istekleri yerine getirilinceye kadar bizi serbest bırakmayacaklarını belirttiler. Ben o arada peşmergeler ve heyet arasında arabuluculuk yaptım. Bu durum Ankara’ya bildirildi ve yanlış anlaşılma çözülerek bizi serbest bıraktılar" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *