Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) öncülüğünde kurulan Üniversite-Sanayi İşbirliği Geliştirme Merkezi (ÜSİGEM) ve Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Platformu (KÜSİ) üyesi akademisyen ve iş adamlarının oluşturduğu ‘Gönüllü Çalışma Konseyi’, yeni dönem plan ve projelerini Bursa kamuoyu ile paylaştı.
ÜSİGEM-KÜSİ Gönüllü Çalışma Konseyi, gerçekleştirilen basın toplantısı ile yürütecekleri çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Toplantıya BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, Rektör Yardımcıları, BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan, Gönüllü Çalışma Konseyi Üyesi sanayici ve işadamları, fakülte dekanları, enstitü müdürleri, proje koordinatörleri ve akademisyenler katıldı.
Toplantıda konuşan BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Saim Kılavuz, üniversitelerin eğitim-öğretim, araştırma ve üretilen hizmetlerin toplum ile paylaşılması ana başlıkları üzerinde 3 temel hizmetlerinin bulunduğunu söyledi. Bursa Uludağ Üniversitesi’nin çok ciddi bir potansiyeli bulunmasına rağmen hak ettiği noktada olmadığının altını çizen Prof. Dr. A. Saim Kılavuz, “Gücümüz, kuvvetimiz ve potansiyelimiz var. Ancak bunu yansıtabilmiş, tam anlamıyla topluma anlatabilmiş değiliz. Üniversitemizi öğrencisi, çalışanları ve paydaşları ile huzurlu, üreten ve topluma hizmet eden bir paydaş haline getirmeye çalışıyoruz. İlk olarak öğrencisi, akademisyeni ve personeli ile birlikte hareket eden, bir bütün gibi birbirini destekleyen bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz. İkinci olarak, kent ile içiçe olan bir üniversite oluşturmayı hedefliyoruz. Kentin problemleri ile dertlenen ve bu konuda çözümler üreten bilimsel bir adres olmayı arzu ediyoruz. Tüm enerjimizi öncelikle bu iki temel konu üzerine yoğunlaştırdık. Geçtiğimiz 7 aylık süreç içerisinde gördük ki, kent dinamikleri ve öğrenciler bu çalışmalarımızdan memnun. Memnuniyeti gördükçe de heyecanımız ve azmimiz artıyor” diye konuştu.
YÖK tarafından başlatılan 100/2000 doktora projesi kapsamında burs verilen 4 bin öğrencinin 195’inin Bursa Uludağ Üniversitesi’nde bulunduğunun altını çizen Saim Kılavuz; “Şu an itibariyle ulaştığımız oran tüm bursiyerlerin yüzde 5’ine denk geliyor. Bu da devletin ve YÖK’ün artık Bursa Uludağ Üniversitesi’nin potansiyelini keşfettiğini göstermektedir. Bizler de bu rakamı gün geçtikçe arttırmak istiyoruz. TÜBİTAK tarafından da aynı şekilde üniversitemizin ve akademisyenlerimizin kaliteleri tescillenmiştir” şeklinde konuştu.
Üniversitelerde değişim ve dönüşüm yaşanıyor
Üniversite-Sanayi iş birliği sürecini de hızlandırmak adına da ciddi çalışmalar ve projelere imza attıklarını kaydeden Kılavuz, “Yeni dönemde kentin tüm kurumları ile yürüttüğümüz projeleri arttırmayı hedefliyoruz. Yaptığımız bütün girişimler ve projeler üniversitenin toplum ile barıştığının ve içiçe bir şekilde çalışmalar yürütmeye başladığının emaresidir. Elbette ki tüm bu girişimler bir süreç üzerinden yürümektedir. 15-20 yıldır üniversitelerde bir değişim süreci yaşanıyor. Artık üniversiteler toplumun içerisinde ve toplum için projeler üretmeye başladı. Bizim üniversitemizde de bu süreç işliyor. Biz yeni yönetim olarak süreci bir nebze daha hızlandırmayı hedefliyoruz. Bizden sonraki dönemde sürecin devamlılığı ve kurumsallaşması için altyapı çalışmalarını yürütüyoruz. Biz görev süremizin sonunda yaş haddinden emekli olacağız. Ancak buna rağmen bizden sonra gelecek yönetimler için Üniversite-Sanayi işbirliğinin temellerinin atılması, altyapı çalışmalarının tamamlanması ve birlikte projelerin üretilmesi noktasında hazırlıklar yapıyoruz. Bizim görev süremiz 2023 yılında bitiyor. Bizden sonra göreve gelmiş olan arkadaşımız, bizim görevi devraldığımız süreçten çok daha iyi bir noktaya ulaşmış olan bir üniversite devralacak. Ben bunu taahhüt ediyorum” dedi.
BTSO Yönetim Kurulu Üyesi Muhsin Koçaslan ise konuşmasında ekonomik ve sosyal kalkınmanın temelinde bilginin üretime dönüştürülme hamlesinin yattığını söyledi. Firmaların zorlu rekabet koşullarında yenilikçi yaklaşımlara yönelmelerinin ticari rekabet anlamında büyük bir önem taşıdığına işaret eden Muhsin Koçaslan; “Üniversite, kamu ve iş dünyasının ortak akıl etrafında bilginin pratiğe dönüştürülmesi ile ortak gelirimizin artacağına ve refah seviyemizin yükseleceğine inanıyoruz. Orta gelir tuzağında bulunmamızın en büyük nedenlerinden birisi de katma değerli üretim ve inovasyon noktasında güçlü işbirliklerinin kurulamamasıdır. İnşallah bu birlikteliğimizin hem Bursa hem de Türkiye’deki iş dünyasına ciddi katkılar sağlayacaktır. Bursa büyürse Türkiye büyür” diye konuştu.
Üniversite-sanayi iş birliği için zemin oluşturulacak
ÜSİGEM Yönetim Kurulu Üyesi-Sanayici Mustafa Barutçuoğlu da konuşmasında, oluşturulan Gönüllü Çalışma Konseyi’nin amaçları hakkında katılımcılara bilgi verdi. İnsan kaynaklı üretim ile planlama, Ar-Ge geliştirme ve üretilen projelerin ticarileştirilmesi konularına ağırlık vereceklerinin altını çizen Sanayici Mustafa Barutçuoğlu; “Binlerce akademisyeni ve on binlerce öğrencisi bulunan üniversitelerimiz Ar-Ge çalışmaları için önemli bir ortam oluşturmaktadır. Sanayi için ortak çalışma imkânlarının kurulması da üretim konusunda ciddi fırsatlar sunacaktır. Gelişmiş ülkelerde yıllardır uygulanan Üniversite-Sanayi ortaklığı ülkemizde maalesef yıllardır istenilen düzeyde ilerleyememiştir. Oluşturduğumuz konseyin kentimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
ÜSİGEM Koordinatörü ve KÜSİ Temsilcisi Prof. Dr. Sedat Ülkü ise oluşturdukları gönüllü platformun sanayicilerin sorunlarına çözüm getirmek amacıyla çalışmalar yürüteceğini aktardı. Protokol konuşmalarının ardından Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hüseyin Aksel Eren, ULUTEK Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Karagöz ve Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Cansev katılımcılara yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Etkinlik soru cevap bölümü ile sona erdi.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *