Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı Selçuk Yalçın, "Partikül maddede sınır 40 mikrogram/metreküp’tür. Bursa’daki istasyonlarda şu an ki partikül madde değeri yazın 71 mikrogram/metreküp, kışın 92 mikrogram/metreküp’tür. Ancak yaptığımız çalışmalarla 2015’teki rakamlara göre yüzde 20’lik bir düşüş sağladık. Ancak son 5 yılda çok önemli çalışmalarla ciddi iyileşmeler olsa da hala istenilen seviyede değiliz" diye konuştu.
Çevre mevzuatı uygulamaları ve Bursa’daki hava kalitesinin ele alındığı konferans yoğun bir katılımla gerçekleşti. Hava kirliliğine dair önemli bilgileri katılımcılarla paylaşan Bursa Çevre ve Şehircilik İl Müdür Yardımcısı Selçuk Yalçın, "Bursa’da İnegöl dahil olmak üzere 6 adet hava kalitesi ölçüm istasyonu var. 5 temel hava kirletici de kükürtdioksit, azotoksit, partikül madde (PM10), karbonmonoksit ve ozon olarak sınıflandırılmaktadır. Şu anda partikül madde (PM10) sınırının 2 katı üstündeyiz. Partikül madde, sanayi, yakıt yanması, tarım ve ikinci kimyasal reaksiyonlardan dolayı oluşuyor. Partikül maddede sınır 40 mikrogram/metreküp’tür. Bursa istasyonumuzda şu an ki partikül madde değeri yazın 71 mikrogram/metreküp, kışın 92 mikrogram/metreküp’tür. Ancak yaptığımız çalışmalarla 2015’teki rakamlara göre yüzde 20’lik bir düşüş sağladık. Hava kalitesi indeksine göre; 2018 yılı partikül madde hava kalitesi aşım verilerine baktığımızda ise Bursa istasyonumuzda iyi olan gün sayımız 23, orta kalitedeki gün sayımız 198 ve hassas gruplar için sağlıksız kalitede olan gün sayımız da 130’dur” dedi.
Hava kirliliğinin birçok sebeplerinin olduğunu ifade eden Yalçın şunları söyledi:
“Şehrimizin doğusunda Kestel, Barakfaki ve Uludağ Organize Sanayi Bölgesi var. Kuzeyinde Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi var. Kuzeybatısında Bursa ve Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi var. Batısındaysa Hasanağa, Kayapa, Çalı, Akçalar Sanayi Bölgeleri var. Yani neredeyse şehrimizin 3 tarafı da organize sanayi bölgeleriyle çevrili. Kömür kullanımı, yüksek ve rüzgarı kesen binalar, trafik yoğunluğu gibi sebepler de kirlilik sebebi. Şehrimizde hakim rüzgar yönü kuzey ve kuzeydoğudur. Güneyimizde de Uludağ olmasından dolayı kirlilik, sürekli bir döngü halinde kentimizde kalmaktadır. Son 5 yılda çok önemli çalışmalarla ciddi iyileşmeler olsa da hala istenilen seviyede değiliz."
Eylül ayında yapılan Mahalli Çevre Kurulu’nda, ısınma kaynaklı hava kirliliğinin azaltılması için 11 ilçede doğal gaza geçiş ile ilgili süreler belirlendiğini ifade eden Yalçın, "Ayrıca Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Gürsu, Kestel ve İnegöl ilçelerinde katı ve sıvı yakıtla çalışan yeni tesis kurulmasına izin verilmemesine, mevcut tesislerde de doğal gaza geçişle ilgili süre verilmesine karar verildi. Ayrıca, taksi ve dolmuşların elektrikli araca dönüşümü sağlanmalıdır. Acilen alternatif yol güzergâhları planlanmalıdır. Yeni yapılarda yüksek katlı binalar yerine, yatay yapılaşmaya gidilmelidir. Osmangazi, Yıldırım, Nilüfer, Gürsu, Kestel’e yeni bacalı sanayi kurulmamalıdır. Organize Sanayi Bölgesi çevreleri tamamen ağaçlandırılmalı, kömür kullanımı azaltılmalı ve doğal gaza geçilmesine destek verilmelidir. Bina yıkım çalışmalarında sulu perdeleme sistemi kullanılarak tozun tutulumu sağlanmalı ve metro yaygınlaştırılarak sefer sayıları arttırılmalıdır" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *