2020 yılının çalışmaları başlattıklarını ifade eden GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, meslek kazandıracak, bilimsel kariyer sağlayacak ’Medrese Eğitim Sistemi’ olduğunu söyledi.
Gıda İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer İslami ilimler ışığında eğitim seferberliğini başlattıklarını açıkladı. Baştan aşağıya, iğneden ipliğe kadar yerli ve milli, hem de Helal ve Tayyib şartlarda, İslami İlimler ışığında, yaygın ve örgün, eğitim yapacak Eğitim Kurumlarının Kurulması ve Yürürlüğe Sokulması Seferberliğine, 2020 yılında başlamaya karar verdiklerini söyleyen GİMDES Başkanı, medrese eğitim sistemi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Toplum olarak önemli bir döneme girildiğini ifade eden Dr. Büyüközer, “Toplum olarak geldiğimiz bu noktada, önemli bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu dönemin en önemli programlarından biri ise, yediden yetmişe kadar toplumumuzun bilincini ve bilgisini artıracak İslami İlimler ışığında, Helal temelli, yaygın ve örgün, eğitim yapacak Eğitim Kurumlarımızın Kurulması ve Yürürlüğe Sokulması Seferberliği olacaktır. Bu seferberlik Ana Mekteplerden, Meslek kazandıracak, Bilimsel kariyer yaptıracak Yüksek Meslek Mekteplerine kadar yaygın olacaktır. Kadim milli kültürümüzdeki adıyla bu sistemin adı Medrese Eğitim Sistemi olacaktır. Ailemize ve Çocuklarımıza karşı olan mesuliyetimiz, öncelikli mesuliyetlerimizdendir Bunlardan dolayı hesaba çekileceğimiz muhakkaktır. Ailemize ve Çocuklarımıza karşı ihmallerimiz varken, bazı haslet ve amellerimiz olsa bile, onlarla beraber cehenneme sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıyayız demektir” dedi.
“İnanç sistemi bozuk olursa düzenler ayakta kalamaz”
İnanç sisteminin bozuk olması halinde düzenlerin bozulmaya yüz tutacağını belirten Dr. Büyüközer, “Neslimizi ifsat etmeyi hedeflerinin başına yerleştiren din düşmanlarının, evlatlarımızı tuzağa düşürmek için her türlü entrikaya başvurduklarına, her gün şahit olmaktayız. Batıdan devşirme mevcut Eğitim Sistemimizden yararlanarak çocuklarımızın Allah’a kulluk ortamında hayat sürdürmemeleri için her türlü kötülük ortamını cazip gösterip iştah kabarttıkları ve çocuklarımızı bütünüyle kuşatma altında tutmaya çalıştıkları herkesçe bilinen bir durumdur. Hiç kimse bunu görmemezlikten gelemez. Bugün din düşmanlarının sahip oldukları imkânlar, tarihin hiçbir döneminde sahip olamadıkları kadar çeşitlilik ve caziplik arz etmektedir.
Yeryüzünde yaşayan bütün milletlerin, üzerinde yaşama düzenlerini bina ettikleri ve yürüttükleri, bir inanç sistemi vardır. Milletler bu inanç temelleri ile her müşkülünü yener ve meselelerini bu inançlara göre çözer, hayat görüşlerinin sınırlarını bununla çizer, dünyadaki gayelerini bununla tayin ederler. Bu sebepledir ki, dünyada kurulmuş olan her düzenin bir inanç sistemi vardır. İnanç sistemi, kainatın mutlak değerlerine uygun, sağlam ve doğru olduğu takdirde, toplum şeref ve kurtuluş merdiveninde hızla yükselir, refaha kavuşur, üzerine çöken gönül rahatlığı ve iç huzuru ile de hakiki saadete erer” İfadelerine yer verdi.
“İki şahsiyetli bireyler yetiştiriyoruz”
İktisadi ve içtimai buhranların iki şahsiyetli insanlar doğurduğuna inanan Dr. Büyüközer, sözlerine şöyle devam etti.
“Bu nizam ve gösterdiği çözüm yollarının doğruluğunu kabul etmek bile Müslüman inancından doğmadığı için aranan terakkiyi ve istenen saadeti temin edemez. Fertler, inançlarından doğmayan bu yeni nizamın korunması ve iyi bir şekilde tatbik edilmesi hususunda bir gayret gösteremezler.
Birçok İslam ülkelerinde olduğu gibi, bu ülkelerde tatbik edilmekte olan nizamlar Müslümanların inançlarından mülhem değildir. Bugünkü gerçekler, İslam inancı ile diğer nizamlar arasındaki aykırılığı ispat etmiştir. Ortaya çıkan iktisadi, içtimai buhranlar bu zıtlığın bir neticesinden başka bir şey değildir. İki şahsiyetli bir insanın huzur içinde yaşaması nasıl mümkün olamazsa inançlar ile çatışan bir günlük hayat içinde yaşamaya zorlanan bir Müslüman toplumda da patlamaların oluşması kaçınılmazdır.”
Öze dönme vaktinin geldiğini belirten Dr. Büyüközer 2020’de eğitim seferberliği başlattıklarını tekrarlayarak son olarak şunları kaydetti. “Netice olarak sözün özü odur ki bütün dünya milletleri için yeni bir nizam getirmek caiz olsa dahi, bu durum İslam alemi için bahis konusu olamaz. Gerçekte doğru olan “ Cemiyetlerin bütün nizamlarının yalnız İslam inancından alınarak düzenlenmesi gerekir.”
“Bu yılı ‘Medrese Eğitim Yılı’ ilan ediyoruz”
“Bir asırda, bu kokuşmuş ve çarpık nizamların insanlara mutluluk getiremediği, aksine insanları ızdırap, mutsuzluk ve sefalete sürüklediği anlaşılmış bulunmaktadır” diyen Büyüközer, “Bu tarihi dönüm noktasında Müslümanlar olarak bizler, meselenin şuuruna ermiş dava insanları olarak birtakım fedakarlıkları kendi nefsimize kabul ettirmek zorundayız. Mal ile can ile cihat anlayışına gelmek mecburiyetindeyiz. Aslımıza, özümüze dönme vaktidir. Baştan aşağıya, iğneden ipliğe kadar yerli ve milli, hem de Helal ve Tayyib şartlarda, İslami İlimler ışığında, yaygın ve örgün, eğitim yapacak Eğitim Kurumlarımızın Kurulması ve Yürürlüğe Sokulması Seferberliğine, 2020 yılında başlamaya karar vermeliyiz . Bu seferberlik Ana Mekteplerden, Meslek kazandıracak, Bilimsel kariyer yaptıracak Yüksek Meslek Mekteplerini ihata edecektir. Kadim milli kültürümüzdeki adıyla bu sistemin adı ‘Medrese Eğitim Sistemi’ olacaktır. Dünya Helal Vakfı olarak Daru’l Halal Medresesi projemizle biz de bu seferberliğe ‘vira’ diyoruz” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *