Çanakkale Geçilmedi, Geçilemez…

18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nün 101’inci yıl dönümü nedeniyle Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ) program düzenlendi. Tarihimizdeki en parlak zaferlerden biri olan ve İstiklâl Savaşı’na giden yolda “Çanakkale Geçilmez” diyen milletimizin en haklı mücadelesini Dünya’ya duyuran bu anlamlı günde, kutsal vatan toprakları uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimiz bir kez daha rahmet ve minnetle anıldı.

AİBÜ Rektörlüğü tarafından İzzet Baysal Kültür Merkezi Mavi salonda düzenlenen program, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı’nın okunmasıyla başladı. Bağlamada Kemal Bilsel Sarısözen, kabak kemanede Fikret Yalçın ve solistler Müjde Sarısözen Doğan ve Prof. Dr. Fahri Yılmaz “Ağıtlarla Türküler, Yiğitlerimiz, Şehitlerimiz” adıyla verdikleri konserde, tüm şehitlerimiz için ağıt türküler seslendirdiler. Konserin ardından AİBÜ Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdullah Lüleci, “1. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesinde İstihbarat Faaliyetleri” konulu konferans verdi. Osmanlı’nın 600 yıllık tarihinde son 50 yılda istihbarat teşkilatlarının kurulduğunu anlatan Lüleci, özetle “Bunun nedenini Osmanlı’nın en uzun yüz yılında aramamız gerekiyor. Çünkü bu dönemdeki mevcut ideoloji emperyalizmdi. Osmanlı coğrafyası emperyal devletlerin toprak kazanmak adına yaptıkları savaşlara sahne oluyordu. Ancak Mustafa Kemaller, Esat Paşalar, Seyit Onbaşılar, Mehmet Çavuşlar, Ayşe, Fatma bacılar, Osmanlı Devleti içerisinde özellikle ordu içerisindeki birtakım ümitsizliğin yaşandığı bu dönemde, tüm zorluklara rağmen tarihte eşine zor rastlanır bir destan yazıyorlardı. Ve bu destanın adı Çanakkale’ydi.” diye konuştu. Çanakkale’de İtilaf Devletlerine karşı kazanılan deniz ve kara muharebelerinin önemli bir kısmını istihbarat faaliyetlerinin oluşturduğunu anlatan Lüleci, “Yani Çanakkale, psikolojik harp tekniklerinin yaşandığı bir alandı. Çanakkale’nin karşı tarafında bulunan Yunan adalarında İtilaf Devletleri tarafından oluşturulmuş casus teşkilatları bulunmaktaydı. Balkanlarda, Köstence’de, Bükreş’te, Kavala’da yine casus teşkilatları bulunmaktaydı. Bunların hepsi İtilaf Devletlerine hizmet ediyordu. Osmanlı coğrafyasında ise İstanbul, İzmir, Enez ve Ayvalık’ta casus örgütleri kurulmuştu. Yani Çanakkale coğrafyası düşman casus teşkilatlarıyla örülmüş bir haldeydi.” dedi. Konferansın sonunda Kemal Bilsel Sarısözen ve ekibi ile Yrd. Doç. Dr. Abdullah Lüleci’ye Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar tarafından çiçek ve teşekkür plaketi takdim edildi.