İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Çocuğunuzu başkasıyla karşılaştırmayın

Çocuğunuzu başkasıyla karşılaştırmayın

Doruk Sağlık Grubu’ndan Psikolog Nergis Öksüz, çocuklar ve aileleri için karne ve tatil heyecanının yaşandığı bugünlerde dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu.

Yoğun geçen 2018-2019 eğitim öğretim yılı sona erdi. Öğrenci ve ailelerinin karne heyecanı yaşadığı bugünlerde Psikolog Nergis Öksüz, ebeveynlerin çocuklarının karne notlarına yaklaşımına ve yaz tatilinin doğru programlanmasına dair bilgilendirme yaptı. Karne sürecinin her çocuğun özelinde, farklı anlamları ve önemi olduğundan hassasiyetle aşılması gerektiğini ifade eden Psikolog Nergis Öksüz, karnenin çocuğun akademik performansını gösteren bir analiz olarak görülmesinin daha sağlıklı olduğunu ifade etti.

“Destekleyici bir ebeveyn olun”

Karnenin, çocuğun okulla ilgili ilişkisine dâir bir fikir verdiğini, ancak her şeyi göstermediğini hatırlatan Öksüz, “Öğrenci vasfıyla, çocuğun bütün insanlığını ölçmeye çalışmak, çocuğu tanıma konusunda yetişkinlerin yaptığı büyük bir hatâ olarak çocukların hayatına kazınıyor. Bir başkasının başarısıyla kendi başarısı karşılaştırılan çocuk, bundan hiçbir zaman olumlu faydalanmıyor. Kıskançlık, aşağılık veya boş vermişlik gibi durumlar gelişmesine sebep olan karşılaştırmanın, hiçbir hâlükârda yapılmaması gerekiyor. Öğrenciliğinde olumsuzluk veya farklılık düşünülen çocuğun, karnesini bir tespit aracı olarak görmek, muhtemel meseleleri çözebilmek için fırsat verecektir. Bu sebepten, karneye takdir aracı olarak ödüllendirme, memnuniyetsizlik sebebiyle cezalandırma gibi yaklaşımlar yerine, çocuğun akademik performansını gösteren bir analiz olarak görülmesi, çok daha sağlıklı olacaktır. Her çocuk, kendine özgü bilgiler taşır, sonucundan çok, neden başaramadığına odaklanan bir ebeveynlik, her zaman daha destekleyici bir ebeveynliktir” ifadelerini kullandı.

“Her çocuğun psiko biyo sosyal gelişimi aynı olmadığından, standardize sistemde, aldığı eğitimi vermesi gereken başarıya eşitlemesi zorlaşıyor” diyen Öksüz, çocuğun içinde doğup büyüdüğü ailenin sosyal, kültürel, ahlakî ve entelektüel seviyesi, doğru ve dolaylı açılardan çocuğun gelişimini olumlu veya olumsuz derecede etkilediğini de ifade etti.

Öksüz şöyle devam etti:

“Bazı çocuklar ebeveynine anlamadığı yerleri sorabilirken, bazı çocukların eğitim desteği alabileceği yetişkin olmadığı için, performansı etkilenebiliyor. Ailede yaşanan aktüel olaylar, anne baba geçimsizliği, hastalık, vefat gibi hayati durumlar da, o ailenin bir ferdi olarak, çocuğun öğrenciliğini etkiliyor. Bunun dışında, çocuğun kendi özelinde, biyolojik ve psikolojik gelişimi, yaşıtlarıyla arasında belirgin farklara sebep olabiliyor. Eğitim alan her öğrenci için, farkındalığı yüksek olan yetişkinin tespitiyle düzelebilecek veya düzenlenebilecek birçok sorun, çocuğun kendi farklılığını çözmesi mümkün olmadığı durumlarda, çocuğun handikapı olabiliyor. Yaşıtlarından beklenen akademik zekâda farklılık ve performansa eşlik edebilecek sağlık problemleri eğitimde başarıyı ciddi derecede etkiliyor.”
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *