DEMOKRASİ MEYDANI’NDA YAPIYA İHTİYAÇ VAR MI? İbrahim BULUT2009 yılında Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve başlayan Zeki Toçoğlu, ilk olarak 1999 depreminden kalan hasarlı binaları yıkarak işe başlası gerekiyordu. Başladı da… Hem depremin acılarını hatırlatması hem de şehir estetiğini olumsuz olarak etkilemesi açısından bu hasarlı binaların, prefabrik yapıların yıkılması Sakarya için önemliydi. Yıkıldı da… Ardından Orhan Cami Meydanı’nın kendi içine dönük ve şehirle pek de bütünleş(e)meyen duvarları geldi gündeme. İtiraz edenler olsa da Orhan Cami Meydanı’nın duvarları yıkıldı. Orhan Cami çevresinde yepyeni bir meydan çalışması yapıldı. Cami ile şehir bütünleşmesi sağlandı. Bugün Cami’nin merkezde olduğu yeni bir meydanımız var. Orhan Cami Meydan çalışmaları sırasında şehir aslında pek de hesapta olmayan ve belki de bu kadar rağbet edileceğine ihtimal dahi verilmeyen gizli bir meydana kavuşabilirdi. Kavuştu da… Adapazarı Belediyesi’nin önüyle de birleşmesi meydanı daha da genişletti. Başkan Toçoğlu duvarları, binaları yıkarak aslında iyi bir belediyecilik örneği gösterdi. Ardından şehre yeni meydanlar, parklar kazandırılması çalışmaları ilçelerde devam edildi. Camilerin etrafındaki duvarlar yıkıldı, oralarda da ilçe merkezlerini çehresi bir anda değişebilirdi. Değişti de… Şehir ile bu geniş alanlar arasındaki engeller kaldırıldı. Yekpare bir görüntüye kavuşuldu. Bu çalışmalar şehre bir ferahlık kazandırdı. Sakaryalılar da genel itibariyle “duvarların yıkılması” çalışmalarını benimsedi, takdir etti. İnsanlar zaten şehirlerde boğuluyor… Geniş, büyük yapılar insanları eziyor. Çok katlı binalar, betonlar, rezidanslar, apartlar artık konforlu bir hayatın değil, bilakis sıkıcı, ürkütücü ve samimiyetsiz ortamların kara habercisi gibiler. Kurtulmak istiyoruz, en azından hayatımızın büyük bölümünde etkin olmalarını istemiyoruz… Başkan Toçoğlu da sık sık yatay mimariden bahsediyor ve aslında çok da iyi ediyor. Biz yeşili, az katlı yapıları, toprağı, insani olan mimariyi, ferahlığı seviyoruz. İnsanın doğasında bu var… Buradan hareketle Büyükşehir Belediyesi’nin yeni Demokrasi Meydanı projesi ile ilgili bir değerlendirmede bulunmak istiyorum. Meydan mevcut haliyle gerçekten büyük bir sorun. Sakaryalılar bu meydanı bir türlü sevemedi. Şimdi Büyükşehir meydanın yenilenmesi için ihaleye çıkıyor. Bu kapsamda en çok eleştirilen zemin değiştiriliyor. Zemindeki yükseklik kaldırılıyor… Modern bir aydınlatma sistemi kuruluyor, yeşil alanlar arttırılıyor, oturma grupları, kafeler kazandırılıyor. Bence bunların hepsi Demokrasi Meydanı için güzel haberler. Ancak benim Meydan Projesinde takıldığım nokta şurası: “Acaba Meydan ile Bulvar arasında bölünmeye neden olacak o yapıya ihtiyaç var mı?” Benim fikrim, o yapıya ihtiyaç olmadığı yönünde... Konuyla ilgili Büyükşehir Belediyesi’nden yetkili arkadaşlar ile görüştüm. Bu yapıyla ilgili bazı şeyler sordum. Aslında öğrendiğim haber beni daha da sevindirdi. Başkan Toçoğlu, kurmayları toplamış, sivil toplum kuruluşlarının ve halkın da taleplerini göz önünde bulundurarak bir proje hazırlamış. Ardından projenin iki etap halinde ihaleye çıkılmasına karar verilmiş. Bu kapsamda 5 Haziran Salı günü çıkılacak ihalede bulvar ile meydanı bölmesinden şüphe ettiğim bu yapı yer almıyor. Bu yapı ihale dışında bırakılmış. Önce yukarıda bahsettiğim yenilikler yapılacak. Ardından ise o yapının yapılıp yapılmayacağına karar verilecek. Bu iyi bir gelişme. Meydanın yeni haline göre karar verilir. Bence Toçoğlu, o yapıyı şimdilik bir kenarda tutarak doğru bir karar vermiş. Ferahlık her zaman daha iyidir.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *