Çin’deki daralma yüzünden maden ihracatı düşerken, doğaltaşta fiyatların yükselmesinin yolu markalaşmadan geçiyor.
İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkan Vekili Rüstem Çetinkaya, İtalyanların aynı ürünü çok daha yüksek bir fiyata satabildiğini belirterek, "Bizim bu algıyı yıkmamız gerekiyor. Markalaşmaya yatırım yapan firmaların artması uzun vadede Türk taşının da değerini artıracak" dedi. Türkiye’nin dünyanın en büyük ikinci doğaltaş ihracatçısı olduğunu vurgulayan Çetinkaya, Çin’deki yavaşlama nedeniyle bu sene ihracatta yüzde 4’lük bir düşüş yaşanabileceğini söyledi.
Türkiye’nin madencilik alanında büyük bir potansiyeli olduğunu söyleyen Çetinkaya, sanayinin en önemli hammadde girdisini sağlayan maden sektörünün gelişebilmesi için yeni yatırımlara ihtiyaç olduğunu ifade etti. Ancak madencilik sektöründeki firmaların ölçek problemi olduğuna işaret eden Çetinkaya, "Türkiye’de çok büyük sanayicilerimiz var ama bazı riskler ve yatırım maliyetleri nedeniyle madenciliğe girerken çekimser davranıyorlar. Kimi zaman sahalarda rezerve ulaşmak yıllarınızı alabiliyor. Türkiye’de büyük potansiyele sahip metalik maden sahalarının işletme maliyetleri yüksek olduğu için finans yapısı güçlü olan yatırımcılara ihtiyaç var. Bu tip büyük yatırımlarda kredi akışını sağlayabilmek ve süreçleri finansal olarak doğru yönetebilmek gerekiyor. Dolayısıyla mevcut potansiyelin değerlendirilmesi için büyük sermayenin madenciliğe daha da fazla ilgi göstermesi gerekiyor" dedi.
Madencinin en büyük değeri ruhsatı
Yeni Maden Yasası ile ilgili çalışmaların Bakanlıkta devam ettiğini ifade eden Çetinkaya, yasada özellikle ruhsat iptali maddelerinin zorlaştırılması ve maden ruhsatlarının mülkiyet hakkına benzer bir yapıya sahip olmasının çok önemli olduğunu belirtti. Çetinkaya, şöyle konuştu: "Bugün herhangi bir madenci yeni bir yatırım yapmak isterse, elindeki en önemli değer o ruhsatın kendisidir. Biz fabrikatör veya sanayici değiliz. Sanayicinin elinde fabrikası vardır, onu ipotek eder, inşaatçının elinde arsası veya binası vardır onu ipotek eder. Biz neyi ipotek edeceğiz? Ruhsatların teminat olarak gösterilebilmesi ve bir finansal araç haline gelmesi gerekiyor. Ayrıca yeni maden kanununda maden ruhsatlarının iptal maddeleri zorlaştırılmalı ve önce uyarı mekanizması getirilmeli.”
Çin’deki daralma maden ihracatını düşürdü
Maden ve doğaltaş sektörünün ihracat rakamları ile ilgili olarak da bilgi veren Çetinkaya, sektörün en büyük pazarı olan Çin’de yaşanan daralma nedeniyle 2019 yılını düşüşle kapatacaklarını söyledi. Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşı nedeniyle Çin hükümetinin inşaat sektörüne yönelik kredileri kestiğini ve desteğini bu savaştan en çok etkilenen sektörlere yönlendirdiğini kaydeden Çetinkaya, "Hem madende hem de doğaltaşta en büyük alıcı Çin, ikinci sırada ise ABD geliyor. Ancak Çin ekonomisindeki yavaşlama ve inşaat sektörüne devlet tarafından verilen kredilerin kesilmesi maden ve doğaltaş ihracatımızın düşmesine neden oldu. Çin o kadar büyük bir alıcı ki onun yerine başka bir pazarı ancak 4-5 pazarla telafi etmek mümkün. Çin’deki tek başına yüzde 10’luk gerileme sizin en büyük pazarlarınızdan biri kadarına tekabül ediyor. Bu nedenle madende yılı yüzde 5 civarında bir düşüşle 4.3 milyar dolarla kapatacağımızı düşünüyorum. Doğaltaş tarafına baktığımızda ise yüzde 4 düşüşle 1.9 milyar dolarla yılı tamamlarız" dedi.
Önümüzdeki yıl için de Çin’in belirleyici olacağını belirten Çetinkaya, ancak şimdiden bu pazar için bir şey söylemenin zor olduğunu kaydetti. "Çin’de daha fazla geriye gideceğimizi düşünmüyoruz" diyen Çetinkaya, "Fakat Çin ekonomisi diğer tüm ekonomilerden o kadar bağımsız, hızlı ve esnek ki bir anda çok hızlı karar değiştirip gaza basabilirler. Onu biz ancak Nisan ayında okuyabiliriz. Bu ticaret savaşları biterse her şey daha öngörülebilir olacak" ifadelerini kullandı.
Türkiye en büyük ikinci ihracatçı
Çin’deki düşüşün etkisini azaltmak için doğaltaşta yeni pazar arayışlarının devam ettiğini belirten Çetinkaya, Libya, Suudi Arabistan ve Hindistan gibi pazarlarda yükseliş olduğunu kaydetti.
Çetinkaya bunların yanında Avustralya, Meksika, Şili, Arjantin, Endonezya ve Tayvan gibi pazarlarda da Türk taşı için yeni arayışları olduğunu dile getirdi.
Türkiye’nin dünyada doğaltaş ithalatı yapan, büyük ve ilk 10’a giren tüm ülkelerde ilk üçte olduğuna işaret eden Çetinkaya, "Dünyadaki toplam doğaltaş ihracatının yüzde 13’ünü Türkiye yapıyor. Birçok pazarda çok yüksek montanlı malzeme satıyoruz. En ihracatçı ülkeler sıralamasında İtalyanlar birinci biz ikinciyiz. İtalyanların birinci olmasının en önemli sebebi de yüksek birim fiyatlı satış yapabilmeleri." dedi.
Fiyat markalaşarak yükselir
Türkiye’nin doğaltaşta ihracatını artırabilmenin en önemli yollarından birinin markalaşmak ve bu sayede fiyatı yükseltmek olduğunu dile getiren Çetinkaya, şunları anlattı:
"Aynı ürünü İtalyanlar bizden çok daha yüksek bir fiyata satabiliyor. Bizim Türkiye olarak bu algıyı yıkmamız lazım. Bunun için de markalaşmaya çalışan firmaların sayısının artması gerekiyor. Birkaç iyi firma ucuz ürün algısını değiştirmekte yetersiz kalıyor. Markalaşmaya yatırım yapan firmaların artması uzun vadede Türk taşının da değerini artıracak".
TTM’lerde başarılı olmanın şartı eleman istihdam etmek
Aynı zamanda Londra Seramik Türk Ticaret Merkezi (TTM) İcra Kurulu Başkanı da olan Çetinkaya, Londra’daki TTM’nin çok iyi bir şekilde yoluna devam ettiğini söyledi. Sadece Londra’da değil genel olarak tüm TTM’lerde başarılı olmanın en önemli şartının çalışan istihdam etmek olduğunun altını çizen Çetinkaya, "Eleman istihdam eden başarılı, etmeyen başarısız oluyor. Ayrıca sabırlı olmak gerekiyor. Londra piyasasında da ABD pazarında olduğu gibi Türkiye’den gelen ürünlere ön yargılı bakıyorlar. Dolayısıyla ilk etapta ürünleriniz çok kaliteli de olsa hemen teslim olmuyorlar. Sizi inceleyip orada kalıcı olduğunuzu ve üretim sürekliliğinizi görmek istiyorlar. Londra TTM şu anda İngiltere’de birinci yılını doldurdu ve İngiliz toptancılara ürün satmaya başladık" dedi.
Yeni TTM’lerin açılması konusunu da değerlendiren Çetinkaya, "Her sektör hangi ülkede nasıl bir TTM açılacağını kendisi belirliyor. TİM A.Ş.’nin görevi bunun organizasyonunu yapmak. Dolayısıyla ihracatçılar ilgili ülkedeki durumu tespit edip kümelenerek başvurduklarında hızla o ülkede TTM açılacaktır" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *