İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Dr. Akyar, “Türkiye’ye destek mesajı gelmesi beklenmektedir”

Dr. Akyar, “Türkiye’ye destek mesajı gelmesi beklenmektedir”

1801
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Girne Amerikan Üniversitesi Uluslararası İlişkiler öğretim üyesi ve GAU Güvenlik Araştırmaları Direktörü Dr. M. Sadık Akyar, son günlerde gündemi meşgul eden F-35 krizinin ilerleyişi hakkında önemli açıklamalarda bulunarak “F-35 programında bulunan ülkeler tarafından Türkiye’ye destek mesajı gelmesi beklenmektedir” dedi.

Akyar, ABD’nin, Türkiye’nin S-400 tedarikinin ardından, olumsuz Türkiye politikalarına bir yenisini daha ilave ettiğini belirterek, ABD’nin Türkiye’yi F-35 projesinde askıya aldığını açıkladığını söyledi. Dr. Akyar açıklamasının devamında şunlara değindi;

“Aslında “askıya alındı” denmesine rağmen Savunma Bakanı Sn. Akar “çıkarılmıştır” diye açıklama yapmıştır. Peki, ABD niçin böyle davranmaktadır? Bundan sonra bu konu ile ilgili ne gibi gelişmeler olabilir?

ABD’nin 2012’den itibaren Suriye’de PKK/PYD’ ye silah yardımında bulunması, FETÖ terör örgütü başının ABD’de yaşaması, Rahip Branson krizinde Türkiye’ye ekonomik savaş uygulaması ve en son S-400 tedariki nedeniyle F-35 programında Türkiye’yi askıya aldığını açıklaması, Türk-ABD ilişkilerinde problem sahaları olarak ön plana çıkmaktadır. Aslında bunlara, Türk halkı üzerinde derin infial oluşturan ABD’li yetkililerin açıklamaları, bir önceki ABD Savunma Bakanı Shanahan’ın mektubu ve bazı lobilerin esiri haline gelmiş senatörlerin kanun tasarıları dahil edilmemiştir.

Son dönemde, Haziran sonunda Japonya’da yapılan G-20 zirvesinde, Trump; Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşerek olumlu mesajlar vermiştir. Hatta, ABD’nin F-35 kararından sonra, T.C. Dışişleri Bakanlığı “G-20 zirvesinde mutabık kalınan konulara uyulmasını bekliyoruz” diye açıklama yapmıştır. Ayrıca, Pentagon’un F-35 ile ilgili açıklamasından sonra, Trump, Türkiye’nin F-35 programından çıkarılması ile ilgili nihai kararın verilmediğini açıklamıştır. Bu ise bize, Beyaz Saray ve Pentagon’un bu konuda ayrı düşündüğünü göstermektedir.

Trump; S-400 krizinden sonra sürekli Obama yönetimini suçlayarak, Türkiye’ye Patriot verilmemesi nedeniyle, Türkiye’nin S-400 tercihini yaptığını belirtmektedir. Bizim daha önceleri belirttiğimiz bir konuyu tekrar hatırlatmak istiyoruz. Eğer Trump yönetimi F-35 ile ilgili karardan vazgeçmezse, kendisinden sonra gelen ABD yönetimi, tıpkı kendisinin yaptığı gibi Trump yönetimini suçlayacak ve Patriot sistemleri ile F-35’leri ücretsiz vermek zorunda kalabileceklerdir.

F-35 krizi ile ilgili olarak NATO Genel Sekreteri’nin Türkiye’ye net destek vererek “Türkiye’nin bir müttefik olarak, NATO için S-400ler den daha fazla anlam ifade ettiğini” belirtmiştir. Önümüzdeki günlerde hem F-35 programında bulunan ülkeler, hem de NATO’nun diğer üyeleri tarafından Türkiye’ye destek açıklamalarının gelmesi beklenmektedir. Çünkü Sn. Akar’ın belirttiği gibi F-35 krizi NATO’nun güney kanadında da bir boşluk oluşturacak, muhtemel olarak “Transatlantik Bağının” zayıflamasına da neden olabilecektir.

Sonuç olarak ABD’nin tek taraflı aldığı ve Başkan Trump, tarafından henüz tam olarak karar verilmediği belirtilen, “Türkiye’nin F-35 programında askıya alındığı” kararının tekrar gözden geçirileceği ve Türkiye’nin bir türlü programda kalacağı öngörülmektedir. Ancak her şeye rağmen ABD bu kararından dönmediği takdirde, Türkiye’nin de; uçuşların kısıtlanmasından, üstlerin kullanılmasına kadar birçok karşı tedbiri krizi yönetimi esaslarına göre gerektiğinde uygulayabileceği, kendi savunma ihtiyaçlarını gidermek için yeni arayış ve işbirliklerine gideceği unutulmamalıdır.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *