İstanbul
Az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel 'Düğün yapmamak evliliği temelinden sarsan kusur olarak kabul edilecek'

'Düğün yapmamak evliliği temelinden sarsan kusur olarak kabul edilecek'

Gelinlik giymek neredeyse tüm genç kızların hayalini süslüyor. Gelinlik giyme hayali yıkılan geç kızlar için Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’ndan önemli bir karar geldi. Kurul; geline söz verip de düğün yapmayan damadı kusurlu buldu. Düğün merasiminin tarifini de yapan Yüksek Mahkeme; düğün yapmamayı boşanma sebebi saydı. Emsal kararla; düğün yapmamak evliliği temelinden sarsan kusur olarak kabul edilecek. H.A. ve Ş.A. 2010 yılında resmî nikahla evlendi. İddiaya göre; damat Ş.A., nikah töreni sonrası düğün yapacağına söz verdi. Ancak; Ş.A. resmi nikahın üzerinden 3 sene geçmesine rağmen bir takım bahanelerle düğün merasimini yapmaya yanaşmadı. 5. Aile Mahkemesi’ne başvuran H.A., kocasının düğün yapmaması sebebiyle ailesi ve çevresi karşısında küçük duruma düştüğünü, davalının istememesi sebebiyle işten ayrıldığını ve maddi yönden de büyük sıkıntılar yaşadığını, evlilik birliğinin devam edeceği yönündeki inancını da kaybettiğini de ileri sürerek boşanma kararı verilmesini talep etti. Mahkemede ifade veren davalı koca Ş.A. ise eşini çok sevdiğini, işlerinin yolunda gidememesi sebebiyle düğün yapmadığını ancak ev kiralamak, eşya almak gibi müşterek hayatın gerektirdiği tüm özeni gösterdiğini, eşinin kendisini affetmesini istediğini belirterek davanın reddini istedi. Mahkeme, davalının söz verdiği düğünü yapmadığı bu sebeple tarafların bir araya gelmediği, bu süre içerisinde düğün yapmaması sebebiyle evlilik birliğinin sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verdi. Kararı davalı temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, ekonomik durumu uygun bulunmayan eşin düğün yapma zorunluluğu bulunmadığına dikkat çekerek mahkeme kararını bozdu. Mahkeme ilk kararında direnince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Kurul; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nunun, “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.’’ hükmüne dikkat çekildi. Düğün yapılmalıydı Kararda şöyle denildi: ’’Somut olay incelendiğinde; tarafların resmî nikahla evlendikleri, düğün törenini ise ilerde yapmayı kararlaştırdıkları, sonrasında dosya içerisinde bulunan ve davalının da inkâr etmediği düğün davetiyesi ile düğün tarihi ve yerinin belirlendiği ortadadır. Davacının yakınlarının düğüne davet edildiği ancak belirtilen tarihte düğünün yapılmadığı, tarafların da bu sebeple biraraya gelmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, evlenmenin yasal şartı olmamakla birlikte düğün merasimi, Türk kültüründe bir nevi evliliğin ilanı niteliği taşıyan, ailelerin ekonomik durumları, toplumsal kökeni, eğitim düzeyi ve yaşadığı yere göre farklılık gösteren bir gelenek olup, somut olayda da tarafların bu geleneğin yerine getirilmesi konusunda mutabakatları bulunmaktadır. Ne var ki, davalının birtakım sebeplerle söz verdiği düğünü yapmaya yanaşmadığı, düğün tarihi ve yerinin belirlenerek davetiyelerin de dağıtılmasına rağmen bildirilen tarihte düğünün yapılmaması ve düğün için yapılan diğer tüm hazırlıkların sonuçsuz kalması sebebiyle davacı kadının ailesine ve çevresine karşı küçük düştüğü, bu suretle evlilikte eşine olan güvenini yitirdiği, evlilik birliğinin devamının davacıdan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsıldığı tüm dosya kapsamı ile sabittir. Bu itibarla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre tarafların boşanmalarına dair mahkemece verilen direnme kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının onanmasına oy birliğiyle karar verildi.’’ Yargıtay’ın emsal nitelikteki kararı yorumlayan Avukat Fatih Karamercan, "Eşlerin ekonomik zorluklar sebebi ile resmî nikah töreni ardından hemen düğün töreni yapamadıkları ve düğün merasimini gelecekteki bir tarihe erteledikleri durumda, eşlerden birisinin düğün yapmaya yanaşmaması boşanma sebebi haline gelmiştir. Ancak bu duruma ile ilişkin söz konusu karar, eşlerin ekonomik durumlarına göre yani her somut olaya göre değişmesi gereklidir." dedi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *