Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, 15 Temmuz darbe girişimini değerlendirdi.
SAKARYA
Kriter dergisinin 1 Temmuz’da piyasaya çıkan sayısında başkanlık konusunu yazdığını anımsatan Rektör Elmas, “Yazımda da bu konuyu kısaca açıklamıştım. 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrası devletin tüm birimlerinin karmaşık yapısının işlemediği ve sistem dönüşümünün kaçınılmaz olduğu açıkça görülmüştür. Burada kurulacak sistemin özeti; basit, birbiriyle ilişki açık ve şeffaf olmasıdır” diye konuştu.
Sakarya Üniversitesi’nin yönetim modeli olarak böyle bir sistemi benimsediğine dikkat çeken Elmas “Sakarya Üniversitesi hedef ve sonuç odaklı yönetim modeli ile son beş yılda biri Avrupa Kalite Ödülü olmak üzere yönetim alanında altı ödül aldı. Akredite olan program sayısında ülkemiz üniversiteleri arasında ilk sırada yer aldı. Yapılan iç ve dış sıralamalarda beş yılda 45 - 70 bandından 15 -30 bandına yükseldi. Bu yaptıklarımızdan yola çıkarak, evrensel yönetim normuna göre her kurumun ve devletin dönüşmesi gerektiğini son yıllarda sürekli kamuoyuna açıkladım” şeklinde konuştu.
Yeni yönetim sistemine geçilmeli
Rektör Elmas, 1 Temmuz’da yayımlanan Kriter dergisindeki ‘Değişen Dünyanın Yönetim Modeli Olarak Başkanlık’ başlıklı yazısında Türkiye’nin hedefleri olan bir ülke olduğuna dikkat çekerek bu hedefler doğrultusunda sistem değişiminin gerekli olduğu yazmıştı. Elmas, söz konusu yazıda şunları belirtmişti:
“Ülkemizde bu amaçlar doğrultusunda son yıllarda önemli adımlar atılmakta, stratejiler belirlenmekte, planlamalar yapılmakta ve hedefler tanımlanmaktadır. Ancak bütün kurumlar arasında hedef birliği ve uyum olmadığı için özellikle iki üç senedir bunların icrasında ve sonuçlandırılmasında aynı başarı sağlanamamaktadır. Bundan dolayı yeni bir atılım yapma ve daha ileri hedeflere gitme konusunda önemli zorluklar söz konusudur. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi, karşınıza her aşamada bürokratik engel çıkmakta ya da bürokrasi işi yavaşlatmaktadır. İkincisi uygulayanlar önemli riskler almak zorunda kalmaktadır. Türkiye’nin her alanda daha büyük atılımlar yapabilmesi için mevcut yönetim sistemi ve anlayışının değişmesi ve her kurumda sonuç odaklı yeni yönetim sistemine geçilmesi gerekmektedir.”
Bize özgü başkanlık
Türkiye’nin evrensel normlar korunarak, coğrafyası, insan yapısı kültürü ve gelişmişlik düzeyi dikkate alınarak başkanlık olarak adlandırılabilen bir model kurması gerektiğinin belirtildiği yazıda devamla şunlar ifade ediliyor:
“Ülkemizde cumhurbaşkanlığı makamı son şekliyle seçilmiş hedefleri olan, beş yılda bir halka hesap veren bir kurum haline gelmiştir. Mevcut yapımızda ise ikinci bir lider tanımlanmıştır ki iki üst düzey liderlik tanımı sistemde her zaman sorun üretmeye açıktır. Bu çelişkinin giderilmesiyle hükümet, parlamento, bürokrasi, belediyeler, üniversite, iş dünyası ve toplumun her kesiminin, ülkenin gelecek hedefleri doğrultusunda el birliği ile hareket etmesi sağlanır.”