İstanbul
Orta şiddetli yağmur
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Elmas 'Türkiye’de Mantalite Değişimine İhtiyaç Var'

Elmas 'Türkiye’de Mantalite Değişimine İhtiyaç Var'

Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Türkiye’de kurumların gelişim göstermesi için mantalite değişimine ihtiyacı olduğuna işaret ederek, “Türkiye’de bir iş yapmak istiyorsanız bunu daha farklı bir mantaliteyle yapmanız gerekiyor. Kurumun başına geçip sadece belirlenen işleri yapıyorsanız o zaman o kurum ileri gitmez” dedi.
Sakarya Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü tarafından “Türkiye’de Hükümet Sistemi Arayışları” konulu bilimsel bir panel düzenlendi. SAÜ Hukuk Fakültesi’nde yapılan panele TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve Milletvekili Ahmet İyimaya, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, SAÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi ve panel Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şevki Hakyemez, Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bekir Berat Özipek’in yanı sıra akademisyenler ile öğrenciler katıldı. Sakarya Üniversitesi’nde bu kapsamda bir mantalite değişikliğine gittiklerini anlatan Elmas, öncelikle eğitim konusunda eksikleri belirleyerek yola çıktıklarını söyledi. Elmas, “Göreve geldiğimde üniversite akreditasyon ve yayın konularında zor durumdaydı. Dış kaynaklı proje alamıyorduk. Bunların giderilmesi için üniversiteye bir hedef koyduk. Fakat bunun için ilk karşı çıkan üniversite içi bürokrasiydi. Bu konuda kararlı ve hedef odaklı olarak yola çıktık. Bilişim sistemini kurduk. Mükemmellikte Süreklilik Ödülü’nü aldık. Geçen yıl Avrupa Kalite Ödülü’nü Türkiye’de ilk alan üniversite olduk. Bu yıl da Avrupa Üniversiteler Birliği üniversitemizi ziyaret etti. Oradan da başarılı bir sonuç alacağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Tüm bu gelişmelerin üniversiteye birçok katkısı olduğunu vurgulayan Elmas, şöyle devam etti: “Akreditasyon konusunda tüm bölümlerimizi akredite etme hedefimizde yarıyı aştık. Şu anda Türkiye’de böyle bir üniversite yok. Uluslararası endeksli yayın konusunda da yayınlarımızı üç kat artırdık. Üniversitemiz Türkiye sıralamasında 45 ile 70 arasındaydı. Son bir yıldır 15 ile 30 arasındayız. Başarıya ulaşmak istiyorsanız kurumların mantığını ve mantalitesini değiştirmelisiniz. Sistemlerin uygulanması yerine hedeflere odaklanıldığı zaman başarıya ulaşılmayacak bir durum yok.” Hedef Odaklı Çalışılmalı Türkiye’nin son 30 yılda iki defa sınıf atladığını ve sistemlerin değiştirilmesi için birçok uygulama yapıldığını kaydeden Elmas, “Ancak Türkiye son birkaç yılda bir patinaj halinde. Türkiye aslında yaptığı çoğu işte hedef odaklı işlere geçti. Ancak bunu risk alarak yapıyor. Ülke olarak büyük hedeflerimiz var. Bunlara ulaşmak için Türkiye’nin kendisini tutan şeylerden kurtulması lazım” şeklinde konuştu. Türkiye’de Hükümet Sistemi Arayışları Panelin “Hükümet Sistemleri: Kavramsal ve Teorik Çerçeve” başlıklı oturumunda konuşan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, anayasa ve hükümet sistemlerinin tartışmaları içerisinde tasarımcı, oylayıcı ve tartışan rollerde bulunduğunu söyledi. Türkiye’de 1876 yılından bu yana dillendirilen anayasa ihtiyacının bunca zamana rağmen henüz karşılanamadığını ifade eden İyimaya, “Anayasalar toplumsal sözleşme ise anayasaların mimarlarının da millet olması gerekir. Yürürlüğe giren, yürürlükten kaldırılan ve darbelerle askıya alınan anayasalar, mimarları millet olmayan anayasalardır. Şu anda Türkiye’nin en büyük ihtiyacı, anayasanın içerik standardından çok millet tarafından yapılmış, mimarı millet olan bir anayasanın yürürlüğe konmasıdır. Anayasa, hangi hükümet modelini seçmelidir sorusu geniş şekilde tartışılmalıdır” dedi. Türkiye’de hükümet sistemi tartışmalarının çok eski tarihe dayandığını vurgulayan İyimaya, şöyle devam etti: “Türk anayasanın inşasında hükümet sistemi tercihi yapılırken evvela yararlanacağımız konu Türkiye tecrübesidir. Türkiye'nin var olan hükümet sisteminin getirdiği sorunlar ve hükümet sisteminin çözme kapasitesi değerlendirilmeli, mukayeseli üstünlükler içerisinde hangi sistem olacaksa o sistem tercih edilmelidir. Uzlaşma kültürü gelişmediği için koalisyonu kurabiliyorsunuz ancak temel kararları zamanında veremiyorsunuz. Sorunun geç çözülmesinden dolayı ülke ekonomisi ve sistem yük altında kalıyor. Hükümeti çok kısa sürede hükümet bir anlaşmazlık yüzünden sona eriyor. Koalisyon, uzlaşma kültürü olmayan yapılarda adeta zaman vampirine dönüşüyor. O zaman koalisyonun arızalarını ve sisteme getirdiği yükü bertaraf edecek bir hükümet arayışına girmek lazım.” Başkanlık yeni anayasanın içinde tartışılmalı İstanbul Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Bekir Berat Özipek ise başkanlık sisteminin kişiler üzerinden değil sistem üzerinden tartışılmasın gerektiğini söyledi. Başkanlık sistemine bütün sorunları çözecek sihirli bir değnek gibi bakılmasının yanlış olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bekir Berat Özipek, “Başkanlık sistemine karşı parlamenter sistemi savunanların da temel bir eksiği var. Onlar da parlamenter sistemi adeta bizim kaderimizmiş gibi tartışıyorlar. Başkanlık sistemini, aslında bir sistem dönüşümünün içinde, onun da en önemli göstergesi ve simgesi olan yeni anayasanın içinde tartışmak gerekiyor. Başkanlık sistemi, bu anayasanın tamamlayıcı bir parçası olarak tartışılırsa çok daha sağlıklı olacaktır” dedi. Ülkenin ihtiyaçlarına çözüm sunulmalı Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Şevki Hakyemez, Türkiye’deki hükümet sistemi tartışmalarının siyasi rejim meselesi haline dönüştürüldüğünü kaydederek, “Bu siyasi rejim tartışmasına dönüştürebilecek bir mevzu değildir. Başkanlık sisteminin, yarı başkanlık ve parlamenter hükümet sisteminde ve kuvvetler ayrılığının egemen olduğu yerlerde, yargıyı da bir kenarda bırakarak tartışılması ve değerlendirilmesi gerekir. Hükümet sistemi tercih edilirken ülkenin ihtiyaçları önemlidir. Ülkenin ihtiyaçlarına da çözüm sunulması gerekmektedir” diye konuştu. Panel, "Parlamenter Demokrasi Sistemi", "Başkanlık Sistemleri" ve "Türkiye için Hükümet Sistemi Tartışmaları" oturumlarıyla gün boyu devam etti.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *