Eminönü Turizm Balık Ekmek Kooperatifi’nden mahkeme kararı sonrası açıklama

İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma kararının ardından Tarihi Eminönü Balık Ekmek Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Arif Hikmet İlke, “Yürütmeyi durdurma olmasaydı kapatma olmayacaktı. Bu vicdanı bir mesele. Burası sıradan bir seyyar satıcı değil” dedi. İstanbul 4. İdare Mahkemesi tarafından yürütmeyi durdurma kararı vermesinin ardından Tarihi Eminönü Balık Ekmek Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Arif Hikmet İlke yaptığı açıklamada, “Yargı sürecine sonuçlanmadı. Bu yargı sürecinin başlangıcı aslında. Süreç şöyle işliyor. Büyükşehir’in kiracısı olduğunuz da tahliye edilmek için Kaymakamlık ve Emniyet’e yazı yazıyor. Kaymakamlık buraya gelip işletmeye ek bir süre veriyor. Biz tahliye yazısını aldıktan sonra kooperatifimize bağlı 3 tekne ile birlikte 3 avukatla müracaatta bulunduk. Burada 3 tekne ayrı olduğu için 3 farklı işletme var. Bu işletmelerin avukatları ile birlikte dilekçelerimizi vermiştik. Çok ciddi bir mağduriyetimiz söz konusu. Burası sıradan bir seyyar satıcı değil. Ciddi bir fabrika gibi, gıda mühendisleri ile çalışan ciddi bir kuruluşuz biz. 50’e yakın çalışanımız var. İçerde ciddi bir şekilde balık stoklarımız var. Bununla ilgili ciddi bir mağduriyetimiz söz konusu. Bugün itibariyle çok sevinçliyiz. Belli bir süre kazandık. Bu nedir ne değildir bununla ilgili avukatlarımız açıklama yapar. 3 tekne için de bu kararın çıkacağına inanıyoruz. Geriye dönülmeyecek mağduriyetlerimiz olacaktır. Biz stoklu çalışıyoruz. Bununla ilgili çok kaygılıydık. Şuanda alınan karardan sevinçliyiz. Diğer 2 tekne için de çıkacak kararı bekliyoruz. Türk yargısı ve adaletine güvenimiz sonsuz. Bu kararın emsal karar olacağını ümit ediyorum. Biz müracaatımızı 3 tekne adına yaptık. Biz kiracı olduğumuz için süreç böyle işliyor. Müracaat kooperatif değil bireyler üzerine” dedi. ‘Burası sıradan bir seyyar satıcı değil’ Yargı kararı olmasa bile kapatmanın olmayacağını kaydeden İlke, “Yürütmeyi durdurma olmasaydı kapatma olmayacaktı. Bu vicdanı bir mesele. Burası sıradan bir seyyar satıcı değil. Bir şehir ya da sahil düzenlemesi yapılacaksa bize gelen tebligat neden seyyar satıcılara gelmedi. Çevre düzenlemesi yapılacaksa biz buna razıyız. Burayı işi bilmeyen insanlara veremezsiniz. Burayı kültür haline getiren bir aile var. Burada biz terimizi akıttık. Biz emekçi insanlarız. Burası ile ilgili bir uygulama yapılacaksa biz bu uygulamanın tam merkezinde olmalıyız. Biz her türlü diyaloğa açığız” şeklinde konuştu.