İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel 'Genler Atletik Performansı Etkiliyor'

'Genler Atletik Performansı Etkiliyor'

1665
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Sakarya Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi tarafından “Atletik Performans ve Genetik” konulu bir seminer düzenlendi.

SAKARYA

SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen seminere SAÜ Tıp Fakültesinden Arş. Gör. Dr. Gamze Güney Eskiler ve Genetik Trainer Eğitim Direktörü Serkan Doğan konuşmacı olarak katıldı.

Öğrencilere atletik performans hakkında bilgi veren Dr. Gamze Güney Eskiler, atletik performansın sporcunun herhangi bir sportif aktivitesinde gösterdiği performansların tamamı olduğunu söyledi. Eskiler, “Atletik performans için önemli olan kuvvet, güç, dayanıklılık, kas boyutları ve kompozisyondur. Bunlarla birlikte esneklik ve sinir kas koordinasyonu gibi bileşenlerin de genetik ile doğrudan ilişkisi vardır” dedi.

Branşlara yatkınlık durumu önceden belirlenebilir

Spor genetiğinin elit sporcuların genetik düzenlenmelerini ve işleyişlerini inceleyen yeni bir bilim dalı olduğunu ifade eden Eskiler, atletik performansa etki eden aday genlerin veya genetik bölgelerin önceden belirlenerek, kişilerin spor performansları ve yatkın oldukları spor branşlarının önceden belirlenebildiğini kaydetti. Gen dopinginin insan genom projesinin tamamlanmasının ardından gelişen süreçte atletik performansı arttırmak için başlatıldığını belirten Eskiler, “Atletik performansı arttırma kapasitesine sahip hücrelerin, genlerin ve genetik elementlerin yeniden düzenlenmesinin tedavisel olmayan kullanımına, gen dopingi denilmektedir. Gen aktarımının atletik performansı arttırabildiği, farelerde yapılan çalışmalarla saptanmıştır. Gen dopingi testinde en güvenilir yöntem olarak kas biyopsisine ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak bu yaklaşımın spor ortamında kullanımı mümkün değildir” diye konuştu.

Spor organizasyonlarında uyarıcı madde alımındaki ilk yasağın 1928 yılında Uluslararası Amatör Spor Federasyonu tarafından getirildiğinin altını çizen Eskiler, “Performans arttırmada madde kullanımı yeni bir fenomen değildir. Gerçekleştirilen 3’üncü Olimpiyat Oyunlarında Thomas Hicks’in yarışın ortasında striknin (zehirli bir madde) enjeksiyonu yaparken görülmesinden sonra, zaman içerisinde sporcuların sağlığını korumak ve eşit rekabet ortamı sağlamak için performans arttırıcı maddelerin hepsi yasaklanmıştır”  ifadelerini kullandı.

Atletik yetenekte genler etkili

Eğitim Direktörü Serkan Doğan ise konuşmasında, elit sporcular üzerinde yapılan incelemeler sonucunda bu sporcuların dayanıklılık ve güç sporları ile uğraşan sporculara göre farklı genetik özelliklere sahip olduğuna değindi. Genlerin spor üzerindeki önemine işaret eden Doğan, “Bireyde oranı doğuştan belirli olan ve değiştirilemeyen kas fibril tipleri, genetik bilginin önemini ortaya koymaktadır. Genetik bilginin, kişinin hangi spor türünde daha başarılı olabileceği üzerine fikir verebilecek olması son derece önemlidir. Araştırmaların vardığı ortak bir sonuç ise, genetik bilginin spor performansı hakkında önemli bilgiler verebileceği ve yetenek seçimine önemli katkılarda bulunacağıdır. Unutulmamalıdır ki, sporcu olunmaz sporcu doğulur” şeklinde konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *