İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Günay 'Sadece hammaddenin helal olması yeterli değil'

Günay 'Sadece hammaddenin helal olması yeterli değil'

212
GÖSTERİM
4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Sakarya Üniversitesi ile Suudi Arabistan Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finans Kurulu tarafından ortaklaşa düzenlenen Helal Ürün Ekonomisi Sempozyumu başladı.
Bu yıl ikincisi düzenlenen sempozyumda tema olarak ‘Giyim-Kuşam’ konusu seçildi. SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen sempozyumun açılışına Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Eğitim Hizmetleri Genel Müdürü Prof. Dr. Ali Erbaş, Suudi Arabistan Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Kurulu Genel Sekreteri Dr. Abdul Rahman Saleh Al-Atram, SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hacı Mehmet Günay, yerli ve yabancı akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Sadece hammaddenin helal olması tek başına yeterli değil Sempozyumun açılışında konuşan Dekan Prof. Dr. H. Mehmet Günay, bir ürünün dini açıdan helal olabilmesi için ürünün kendisinin veya hammaddesinin temiz ve helal olmasının tek başına yeterli olmayacağına dikkat çekerek, “Helal ürün İslam kurullara uygun alan, yasak kapsamında herhangi bir unsur içermeyen, aynı şekilde bu unsurlardan arındırılmış yerlerde ve cihazlarda hazırlanan, işlenen, taşınan ve depolanan ürün demektir. Bir ürünün dini açıdan helal olabilmesi için ürünün bizzat kendisinin veya üründe kullanılan hammaddenin temiz ve dinen sakıncasız olması tek başına yeterli değildir. Ürünün kaynağı bileşenleri, yardımcı malzemeleri, üretim ve işleme süreci ve işleme metotlarının da dini kurallara uygun olması gerekiyor. Ayrıca ürünün sevkiyat, depolama, tanıtımı ve satışının da konuyla yakından ilgisi vardır” diye konuştu. 4 trilyon dolarlık bir ekonomi Son yıllarda Türkiye ve Dünyada helal ürün konusunun öneminin arttığını dile getiren Prof. Dr. Günay, “Helal ürün İslami finans, helal gıda, giyim-kuşam, turizm, kozmetik, medya, eğitim, sanat, tasarım ve İslami standartlar gibi pek çok alt dalları içinde barındıran çok geniş bir alan. Bu alanda yaklaşık 4 trilyon dolarlık bir küresel ekonomi mevcut” şeklinde konuştu. İki gün sürecek sempozyumda giyim-kuşam konusunun bütün yönleriyle ele alınacağını kaydeden Prof. Dr. Günay “iki gün boyunca sürecek sempozyumda, İslam ekonomisi açısından giyim kuşam ürünlerinin pazarlanması, tekstil ürünlerinin pazarlanmasındaki fıkıh kurallar, tekstil hammaddelerinin helalliği, giyim kuşamda israf, kadın ve erkek giyiminde fıkıh hükümler, giyim kuşamda karşı cins ve gayrimüslimlere benzemenin hükmü, iktisadi ve dini açıdan çocuk giyimi, kıyafetlerde renkler, kıyafetlerde bulunan yazı ve resimlerin fıkıh yönü, kıyafet reklamlarının fıkıh yönü konuları ele alınacak” diye konuştu. Sakarya Üniversitesi’nde düzenlenen Helal Ürün Sempozyumunda bulunmaktan dolayı memnuniyetini dile getiren, Suudi Arabistan Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Kurulu Genel Sekreteri Dr. Abdulrahman Saleh Al Atram son yıllarda helal ürün konusunun giderek öneminin arttığına dikkat çekti. Dr. Abdulrahman Saleh Al Atram sempozyumda emeği geçen herkese teşekkür etti. Değerlerine bağlı bireyler yetiştirmek misyonlarımızdan biri Helal Ürün Ekonomisi Sempozyumuna Sakarya Üniversitesi’nin ev sahipliğinden düzenlenmesinden dolayı mutlu olduklarını söyleyen SAÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas da, “Düzenlenen bu sempozyum değerlerimizin öğrenilmesine ve anlaşılmasına ışık tutacağına inanıyorum. Sakarya Üniversitesi’nin temel misyonlarından biri de öğrencilerini değerlerine bağlı bireyler olarak yetiştirmek. Bu kapsamda öğrencilerimiz için iki aşamada çalışma yapıyoruz. Öğrencilerimize kendi değerlerini öğrenmesi için ders, kurs, konferans ve seminerlere destek veriyoruz. Bir diğeri ise araştırma merkezleri ve enstitüler kurarak bu değerlerin öğrenilmesi ve tartışılmasına zemin hazırlayacak ortamlar oluşturuyoruz” ifadelerini kullandı. İslam kıyafet için belirli ilkeler koymuştur Açılışın konuşmalarının ardından sempozyumun ana oturumuna geçildi. Ana oturumda konuşan Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı öğretim üyesi ve TSE Helal Belgelendirme Akademik Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Orhan Çeker, “Günümüzde İslamî Giyim ve İslam Toplumuna Etkisi” konulu bir sunum yaptı. İslam’ın belli bir kıyafet emretmediğini belirten Çeker “İslam, kıyafet için belirli ilkeler koymuştur. Bu ilkelere uygun üretilen tüm kıyafetler İslamidir. Bu ilkeler kıyafet avret yeri örtecek, şeffaf olmayacak, dar olmayacak, İslamiyet’ten başka bir dinin simgesi olamayacaktır. Bu dört şartla hangi kıyafeti üretirseniz üretin, hepsi İslamidir” diye konuştu. Domuz derisi haramdır Deri giyim konusuna değinen Prof. Dr. Çeker, “Her deri tabaklandığı zaman temizdir fakat İslamiyet’te iki adet deri haram kılınmıştır. İnsan ve domuz derisi haram kılınmıştır. Bir hadise göre de Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) kaplan derisinden yapılmış eyer ve semerin oturulmasını yasaklamıştır. Burada araştırılması gereken husus kullanılan hayvan derisinin insanı nasıl etkiliyor” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *