İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Khanfar ‘‘Türk toplumu demokrasi savaşı verdi’’

Khanfar ‘‘Türk toplumu demokrasi savaşı verdi’’

357
GÖSTERİM
5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Kartepe Zirvesi’ne katılan Al Jazera eski CEO’su Khanfar, ‘’Türk toplumu o gece çok net, çok yalın bir şekilde demokrasi savaşı verdi’’ dedi
KOCAELİ Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Kartepe Zirvesi-15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu’nda ‘’15 Temmuz ve Medya’’ oturumunun moderatörlüğünü AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakçı Kan üstlendi. Kan, "15 Temmuz'u diğerlerinden ayırt eden şey, Türk insanı ve milleti bir araya geldi, bütünleşti. Millet Cumhurbaşkanı'nı destekledi ve darbeye 'dur', demokrasimizi elimizden almak isteyenlere 'dur' dedi" ifadesini kullandı. 26 ÜLKEDEN 187 KATILIMCI 26 ülkeden 187 katılımcının sunacakları bildirilerle darbeler düzeninin karanlıkta kalan yüzlerini ortaya çıkaracağı Kartepe Zirvesi'nde Ravza Kavakçı Kan moderatörlüğündeki "15 Temmuz ve Medya" konulu panele gazeteciler Stelyo Berberakis, Wadah Khanfar, Okan Müderrisoğlu ve Mohsin Majid Mughal, konuşmacı olarak katıldı. Kan, panelin açılışında yaptığı konuşmada, 15 Temmuz'un Türkiye'deki birçok insan ve kendisi için tarihi bir gün olduğunu söyledi. KAN: MİLLET CUMHURBAŞKANI’NI DESTEKLEDİ 1980 darbesini hatırlayacak kadar yaşının yeterli olduğunu belirten Kan, "1980 öncesi darbelerden de yaşlı insanlardan da bilgi edindim. 15 Temmuz'u diğerlerinden ayırt eden şey, Türk insanı ve milleti bir araya geldi, bütünleşti. Millet Cumhurbaşkanı'nı destekledi ve darbeye 'dur', demokrasimizi elimizden almak isteyenlere 'dur' dediler" diye konuştu. Kan, darbe girişiminin ilk saatlerinde birçok insanın kendisini aradığını dile getirerek, "İsmini hatırlamadığım bir kanal ve muhabir Cumhurbaşkanı henüz televizyona çıkmadan, resmi açıklama henüz yapılmamışken 23.30 gibi 'Cumhurbaşkanı nasıl hayatta?' diye sordu. Ben yanlış anladığımı düşündüm onun ne demek istediğini anlamaya ve saygılı davranmaya çalıştım. Ona 'Şaka mı yapıyorsun, nasıl bir soru bu?' diye sordum. 'Sokakta insanlara ateş ediliyor, ölüyor sen bana Cumhurbaşkanı nasıl hayatta mı soruyorsun, o iyi korunuyor dedim' ve o geri adım attı" şeklinde konuştu. ‘’MEDYANIN BÜYÜK GÜCÜ VAR’’ Sonra bazı kaynaklardan bilgi almaya başladıklarını anlatan Kan, "CNBC'nin yaptığı yorumda 'Cumhurbaşkanı Erdoğan Türk hükümetini dini bir noktaya getirdiği için hükümete darbe yapılması kanuni'. Diğer yanlış bir bilgi Erdoğan'ın başka bir ülkeye kaçtığı bilgisiydi. Bu bilgi bizim için sürprizdi aslında sürpriz de olmamalıydı. Bunlar üretilmiş haberlerdir, sunumun gücüdür. Gücü elinde bulunduran kişinin ürettiği haberlerdir ve medyanın elinde çok gücü var" ifadesini kullandı. BERBERAKİS: YUNAN BASINININ BÜYÜK BİR İLGİSİ VARDI Gazeteci Stelyo Berberakis ise, 15 Temmuz gecesi gelişmeleri sabaha kadar izlediğini söyledi. Yunan basınının büyük bir ilgisinin bulunduğunu anlatan Berberakis, "Avrupa'nın hiçbir yerinde olmayan bir şey oldu medya açısından, bütün yayın akışlarını kestiler ve Türkiye ile bağlantı kurmaya başladılar, muhabirler üzerinden veya yabancı ajanslar üzerinden. Bana da tabii soruyorlardı 'ne oluyor ne bitiyor' diye, ben de televizyonda ne görüyorsam onu aktarıyordum. Böyle bir darbenin ancak ve ancak Kemalistler tarafından yapılmış olabileceğiydi kanısı hakimdi" diye konuştu. ‘’YUNAN HÜKÜMETİ NE YAPACAĞINI BİLEMEDİ’’ Berberakis, 15 Temmuz gecesi Yunanistan Başbakanının darbecilere karşı tavrını koyduğunu belirterek, "Ama 6 saat sonra Yunanistan'a 8 darbeci askerin geleceğini bilemezdi, 16 Temmuz sabahı böyle bir haberle devam ettik darbe serüvenine. Bütün Yunanistan şok olmuştu. Yani darbeci askerlerin Dedeağaç Havalimanına askeri helikopterle mecburi iniş istedikten sonra çünkü oradaki yetkililer de ne olup bittiğini bilmiyorlardı. Oraya indiler ve iner inmez siyasi iltica talebinde bulundular" dedi. Hükümetin, radikal sol hareketinden geldiğini ve askeri üniformaya karşı alerjilerinin bulunduğunu anlatan Berberakis, şunları söyledi: "Neden söylüyorum bunu çünkü Yunanistan da aynı Türkiye gibi bir sürü darbelere şahit olmuş, işkence ve sürgünlerden geçmiş bir halk olarak genel olarak sevmezler yani askeri. O andan itibaren ne yapacaklarını bilemediler, hükümet yetkilileri sormuş olduğumuz sorulara cevap veremediler çünkü durum değerlendirmesi yapıyorlardı." ‘’ASKERLERİ İADE ETMEK İSTEDİLER’’ Berberakis, hükümet içindeki önemli bir kanadın askerlerin gelir gelmez direkt Türkiye'ye iade edilmesi kanısında bulunduğunu fakat bunun gerçekleşmediğini dile getirerek, "Çünkü siyasi iltica isteyen birinin nerede olursa olsun hele hele Avrupa'da olunca mutlaka bir hukuki sürece girmesi lazım. Onun için bir şey yapamadılar. Ne yaptılar, Yunan Cumhurbaşkanı, Başbakanı, bakanlar ve muhalefet partileri, bu askerlerin Yunanistan'da bulunmasının iyi bir şey olmadığını ve bunların iade edilmesi gerektiği konusunda görüş belirttiler" ifadesini kullandı. KHANFAR: TÜRK TOPLUMU DEMOKRASİ SAVAŞI VERDİ Gazeteci Wadah Khanfar da 15 Temmuz gecesini 3 ana açıdan ele aldığını söyledi. Türkiye tarafında o gece Türk medyasında mükemmel anlar yaşandığını aktaran Khanfar, "Bunun 3 ana bileşeni vardı, o üç bileşen bir araya geldi ve medya mükemmel bir şekilde bütün o geceyi kapsadı. Halkın farkındalığı, liderlik ve bunun kararlılığı, üçüncü olarak da medyanın tutarlı bir şekilde hem halkın hem de liderliğin yanında olması mükemmeldi. Medya söz konusu olduğunda bunun her zaman yaşanmadığını söyleyebiliriz. Türk toplumu o gece çok net, çok yalın bir şekilde demokrasi savaşı verdi. 'Biz demokrasiyi savunuyoruz.' dedi. Türk halkı ve çok muazzam bir farkındalık yarattı" dedi. MÜDERRİSOĞLU: DEMOKRASİ TARİHİ YENİDEN YAZILDI Gazeteci Okan Müderrisoğlu da 15 Temmuz'un Türkiye'de demokrasi tarihinin yeniden yazıldığı önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. FETÖ'nün medya yapılanmasının, örgüte bağlı ve örgütün yayın organı olarak çalışan gazete, televizyon ve radyoların bulunduğunu belirterek, "Fakat en dezavantajlı olduğumuz, merkez medyanın içine sızmış kripto isimlerdi ki gerçekten örgütün kendi yayın organlarından öte merkez medyayı da değişik elemanları aracılığıyla yönlendirmeye ilişkin ciddi bir çalışması olmuştur" ifadelerini kullandı. Gazeteci Mohsin Majid Mughal da o gece kurum olarak yaşadıkları sıkıntıları ve nasıl haber servis ettiklerini anlattı.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *