İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Kudret Bülbül; 'YTB Bir Diaspora Bakanlığıdır'

Kudret Bülbül; 'YTB Bir Diaspora Bakanlığıdır'

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi (SASGEM) tarafından düzenlenen Çarşamba konferanslarının bu haftaki konuğu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları (YTB) Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül oldu.
SAÜ Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen “Kolombiya’dan Kamboçya’ya Yeni Türkiye ve YTB” başlıklı konferansta konuşan Doç. Dr. Kudret Bülbül, Türkiye’nin tarihiyle ve coğrafyasıyla çok büyük bir kültüre sahip olduğunu söyledi. Türkiye’nin artık tarihi ile barışması gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Kudret Bülbül, “Tarihimizi, kültürümüzü, coğrafyamızı bir risk olarak değil, bütün bunları bir farklılık olarak değerlendirmeliyiz. Ben buna yeni Türkiye diyorum. Eskiden bir dönemi reddeden, bir dönemi kabul eden bir tarih anlayışımız vardı. Artık tarihi ile barışan bir Türkiye’den bahsediyoruz” ifadelerini kullandı. Tarihi ile barışık bir Türkiye Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyayı iyi değerlendiremediğine dikkat çeken Doç. Dr. Bülbül, şöyle devam etti: “Coğrafyayı seçemezsiniz. Coğrafya kaderdir. Onunla barışık bir şekilde yaşamak gerekir. Türkiye’nin coğrafyası aslında kendisinin daha çok işine yaramalı. Son dönemde toplumun tüm kesimleriyle barışan bir Türkiye söz konusu oldu. Bu sayede ekonomik olarak zenginleşti. Tarihi ile barışan Türkiye daha yeni kurumlara ihtiyaç duyuyordu. Ülke dışındaki soydaş ve akraba unsurlar Türkiye’nin gözü önünde değildi. YTB de 2010 yılında bu kapsamda kuruldu. Sadece YTB değil, TİKA, AFAD, Kızılay gibi kurumlar da yeni Türkiye’nin yeni kurumları olarak öne çıktılar.” YTB bir anlamda diaspora bakanlığıdır YTB’nin diğer kurumlardan farklı olarak daha çok entelektüel alanda sorunları ele aldığına işaret eden Doç. Dr. Bülbül, bu noktada da güçlü bir diaspora oluşturmayı amaçladıklarını söyledi. Yurtdışında yaşayan vatandaşlara yönelik bir takım mali destek ve yardım programları yürüttüklerini anlatan Bülbül, “Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının daha rahat ve kolay oy kullanabilmesi ve seçime katılım oranının artırılması için çalışmalar yaptık. Genç Liderler, Gençlik Köprüleri programlarımız var. Avrupa’da belirli alanlarda verdiğimiz burs programlarıyla vatandaşların yetkinliklerini artırmayı amaçlıyoruz. YTB de bu anlamda aslında bir diaspora başkanlığıdır, diaspora bakanlığıdır” diye konuştu. Türkçe küresel bir dil Soydaş ve akraba toplulukları konusunda da bazı çalışmalar yürüttüklerini ve bu kapsamda 300-400 milyonluk büyük bir coğrafyayı hedef aldıklarını aktaran Bülbül, Balkanları, Kafkasları ve Orta Asya’yı kapsayan bu geniş coğrafyanın Türkiye için çok büyük bir değer olduğunu söyledi. Bülbül, “Bugün Türkçenin aslında bu coğrafyalarda en az diğer diller kadar çok yaygın bir dil olduğunu daha yeni farkediyoruz. Türkçe bu bölgelerde sanılanın aksine çok yaygın konuşuluyor. Son yüzyılda soydaş ve akraba toplulukları coğrafyasıyla ilişkilerimiz oldukça zayıflamıştı. Düşünce kuruluşları yoluyla bunu düzeltmeye yönelik sivil toplum kuruluşlarıyla ortak yürüttüğümüz çalışmalarımız oldu” ifadelerini kullandı. Türkiye’ye akın ediyorlar Uluslararası öğrenciler konusunda da dünyanın birçok ülkesinden başvuru aldıklarını kaydeden Bülbül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyanın her tarafından online olarak başvuru alıyoruz. Biz de bu öğrencileri önce üniversiteye, sonra yurda yerleştiriyoruz ve en son burs veriyoruz. Yani sadece burs vermiyoruz. Geçen yıl itibariyle 182 ülkeden 155 bin başvuru aldık. Dünyanın her tarafından gençler akın akın Türkiye’ye gelmek, geleceklerini Türkçede aramak istiyorlar. Bu bizim için çok önemli bir gelişme. Bugün Türkçe küresel bir dil olma yolunca hızla ilerliyor. Örneğin Kolombiya’dan her yıl ortalama 400 başvuru alıyoruz. Kolombiya’da artık ‘Amerikan rüyası bitti Türkiye rüyası başladı’ yorumları yapılıyor. Uluslararası öğrenciler üzeri nden kaybettiğimiz değerlerimizi yeniden öğreniyoruz. Onlar aracılığıyla aslında kendimizi tanıyoruz. Neleri kaybettiğimizin daha henüz farkında bile değiliz. Uzun tarih yürüyüşünün en deneyimli milletlerinden biriyiz. Aslında farklı kültürlerle karşılaşıldığında ne yapılır, onlarla nasıl iletişime geçilir, bunu en iyi yapan milletlerden biriyiz. Ancak bugün bundan çok uzağız.” “Uluslararası öğrencilere yönelik çok yol kat ettik. Ancak daha alacağımız çok yol var. Kaybettiğimiz değerleri tekrar anlamak, her birimizin en önemli görevidir. Gençlerle bunu çok daha iyiye götürebiliriz. Her birimizin farklı yaşam biçimleri olacaktır. Ancak tüm bu farklılıkların Türkiye’nin bir parçası olduğunu anlamamız gerekiyor. Ortak tarihimiz, ortak bağlarımız olan Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya coğrafyaları ile barışık olmak gerekiyor. Farklı düşüncelerle diyalog kurabilen, değerlerini bilen ve bunlara bağlı, iyi donanımlı bir gençlik yetiştirmek istiyoruz.” YTB Başkanı Doç. Dr. Kudret Bülbül, konferans öncesinde ise Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atilla Arkan, Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Fatih Savaşan ile Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mahmut Bilen de hazır bulundu.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *