İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel "Faaliyetlerin durdurulmasını değil, çevreye duyarlı şekilde faaliyetlerini sürdürmesini istemeliyiz"

"Faaliyetlerin durdurulmasını değil, çevreye duyarlı şekilde faaliyetlerini sürdürmesini istemeliyiz"

1024
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Türkiye’de madencilik sektörüne faaliyet gösteren dernekler tarafından yapılan ortak açıklamada bir projeden yola çıkarak ülkede yapılan bütün maden arama projelerine karşı çıkılmanın doğru olmadığı belirtilerek, "Madencilik faaliyetlerinin durdurulmasını değil, bu işletmelerin insana ve çevreye duyarlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürmesini toplum olarak istemeliyiz" denildi. Türkiye’de madencilik sektöründe faaliyet gösteren şirketler ve dernekler son günlerde maden ocaklarına ve maden çalışmalarına yönelik oluşturulan tepkiye yönelik ortak bir açıklama yaptı. Tek bir projeden yola çıkarak tüm madencilik faaliyetlerine karşı çıkmanın doğru olmadığının vurgulandığı açıklamada, "Biz madenciler olarak ’maden veya çevre’ demiyoruz, biliyoruz ki ’veya’ dediğimizde veya ile bağladıklarımızın birinden vazgeçmek zorundayız. Oysa biz ne madenden ne de çevreden vazgeçebiliriz. Bu nedenle biz biliyoruz ve inanıyoruz ki insana ve çevreye duyarlı ve katkı sağlayarak dünya standartlarında madencilik yapabilen/yapan teknik kapasitemiz, insan kaynağımız, teknolojimiz, mühendislerimiz var" ifadelerine yer verildi. Açıklamada, Türkiye’nin maden alanında giderek dışarıya bağımlılığının arttığına ve bunun önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekilerek, "Kendi maden potansiyelimizi değerlendirmede ciddi sorunlar yaşadıkça bu bedel her geçen gün daha da artacaktır. Bugün refah düzeyi yüksek ülkelerin geldiği nokta analiz edildiğinde bu ülkelerin enerji ve maden ihtiyaçlarını kendi kaynakları ile karşıladıkları görülmektedir. Ülkemizin gerek enerji gerekse diğer maden varlığını öncelikle bilmesi, sonrasında bunların önce insan ve çevre duyarlılığı ile sürdürülebilir kaynak kullanım ilkesi doğrultusunda, dışa bağımlı olmadan kamu yararı gözetilerek üretmesi ve kullanması kaçınılmazdır” ifadeleri kullanıldı. Türkiye’de madencilik sektöründe dışa bağımlılık oranının gitgide arttığının vurgulandığı açıklama şöyle devam etti: "Ülke olarak toplam ithalatımızın yaklaşık yüzde 75’i enerji, hammadde ve ara mal kalemlerinden oluşmaktadır. İhtiyaç duyduğumuz enerji kaynaklarını ve metalleri dışarıdan satın almak için her geçen yıl çok büyük bedel ödüyoruz. Ülkemiz ithal kömür, demir cevheri, altın, bakır, kurşun, çinko ve birçok maden ve metale her yıl yaklaşık 25 Milyar USD bedel ödüyor. Kendi maden potansiyelimizi değerlendirmede ciddi sorunlar yaşadıkça bu bedel her geçen gün daha da artacaktır. Bugün refah düzeyi yüksek ülkelerin geldiği nokta analiz edildiğinde bu ülkelerin enerji ve maden ihtiyaçlarını kendi kaynakları ile karşıladıkları görülmektedir. Ülkemizin gerek enerji gerekse diğer maden varlığını öncelikle bilmesi, sonrasında bunların önce insan ve çevre duyarlılığı ile sürdürülebilir kaynak kullanım ilkesi doğrultusunda, dışa bağımlı olmadan kamu yararı gözetilerek üretmesi ve kullanması kaçınılmazdır. Bu nedenle madencilik faaliyetlerinin durdurulmasını değil, bu işletmelerin insana ve çevreye duyarlı bir şekilde faaliyetlerini sürdürmesini toplum olarak istemeliyiz" Açıklamada, Türkiye’de madencilik faaliyetinin çerçevesinin yasalar ile belirlendiğinin altını çizilerek, "Verilen tüm ruhsat ve izinlere karşı herkes yargıya başvurabilmektedir. Kamuoyunda tartışmaya açılan madencilik projelerinin birçoğunda yargıya başvurma hakkı kullanılmış, yargının verdiği karar doğrultusunda süreç işlemiş, kesinleşen yargı kararı doğrultusunda ya madencilik faaliyetine başlanmamış veya faaliyetler durdurulmuş ya da faaliyetlere başlanmış veya devam edilmiştir. Hukukun üstünlüğüne, hukuk devleti ilkesine inanan madenciler olarak bu süreçler sonunda faaliyete geçen işletmelerin faaliyetlerinin hukuk kuralları dışına çıkılarak engellenmeye çalışılmasını, protesto hakkını aşarak işletmelere fiziki müdahalelerde bulunulmasını anlamakta güçlük çekiyoruz" denildi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *